Beden dersinin bitmesine dakikalar kalmıştı. Normalde beden derslerinde bir sebepten dolayı izinli olurdum ama bugün canım sıkıldığı için katılmak istemiştim.
Zil çalınca elimdeki topu bıraktım, soyunma odasına girdim ve üstümü değiştirdim. Tam odadan çıkacakken ayak bileğime bir ağrı girdi. Yine başlıyordu. Beden dersinde kendimi zorladığım içindi sanırım. Ağrıyı yok sayarak yürümeye devam ettim.
Yürüdükçe ağrım daha çok artıyordu. Ama belli edemezdim. Zaten gün içinde garip bakışlara maruz kalıyordum. Zorla da olsa lavaboya gittim ve bir kabinin içine girip klozetin kapalı kapağına oturdum. Bileğim o kadar çok acıyordu ki gözlerim yaşarmıştı.
Ayak bileğimdeki sorun iki sene önce yaşadığım bir trafik kazasında olmuştu. O kazada neredeyse her şeyimi kaybetmiştim. Küçüklüğümden beri hayranı olduğum ve severek yaptığım baleyi kaybetmiştim ve en önemlisi onu kaybetmiştim.
Gözlerim yanmaya başlamıştı. Teneffüs boyunca kendi içimde boğuşma yaşamıştım. Ağlamak istemiyordum derse girmem gerekiyordu ve insanların beni ağlarken görmesini istemiyordum. Hayır ağlamayı zayıflık olarak görmüyordum. Sadece insanlara bir sorunum olduğunu belli etmek istemiyordum.
Zilin çalmasıyla kabinden çıktım ve elimi yüzümü yıkadım. Aynada kendime baktım. Yüzüm kıpkırmızıydı. Daha sonra gözüm alnımdaki izde oyalandı. O gün olmuştu.
Gözlerim dolmaya başlamıştı. Elimi alnıma sertçe vurarak "ağlama aptal yeter!" Dedim kendi kendime. Bu acıtmıştı. Yüzümü buruşturarak alnımı ovaladım.
Telefon bildirimiyle gözlerimi ovaladım ve telefonu elime aldım. Gruptan gelmişti. Yüzümde ufak da olsa bir tebessüm olmuştu. Uzun zaman sonra ilk defa birileriyle konuşuyordum ve bu beni mutlu ediyordu.
tuttuk
Batı: Selim kalemi döndürüp durma sokucam şimdi bir yerine
Selim: sadece kalemi mi?
Nilay: kusucam şimdi üzerinize
Demir:
Bade: arkadaşlar Nilay makyaj masasını çıkardı çıkışta kesin bir yere gidiyoruz
Nilay: ben size söylemedim mi ya?
Nilay: düğün var oraya götüreceğim sizi
Batı: sağ ol ya haber verdiğin için
Selim:kız kimin düğünü ben gelirim
Nilay: annemin arkadaşının kızı
Selim: şimdi ne kızlar vardır
Bade: Selim sultanım dikkat edin sizin sonunuz da sarı Selim gibi olmasın
Selim: bence mutlu bir son
Selim: hamamda cariye kovalarken ölmekten daha iyi bir son göremiyorum?
Nilay: oha bu sarı Selim böyle mi ölmüş?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
not yardımı/texting
Genç Kız Edebiyatı05** *** 0987: sorması ayıp Selim değilseniz siz kimsiniz? Siz: ben Selin Siz: sanırım arkadaşınızla isimlerimiz benzediği için bir yanlışlık olmuş yanlışlıkla ben gruba eklendim 05** *** 5609: bu kadının da bir işi düzgün değil Siz: yalnız ayıp o...