Son kez Batı'nın bana attığı konuma baktım. Onlar bugün Selim'in evinde buluşacaklardı ve bende onlara sürpriz yapacaktım. Tabii beni gördüklerine sevinirlerse.
Apartmanın açık kapısından geçtim ve merdivenleri çıkmaya başladım. Batı'nın söylediği kata geldim ve tarif ettiği gibi sağda kalan kapıya doğru yöneldim. Kapıyı çalmadan önce derin bir nefes aldım ve hiçbir tatsızlık çıkmaması için dua ettim. Zili çaldıktan birkaç saniye sonra Selim'in alayla "Aynen kardeşim dansöz çağırdım o gelmiştir." Dediğini duydum.
Kapı açıldı ve Selim beni görür görmez gülüşü dondu. Aynı şekilde bende ona şok olmuş bir şekilde bakıyordum. "Selin?" Dedi şaşkın bir sesle. İçeriden "Kim o kardeşim, dansöz mü gelmiş?" Diyen Demir'i duydum. "Zilleri takıp yapacağım ben seni dansöz." Dedigini duydum Batı'nın. Selim şokun etkisinden çıkarak "Sus lan ne dansözü, tövbe haşa." Diye bağırdı. Daha sonra bana dönerek "Selin yanlış anlama dansöz falan biliyorsun hiç etik değil." Dansöze gerek kalmamıştı. Selim çok iyi kıvırıyordu.
"E bir hoşgeldin yok mu?" Dedim ellerimi yana açarak. Bir adım attı ve bana sarıldı. "Hoşgeldin." Dedi coşkuyla. "Selim napıyorsun, kapıyı söküp tekrar mı takıyorsun, kim gelmiş?" Dediğini duydum Bade'nin. Selim benden ayrılarak "Hadi gel." Dedi ve beni kolumdan tutarak içeri sürükledi.
İçeri girdigimde gülüşüm yüzümde dondu. Gördüğüm manzara pekte iyi değildi. Herkes ayrı köşelerde oturuyordu ve herkesin yüzünden düşen bin parçaydı. "Bakın kim gelmiş!" Diye bağıran Selim'le irkildim. Daha sonra gülüşümü büyüterek ellerimi yana açtım ve "sürpriz!" Diye bağırdım. Herkes ilk başta şok oldu. Kimse benim gelmemi beklemiyordu. Bir kişi hariç. Batı ayağa kalktı ve yanıma gelerek bana sarıldı. "Hoşgeldin." Yi e yüzümün yandığını hissediyordum. Bu çocukla yaptığım her şey beni etkiliyordu. Daha sonra benden ayrılarak Kollarımı tuttu ve bana baktı "kolay bulabildin mi burayı?" Diye sordu. Utançtan yavaş yavaş başımı aşağı yukarı salladım.
"Bir dakika, Batı sen biliyor muydun Selin'in geleceğini?" Dedi Selim şaşkınlıkla. İkimizde yavaşça ona doğru döndük ve aynı anda "sürpriz!" Dedik. Selim başını ellerinin arasına aldı ve "ikinci bir şok geliyor okey!" Dedi alıngan bir sesle. "Birkaç gün önce konuşmak için buluşmuştuk." Dedim yerimde kıvranarak.
"Hoşgeldin Selin." Bade yanıma geldi ve bana sarıldı. Sarılmasına karşılık vererek "hoşbuldum." Dedim. "Batı siz barıştınız mı?" Diye soran Demir'e döndük. Batı kafasını salladı. Demir ellerini semaya açarak "darısı bizim başımıza." Dedi içten bir sesle. Bade gözlerini devirdi ve sessiz bir şekilde "bugün yediğin hurmalar." Dedi ve sustu. Selim anında lafa atladı ve "yarın götünü tırmalar." Dedi. Bunu demesiyle Demir yanında duran yastığı fırlattı.
"Selin hoşgeldin bu arada." Dedi Demir. Biraz mesafeli gibiydi ama en azından benimle konuşuyordu. Gülümseyerek "hoşbuldum" Dedim. "Nilay bir şey demeyecek misin?" Dedi Selim, Nilay'a dönerek. Nilay baya dalmış gibiydi. Hiç morali yoktu. Bunu girer girmez anlamıştım. Nilay irkildi ve bana baktı. "Pardon, hoşgeldin Selin." Dedi Gülerek. Yapmacık bir gülümseme değildi içten gülmüştü ve bu en azından beni biraz rahatlatmıştı.
"Geçsene." Dedi Batı eliyle koltuğu göstererek. Gösterdiği yere geçtim. Biraz sessizlik oldu. Hiç kimse birbirine bakmıyordu. Ben ve Batı hariç. Batı ya 'noldu böyle?' Der gibi baktım o da bana 'sen kafana takma' der gibi baktı.
"Ee Selin ne zaman geldin buraya?" Diye sordu Selim. "İki gün önce." Dedim ona dönerek. Sessizliğin devam edeceğini anlayınca devam ettim. "Ee nasılsınız?" Dedim ellerimi birleştirerek. Selim bana döndü ve bir teyze edasıyla ellerini birleştirdi "hamdolsun çok şükür, sen nasılsın, çoluk çocuk nasıl?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
not yardımı/texting
ChickLit05** *** 0987: sorması ayıp Selim değilseniz siz kimsiniz? Siz: ben Selin Siz: sanırım arkadaşınızla isimlerimiz benzediği için bir yanlışlık olmuş yanlışlıkla ben gruba eklendim 05** *** 5609: bu kadının da bir işi düzgün değil Siz: yalnız ayıp o...