24. Bölüm

33.1K 1.7K 259
                                    

Hoş geldiniz canlarım,

Eski okuyucularım bilir pek oy yorum sınırı koymayı seven bir yapım yok ama biraz hayal kırıklığına uğruyorum ve motivasyonum kaçıyor açıkçası. Birde bununla beraber üç bir de yayınlayacağım dördüncü kurgum olduğu için oy yorum sınırı koyuyorum.

Okumalardan yola çıkarak 550 oy 200 yorum yaparsanız çok mutlu olurum. Sadece yb ve yeni bölüm yorumlarını kabul etmiyorum arkadaşlar bana biraz emeğe haksızlık gibi geliyor o yorumlar. Hadi bakalım yaparsınız siz canlarım inanıyorum size. 💜

Keyifli okumalar.

●●●

Sabah erken uyanıp sobayı yakıp sofrayı kuran Ali Feride'nin odasına doğru gitti. Dün gece banyo yaptıktan sonra ne yaptıysa Feride'yi ikna edip de koyun koyuna yatamamışlardı. Halbuki çok bir şey istemiyordu alt tarafı karısının gül kokusunu içine çekerek uyuyup sabah kalktığında onun uyuyan güzel yüzünü görerek uyanmak istemişti ancak Feride kabul etmeyip banyo yaptıktan sonra kendi banyo yapmasını fırsat bilerek odasına kaçmıştı. Oysa çok istemişti Ali kızın saçlarını severek tarayıp sobanın önünde onu seyrederken saçlarını kurutmayı ardında örüp lastik bir toka takmayı. "Gelecek." Dedi adam özlemle. "O günlerde gelecek."

Dünden sonra kendine kızmıştı Ali. Kendini rahatlatmayı düşünüp kızın zevk almasına çok odaklanamamıştı. Yüzünden yarım yamalak hatırladığı üzere zevk alır gibiydi ancak rüyalarına giren Feride'nin ısrarla yanında durmasıyla kendini kaybetmişti. "Neyse bir ömür bizim." diye kendine telkinler veren adam Feride'nin odasına girmeden önce kapıyı çaldı. İçeriden ses gelmeyince hafif araladığı kapıdan kızın uyuduğunu gördü. Gülümseyip kapıyı kapatmadan sessizce içeri girdi. Kızın yatağının köşesine oturup uyurken masum duran yüzüne dikkatle baktı. Yüzündeki izler uyurken sanki solmuş gibiydi. Dudakları aşağı doğru hafif bükük, ellerinin biri yastığın üzerinde, saçları yastığın her yerini kaplayacak kadar dağılmıştı. Gülümsedi Ali bu görüntüyle. Ne iyilik yapmıştı da Feride gibi her anlamda güzel bir kadın hayatına ödül olarak verilmişti.

Eli kadının kıvırcık saçlarına gitti yavaş yavaş okşadığı kestane renginde saçlarını hayranlıkla izlerken hala kendine hayret ediyordu. Nasıl olmuşta Feride'ye böyle tutulmuştu aklı almıyordu. Toy bir delikanlı değildi, her adımını düşüne düşüne atardı her sözünü ilmek ilmek işlerdir. Bazen işler yolunda gitmezdi ama o her zaman soğukkanlı olarak hayatı yoluna koymak için uğraşırdı. Hiç bu kadar yarını düşünmeden hareket ettiğini hatırlamıyordu. Feride'nin akışına kapılmıştı ve kendini sadece o anki hislerine bırakmıştı.

Dayanamayan adam dudaklarını kadının kışın etkisiyle bir ton açılan tenine bastırdı. Alnında duran dudakları yumuşak tenininde oyalanırken burnunu saçlarına gömmüş derin nefesle kızın gül kokusunu içine çekerek doya doya koklamıştı. "Feride." Yumuşak bir sesle karısına seslenen adamın eli hala kızın yumuşak saçlarındaydı.

Mırıldanan karısıyla yüzü gülerken bir kez daha seslendi kadına. "Feride." Gözlerini kırpıştırarak açan kız uyku semesi Ali'nin burada oluşunu yadırgamadan baktı adam. "Kalk hadi sofrayı kurdum."

Kendine gelemeyen kız uykulu bir sesle konuşmaya başlamıştı. "Ali erken mi uyandın?"

"Yok yavrum sen geç kalktın. Normalde uyandırmayacaktım ama yarın hafta başı işlerin vardır diye uyandırdım."

Kayıp YazmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin