Kayıp Yazma

26. Bölüm

Hoş geldiniz,

Geçen bölüm oylar iyi dedim nazarım değdi. 😂 Bu bölüm laf etmiyorum. Açıkçası oy sınırı dolmadan atmayacaktım ama tatlı okuyucularım çok fazla onlara dayanamadım. Bölüm 2000 küsür kelime. Normalde bir bilemedin iki günde yazardım ama oy sınırı geçilmediği için moralim bozuktu ve geçen haftadan beri yazıyorum arkadaşlar.

Şunu unutmayın arkadaşlar buradaki yazarların motivesi oylar ve yorumlar bunlar olmazsa yazarın motive kaynağıda biter ilham kaynağıda. Bu yüzden pamuk eller oylara canım arkadaşlarım. Bu sefer oyları aynı tutuyorum. Geçmediği sürece yayınlamayacağım arkadaşlar.

570 oy 300 yorum

Keyifli okumalar dilerim. 💙

●●●

Sabah erken kalkan Ali kendine arkasını dönmüş uyuyan karısının kıvırcık saçlarına bakarken dudaklarında oluşan gülümsemenin farkına bile varamamış. Dün akşam iki saat uyuyan Ali. Midesindeki açlığa dayanamayıp kalkmış genç kıza her ne kadar uyandırmaya kıyamasa da yemek yemesi için uyandırmıştı. Yemeği hazırlayacağını söyleyip giden Ali'den sonra hızla hazırlanan Feride sobadan sıcak suyu alıp kaçmış banyo yaptıktan sonra Ali'den kaçıp odaya girmişti. Bu duruma canı sıkılan Ali'nin tek tesellisi Feride'nin beraber oldukları yatağa çarşafları değiştirerek yatmış olmasıydı. Feride artık karı koca olduklarını kabul etmişti. Sonrasında hazırladığı sofrada tek başına aceleyle yemek yiyen Ali arkasını dönüp uyuyan karısına sarılıp uyumuştu.

Burnunu kızın saçlarına gömüp derin bir nefes çekti içine. Yana bıraktığı elini avcunun içine alıp iyiyce yaklaştı genç kadına arkasından. Burnunu saçlarının arasından yavaşça kaydırıp kızın yanağına burnunu sürüp bu sefer teninin kokusunu içine çekerken dayanamayıp kadının yanağından öptü. Kalın pijamanın üzerinde elini kızın belinden yukarı doğru çıkarıp kızın karnını ovdu yavaş hareketlerle. "Feride." Kızın kulağına doğru fısıldayan adama karşılık kaşları çatılan kız mırıldanarak cevap vermişti adama. "Hmm?"

"Kalk hadi yavrum. Geç kalacağız." Dili başka vücudu başka konuşan adamın eli karnını tırmanıp kızın göğsüne doğru çıkıyordu yetmezmiş gibi kızın bedenini kendine yapıştırmış uyarılan erkekliğini kızın kalçalarına sürüyordu.

"Ben gelmeyeceğim Ali'm sen git." Mırıl mırıl konuşan kızın dilinden çıkan kelimeleri zorlukla algılayan adam duraksadı. "Ne dedin sen?" Diyen adam kızın ağzından kendi adının sahiplenildiğini duymanın verdiği mutluluk içinde yanlış duymamayı diliyordu. "Git sen tarlalara da atlar girmiştir. Çabuk git de gel." Kısa bir hayal kırıklığı yaşayan adam kızın sözleriyle kıkırdadı. Karısı hala uykunun kollarında rüya görüyor yetmiyormuş gibi bir de sayıklıyordu.