Feride önündeki eşyalara meraklı meraklı bakıyordu. Hayatında ilk defa kendisi bir şeyler beğenip alacağı için heyecanlı bir mutluluk sarmıştı içini.
Sabah kahvaltı edip hazırlanmışlar ve Ali'nin yine arkadaşından aldığı arabasıyla yeni evlerine eşya almak için şehre gelmişlerdi. Ali onu getirirken sıkı sıkıya ne isterse almasını tembihlemişti. Öyle boşa alışveriş yapacak değildi ama Ali'nin ona bunları söylemesi hoşuna gitmişti.
Ali'nin derdi ise daha farklıydı. Eşyalar için geldikleri marangozun kalfası pek bir güler yüzle karşılaşmıştı onları. Başta normal olduğunu düşünüp çok takılmayan Ali'nin gözüne Feride'ye gülüp şakalar yapması çarpmıştı. Feride'nin tatlı tatlı gülümsemenin yeni eşyalar almak olduğunu bilmeyen Ali kalfaya yormuştu.
"Bakın, bir de bu modelimiz var." Kıza iyiyce yaklaşıp karşısındaki koltuk takımını gösteren adama dişlerini sıkarak baktı.
"Bu kadar karışık renk göze güzel gelmiyor. Daha sade bir renk yok mu?"
Adam ona gülümseyerek kahverengi bir takım gösterdi. "Bunlar var isterseniz. Rengi size uygun yaparız."
Feride adama dişlerini göstererek gülünce Ali sinirle içine nefes çekti. Kendisine bir haftadır doğru düzgün bakmıyordu bile ama yeni gördüğü adama gülerek cevap veriyordu.
"Bunların modeli güzelmiş ama beyaza yakın böyle tam beyaz olmayan renkler var ya onlardan yapar mısınız?" İlk defa alışveriş yapmanın dahası ilk defa kendi evine eşya almanın heyecanıyla konuşan kız karşısındaki adamın ona kur yaptığını, gülümseyerek hülyalı hülyalı izlediğini anlayamamıştı.
"Yaparız." Adam kızı inceleyerek baktı. Açık kıvırcık saçları saçlarına taktığı siyah tacı ve giydiği yeşil sade elbisenin göründüğü siyah uzun paltosuyla gözüne o kadar güzel gelmişti ki dayanamayıp ağız aramaya başlamıştı. "Eviniz için mi yoksa ağabeyinizin evi için mi alıyorsunuz?" Adamla kadın kapıdan girdiği an ellerine bakmıştı. Yüzük olmadığını görünce onların çift olmadığını anlamış ve ona göre seçim yaptırmak istemişti ancak kızın güler yüzlü yapısı ve güzelliğini görünce heyecanlanmış ve adamın çapkın yapısı dışarı çıkmıştı ister istemez. Geriye sadece kızın birisinin yavuklusu olup olmadığını öğrenmek kalmıştı. Onu da bu yolla halledecekti.
"Ağabeyi değil kocasıyım." Hızla kızın yanına gelen adam Feride'nin omuzuna elini atıp kendine doğru çekmişti ve adamın yüzünün bozulmasını büyük bir keyifle izlemişti. "Yeni ev aldık ona eşya bakıyor karım." Karım kelimesini adamın anlaması için vurgulamıştı.
"An-anladım." Karşısındaki kızın evli olduğu için üzülen adam fazla ileri gitmeden kendine öldürecek gibi bakan adamın onu uyardığı için ucuz kurtulduğunu düşünüyordu zira karşısındaki adam çok da anlayışlı bir adama benzemiyordu.
"Güzel!" Sakin çıkan sesi tehditkardı. Aynı şekilde devam eden adam. "Hasan ağabeye söyledim bir haftaya hazır olur, dedi. Bir de büyük bir yatak yapsın odayı doldursun. Evin ölçülerini vermiştim önceden." Diyen Ali adama göz kırpıp çıkarken daha önce sadece düğünde tuttuğu kızın elini bir kere daha tutup oradan çıkarmıştı.
"Ali," Diyen kız marangozun oradan ayrılmasının ardından adamın elini bıraktı. İçeride adamın yaptığı hareketlere şaşırmıştı. Hele kendisine 'Karım' demesi adama 'Ben onun kocasıyım.' demesi kızın içinin heyecanla dolmasını sağlamıştı öyle ki adama ağzını açıp tek kelime edememiş kendisini bir bebek gibi oradan oraya götürmesine izin vermişti ancak aklına dolan anılar sadece on beş dakikalığına bu garip sevinçli anları yaşamasına izin vermişti. "Hani bacın olarak görüyordun beni. Ne bu haller?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Yazma
Roman d'amourEski bir gelenekle evlenmek zorunda kalan iki gencin hikayesi. Gerçek hikayeden alıntıdır. 1968-1972 arasında geçen hikayedir. Yetişkin içerik içerir. 31.03.2022