12. Bölüm

29.7K 1.3K 81
                                    

Alışkanlıkla sabah gün daha yeni doğarken uyanan Feride gözlerini açtığında her zaman olduğu evinden farklı bir yerde olduğunu görünce başta garipsedi. Daha sonra nerede olduğu yeni aklına dolmuş yattığı yataktan usulca kalkmıştı.

Dün gece rahat yatakta yatmanın verdiği dinçlik vardı vücudunda. İki haftadır uykusuzluk, kaygı ve ne olacak korkusuyla kızın gözüne düzgün uyku girmemişti. Bugün Ali'nin dünkü konuşmasından sonra içi biraz da olsun rahat etmiş ve rahat rahat uyuyabilmişti. Aslında hala aklında bazı şeyler vardı. Mesela Ali'nin Sevim ile aynı odada oluşu. Orada ne konuşmuşlardı aralarında bir şey var mıydı? Hatırladığı kadarıyla Sevim çıkarken ağlıyordu. Ali'nin evlenmesine mi ağlıyordu? Sinirlendi kadın düşünceleriyle. "Ne olursa olsun evli bir kadının yeni evlenmiş damadın odasına girdiği nerede görülmüş?" diye söylendi. Hoş damatta damat olduğunu kabul etmiyordu ki. Sahi o dün Feride'ye bacım demişti değil mi? Yüzünü buruşturdu genç kadın. Gerçekten karısı olarak görmeyebilirdi, kendisini de sevmeyebilirdi, gerçek karı koca hayatı da yaşamayabilirlerdi ancak kendisine 'bacım' demesi gerçekten tuhaf gelmişti. "Çekeceğin varmış Feride." Bıkkın bir nefes verdi. Şu iki hafta o kadar kötü geçmişti ki Feride on yıl daha yaşlı hissediyordu kendini.

Şimdiden sonra ise bir süre düşünmek istemiyordu. Ali'yi tanımıyordu ona güvenmiyordu da ancak en azından bir söz vermişti adam kendisine. En azından tutunacağı bir umudu vardı artık. Bunu düşünüp biraz da olsa kafasını rahatlatabilirdi.

Üzerindeki yorganı kaldırdı yavaş hareketlerle ve altındaki yatağa baktı. Yer döşekleri çok rahatsız değildi ancak bu yatak daha bir rahattı sanki. Böyle bir yatakta bırak yatmayı varlığından bile bir ay önce evlenen arkadaşı Sedef'te görünce haberi olmuştu.

Yataktan kalkarken giydiği kısa teninde kayan geceliği incelemeden edemedi. Löküsün ışığında ilk eline gelen geceliği giymişti. Kumaşı giydiği pamuklu kumaşlardan daha tuhaf olarak kaygandı. İpek miydi acaba? Üstünde ise çok kısa durmuş bacaklarını ortaya çıkarmıştı. Kolları ip gibiydi ve yakası acıktı üst bedenini zorlukla kapatıyordu. Yalan yoktu gerçekten rahat etmişti bu gecelikle yatınca ama odada kimse olmamasına rağmen utanmıştı genç kız. Daha fazla bu varlığı ve yokluğu bir olan gecelikle durmak istemeyip hemen dolabın başına geçip kendine alınan elbiselere baktı. Kendi evinden doğru düzgün bir kıyafet getirmemek onu utandırmıştı.

İç çekti kız kendi giysilerini Feraye'ye bırakmıştı. Zaten onlara ayda yılda bir alışveriş yapılıyordu. Kendisine Hazal sağ olsun bir sürü kıyafet almıştı. Evdekileride getirse açgözlülük yapmış olurdu.

Eli kendine alınan kıyafetlerinden önce iç çamaşırlarına gitti. Hayatında görmediği kadar iç çamaşırı çeşidi vardı dolabında. Kimisi dantelli kimisi düz kimisi iki renkliydi. Eline gelen kırmızı donu kaldırdı kadın. Pek severdi kırmızıyı. Sonra kırmızı donun diğer tarafından dolabı görünce kendini tutamadı. "Aboovv!" Sanki ayıp bir şey yapmış gibi dolabın en alt taraflarına tıktı. Gözüne gelmeseydi iyi olurdu. "Onun nesini giyorlar insan donar onla!"

Yanaklarına ateş basan kız en sonunda siyah dantelli sütyen ve siyah pamuklu don alıp üzerindeki geceliği çıkardı ve iç çamaşırlarını giydi. Tekrar elbiselerinin karşısına geçti. Daha sonra iç çekti. Çok güzeldi elbiseler ve Feride alıp giymeye dahi kıyamıyordu. Dışarıda Ali olmasaydı. Oturur elbiselerini izlerdi. İşte öyle heveslenmişti genç kız. Eli elbiselerde gezerken mavi çiçekli uzun kollu elbiseye takıldı gözleri. Kalın kemeri ve hafif kabarık eteğiyle o an onu giymek istedi.

Eline alıp çabucak üzerine geçirdi. Memnuniyetle kendini süzerken yandaki büyük aynayı yeni fark edip önüne geçti. Gülümsedi yansımasına öyle güzel duruyordu ki elbise onu bile güzel gösteriyordu. "Ah Feride," diye iç çekti. "Böyle şeyleri almayı istemeyi bırak bile böyle elbise giymek geçer miydi aklından?" Başını iki yanına salladı kız. Hayatında hiç görmediğinden olsa gerek çok oyalanmıştı kendiyle. Dolabından çiçekli mavi yazmasıyla çiçekli beyaz yazması arasında kalsa da baştan aşağı mavi olmak yerine beyaz yazmasını takmayı tercih etti kadın. Saçlarını alışkanlıkla örüp topladı ve yazmasını taktı. Alt çekmeceden bir çift siyah çorap alıp dizine kadar çekti ve çok fazla oyalandığını düşünüp dışarı çıktı.

Kayıp YazmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin