EGE [BxB]

32. Sevgilim

Gözlerimi araladığımda sabah olmuş fakat hava daha tam olarak aydınlanmamıştı. Bütün gece birbirimize sarılarak sohbet etmiştik. Ona dokundukça dokunasım geliyor, her sarılışımızda çaktırmadan kokusunu içime çekiyordum. Öyle güzel kokuyordu ki...

Sıcak tenine sarılmış, sabaha kadar kafam göğsünde uyumuştum şimdi ise hiç ondan ayrılmak istemiyordum. Parmak uçlarım bedeninde gezinirken vücudu kıpırdandı. Saçlarımdan öpüp "Günaydın sevgilim" dediğinde, kafamı göğsünden kaldırıp ona baktım. Bana her sevgilim deyişinde utandığım için dün geceden beri sevgilim diyerek uğraşıyordu benimle. Üzerinden kalkmadan yüzüne doğru uzanıp yanağından öptüm.

"Günaydın "

Zaten sarılı olan kollarını daha da sıkılaştırıp yüzümün her yerine öpücüklere boğarken hoşuma gittiği için sesimi çıkarmadan beni sevmesine izin veriyordum.

"Senin bu utangaç hallerinle ben ne yapıcam ya!" deyip, öperek sevmeye devam etti.

"Artık kalkmalıyız okula geç kalacağız "

"Okula gitmesek olmaz mı ya böyle iyiydik " dedim.

"Bak sennn... Sevgilisinden ayrılmak da istemiyor. Yerim seni! " deyip, yanağımdan ısırdı.

"Ahh acıdı ya!"Gerçekten de acımıştı ama hoşuma da gitmişti. Acıdan zevk almak bizim işimiz.

"Öpeyim de geçsin o zaman." deyip ısırdığı yerde dilini gezdirip, ıslattığı yerden öptü. Sabah sabah zaten kalkmaya fırsat kollayan alttaki Ege reis ben geldim diyerek ortamda yerini çoktan belli ederken altımda hissettiğim kıpırdanmayla Tuna'nın gözlerinin içine baktım.

"Biraz daha böyle durursak ben okula gitmem. Seni de yollamam Tuna!"

Bana yaklaşıp alnını alnıma dayadı. Gözlerini kapayıp derin bir nefes alarak "Yollama sevgilim." dediğinde, daha fazla dayanamayıp dudaklarına yapıştım. Dilimi aralık olan dudaklarından içeriye yolladığımda hemen kabul etmiş aynı sertlikle karşılık vermişti. Dudaklarımızı ayırmadan yerimde doğrulup kucağına oturdum. Altımda hissettiğim sertliğe kendimi sürttüğümde ondan kazandığım inlemeyle daha da ateşlenmiştim. Dillerimiz birbirimizin tadını doyasıya alırken, elleri kalçamı iki yanından birden tutmuş sıkıyor, bir yandan da beni kendine bastırarak daha çok altımdaki sertliğini hissettiriyordu.

Nefesim yetmeyince dudaklarımı ondan ayırıp önce çenesine ardından da boynuna kaydı öpücüklerim. Dilimi gezdirdiğim yerleri öpüp, emiyor sonradan moraracağını bildiğim izler bırakıyordum boynunda.
Beklemediğim bir anda Tuna beni çevirip altına aldığında dudaklarımız tekrar birleşti. Penislerimiz tüm sertliğiyle birbirine sürtüyor ikimizde daha fazlasını istiyorduk.

"Ege durmalıyız "dediğinde, onu dinlemeden tekrar dudaklarına yapıştım.

"Duramam şu halime bak! " deyip benimkini işaret ettim. Oraya bakıp tüm yakışıklılığı ile gülümsedi. Boynumdaki elini vücuduma sürterek penisime kadar indi. Dokunduğu an inleyerek kendimi ona daha çok ittim.

"T-Tunaaa"

"Sevgilimmm"

Eşofmanımın dışından penisime dokundukça daha da sertleşiyor her zerrem onu istiyordu.

"Bebeğim seni rahatlamamı ister misin?"

Gözlerine bakıp kafamı salladım. Kendime dokunmak şu an istediğim en son şeydi.

"Nasıl?" diye sorduğumda Tuna eşofmanımın belindeki bağcığı çözüp, elini yavaşça içeriye yolladı. Sıcak eli patlamaya hazır haldeki penisime dokununca odayı "Ahhh" diye inlemem doldurdu. Parmakları penisimin üzerinde yavaşça gezinirken bir elimle Tuna'nın omzunu sıkıyor diğeriyle de yatağın çarşafını avucumun içinde sıkıştırıyordum. Onun da durumu hiç iyi değildi. Daha fazlasını istiyordum. Sıcak parmakları penisimi kavramış çekerken, dillerimiz birleşmiş tüm hırçınlığımızla öpüşüyorduk. Aklıma gelen şeyle kafamı geri çektiğimde, durup bana baktı.

" Altıma geç!" dedim. Sırtını yatak başlığına dayayıp oturunca iki elimle boxerının lastiğinden tuttum. Çıkarmadan önce gözlerine baktım onay vermesi için. Kafasını sallayınca, yavaşça aşağı doğru çekerken eğilip penisinin ucuna öpücük kondurdum.

"Ege agghh" Adımı söyleyerek inlemesiyle beklemeden boxerını çıkarıp yere fırlattım. Üzerinden kalkıp hızlıca eşofmanımı ve boxerımı çıkardım. Şu an utanan Ege'den eser yoktu. Beynim yer değiştirmiş küçük baş hayvanımla düşünmeye başlamıştı. Tuna gözlerini bir saniye benden ayırmıyorken, yanına adımlayıp kucağına oturdum. Penislerimiz birbirine sürtünürken inleye inleye öpüşüyorduk.

"Ege şimdi yapamayız hazır değilsin." dediğinde "Biliyorum sevgilim ama ikimizi de rahatlatıcam." deyip son bir kez daha dudaklarına ıslak bir öpücük bıraktım.

"Tükür sevgilim" deyip elimi uzatıp tükürmesini bekledim.

Birbirine sürten penislerimizi elimle tutup birleştirdim. İkisini birden çekmeye başladığımda aynı anda inledik. Tuna'nın başı zevkten geriye gidince adem elması ortaya çıkmış daha da azdırmıştı beni. Elimin hızını kesmeden adem elmasını yalayıp, emmeye başladım. Elini penislerimizin üzerindeki elimin üzerine koyarak daha da hızlı çekmemizi sağladı. İkimiz de deli gibi inleyerek gözlerimizin içine baka baka boşalmıştık. Bitmiştim resmen. Kafamı omzuna dayayıp nefes alışımın düzelmesini bekledim.

"Bu çok güzeldi " deyip boynumdan öptü, yeşillerine aşık olduğum adam. Kafamı kaldırıp ben de onu öptüm.

"Seni seviyorum Ege "

"Seni seviyorum Tuna"

Ege x Tuna

Beni kucağına aldığında düşmemek icin kollarımı boynuna doladım. Çıplak kalçamı koca elleriyle sıkarak
"Bebek gibisin bebek şu surata bak!"deyip, sert sert öptü yanaklarımı. Daha çok yapıştım ona. Çok hoşuma gidiyordu sevgisini böyle göstermesi. Birlikte duşa girip birbirimizi yıkadık. O saçlarını kuruturken ben de üzerimi giyinmeye başladım.

"Saçlarını kurutmayacak mısın Ege?"

"Yok sevmiyorum."deyip hazırlanmaya devam ettim.

Elinde kurutma makinesi ile gelip beni zorla yatağa oturttu.

"Hava soğuk hasta olursun."

Nedir bu çocuğun benim hasta olmam korkusu?

Makineyi çalıştırıp kurutmaya başladığında kollarımı beline sardım. Göbeğinden öperek ona baktığımda eğilip dudaklarımdan öpüp kurutmaya devam etti.

Hazırlanıp aşağı indiğimizde kahvaltı hazırdı. Bu sefer karşı karşıya değil yan yana oturmuştuk masada. Masanın altından elimi tutmuş ara ara öpüp duruyordu.

"Rüyada filan değiliz di mi? "Diye sorduğunda, etrafta kimsenin olmadığına emin olduktan sonra dudağına derin bir öpücük bıraktım. 
Yüzümü ondan çok uzaklaştırmadan "Değiliz sevgilim" dediğimde, yeşillerinin içi güldü.

"Kimseye söyleyecek miyiz?"diye sordum.

"Benim için fark etmez sen nasıl istersen öyle yapalım."

"Herkes düşman olduğumuzu sanıyor duyarlarsa şok olacaklardır. Tüm okulun bilmesine gerek yok yakınlarımız bilse yeter. " dedim.

"Nasıl istersen ama benden uzak durmayacaksın di mi?"

Ona bakıp suratının haline gülerek yanağını sıktım.

"Uzak durmayacağım merak etme."

****