52. Kanlı Kahvaltı

4.2K 174 26
                                    

" Kaç dakika daha boynumu öpmeye devam edeceksin?"

"Iıımmm bilmem..."

Dudaklarının baskısını boynumda hissettiğimde uyanmıştım ama bu anın tadını çıkarmak istiyordum. Neticede her sabah sevgilimin kollarının arasında öpülerek uyandırılmıyordum.

Ona doğru dönüp kollarımı beline sarınca o da bana sarılıp dudaklarıma dudaklarını bastırdı.

"Günaydın bebeğim."

"Günaydın sevgilim."

Belimdeki elini yüzüme çıkarıp yanağımı okşadığında ellerinin arasında iyice mayışıyordum. Saat daha çok erken olduğundan kalkmak için acelemiz yoktu.  Kafamı boynuyla çenesi arasına sokup, kokusunu içime çektim. Birbirimizi sakin sakin severken ellerimiz vücudumuzda usulca dolaşıyordu. 

Kapının tıklatılmasıyla hemen kafamı Tuna'nın boynundan çıkardım.

"Ege?"

Azad'ın kapıyı bile çalmadan içeri dalacağını düşünmüştüm ama aksine rahatsız etmekten çekinir gibi bir ses tonuyla adımı söylemişti. Yattığım yerden kalkıp boxerımın üzerine yerde duran tshirtümü giydim. Kapının kilidini açıp, hafifçe araladım. 

" Günaydın."

"Günaydın. Uyandırdım mı?" Tuna uyuyordur diye fısıldayarak konuşuyordu.

"Yok ya biz de yeni kalkmıştık.  Bir şey mi oldu?"

"Haaa yok. Benim ufak bir işim çıktı o yüzden şimdi çıkmam lazım. Döndüğümde kahvaltılık bir şeyler getiririm. Onu haber vermek için geldim"

"Tamam sorun değil. Önemli bir şey mi?"

"Biraz.  Halledip hemen döneceğim."

O gider gitmez tekrar sevgilimin yanına gidip üzerine uzandım. Yüzünün her yerinden öptüğümde hiç itiraz etmeden öpücüklerimi kabul ediyordu. Yerim ben bu çocuğu ya bal bu balll...

Azad gideli bir saat olmuştu. Tuna'yla birbirimizi bir süre daha sevdikten sonra hazırlanıp odadan çıktık. O içeriye geçerken ben de mutfakta bize kahve yapıyordum.  Dış kapının açılma sesiyle elimdeki kupayı tezgaha koyup kapıya doğru yöneldiğimde Azad'la burun buruna geldik.

"Hayırdır? Kapılarda mı karşılıyorsun beni?"

"Ya evet ne demezsin "

Elindeki poşetleri mutfağa geçip tezgaha bırakırken ben de peşinden gittim.

"Acıktın mı?"

"Ehh... Biraz."

"Hemen hazırlarım şimdi. "

"Ben de yardım edeyim" dedikten sonra poşetlerdeki kahvaltılıkları tek tek tezgahın üzerine çıkartırken Tuna da bize katılarak birlikte masayı kurduk. En basit şeylerin bile beni mutlu etmesi normal mi?

Yemek boyunca Azad bir yandan Tuna bir yandan tabağıma her şeyi doldurup beni yemeye zorlarken az önce ki mutlu halimden bu kadar çabuk pişman olacağımı nereden bilebilirdim ki...

"Ya yeter! Patlayacağım artık!"

Bir anda bağırmamla ikisi de yaptıkları salaklığı anlayıp nihayet durdular.

"Bugün bir programınız var mı?"

Tuna'yla birbirimizi baktık. Tuna benden önce davranıp konuştu .

"Henüz yapmadık ama buluruz bir şeyler" deyip, yanağımdan öptü.

Ufak çaplı kalp çarpıntısı sana da merhaba.

EGE [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin