EGE [BxB]

5. Tanrı

Götüyle içenler grubu

Ozan: Kaçta buluşuyoruz?

Deniz: 9'da buluşuyoruz geç kalmayın

Aslı: Bir kere daha hatırlat 
yetmez buna.

Deniz: shsghshssh

Ozan: 1 bira içince bizim kızlar



Deniz: Siktir git Ozan

Ozan: sksjsjsjsk yalan mı?

Aslı: Abart aq. Senide biliyoruz

Burcu: Salak ya bu çocuk

Ege: Ben yokum o zaman

Ozan: Gel gel tek bırakma beni bunlarla.

**
Saat dokuzda mekanın önüne geldiğimde bizimkiler çoktan gelmiş beni bekliyorlardı. Hep birlikte içeri geçtik. İçerisi fena değil hafta içi olmasına rağmen çok kalabalıktı. Sahne boştu ama arka fonda çalan bayık müzik kalabalığın uğultusu bastırıyordu.

" Eee Ege anlatsana kimsin nesin, neler yapıyorsun, nelerden hoşlanıyorsun, neden  son senenin ikinci dönemde okul değiştirdin, sevgilin var mı? '' Nefes almadan sordu tüm soruları Aslı.

" Yuhh be kızım bir nefes al da motorun soğusun amma çok şey sordun."

"Ne var ya siz sanki merak etmiyorsunuz! "

"Buraya yeni taşındım. Ondan okulu değiştirdim. Onun dışında bir şey yapmıyorum öyle boş boş takılıyorum"

Onlara her şeyi anlatmak zorunda değildim sonuçta. En azından o gün bugün değildi.

''Oldu mu Aslı hanım aldınız mı tüm cevaplarınızı?'' diye sordu Ozan, Aslı'ya bakarak. Aslı suratındaki memnuniyetsiz ifadeyle omzunu silkip önündeki içkisini yudumladı.

''Siz neler yapıyorsunuz? Buraya sık gelir misiniz?''

'' Bizim de senden pek bir farkımız yok. Okul, sınav filan işte. Burayı seviyoruz. Böyle sakin olduğuna bakma ilerleyen saatlerde eğlenmeyen dans etmeyen kimse kalmayacak.'' dedi Ozan.

'' Aynen her hafta farlı gruplar çıkıyor. Çıkana kadar kim olduğunu bilmiyorsun daha hiç kötü bir gruba denk gelmedik'' dedi Aslı.

'' Güzelmiş.''

''O zaman Ege'nin grubumuza katılmasına kadeh kaldıralım.'' dediklerinde, şaşırdım ne çabuk kabul ettiler beni içlerine. Kadehleri tokuşturup içkileri kafamıza diktik.  Bardaklar bittikçe yenisi geliyordu. Hepimiz alkolün etkisiyle gevşemiş olduğumuz yerde dans edip eğleniyorduk. 

Birden mekanın içindeki ışıklar kısıldı. Kalabalıktan çıkan çığlık ve alkış sesleri eşliğinde seyircilerin arasından bu gece sahne alacak grup ellerindeki gitarları çalarak geçiyorlardı. Kim olduklarını hala görememiştik. Müzik insanları coşturmuş, herkes deli gibi zıplayıp dans ediyorken içkimi kafama dikip sahneye doğru baktım. Sırtı seyirciye dönük şekilde sahneye çıkıyordu elektro gitar çalan adam. Üzerinde kolsuz, karın kaslarını sergileyecek kadar kısa bir yelek vardı. Pantolonunun beli kasıklarına kadar düşmüş, adonisleri iyice ortaya çıkmıştı. Üzerine vuran sahne ışıklarıyla adeta Tanrı gibiydi. Arkasını dönmesiyle yudumladığım içkim genzime kaçtı. Siktir! Siktir! Siktir!

'' Yeşil!!!''

Siktirrrr! Olduğum yerde gözlerimi kırpmadan onu izliyordum. Okulda iki kelime bile etmeyen dilsiz çocuk burada bir sürü insana şarkı söyleyip milleti kudurtuyordu. Bizimkiler sahnede onu görünce ufak bir şokla çığlık atmışlardı ama hemen müziğin ritmine kapılıp eğlenmeye devam ettiler. Ben ise olduğum yerde donmuş kalmış önümdeki manzaranın bir saniyesini bile kaçırmak istemiyordum. Ne oluyor lan bana böyle niye bu kadar yükseldiysem sanki. Orospu çocuğu da yükselmeyecek gibi değildi ki.

Ege kendine gel oğlum.

Terden ıslanmış saçları alnına dökülmüş yanaklarının üzerindeki kızarıklıklar onu daha da seksi gösteriyordu.

Lan kendine gel sen düzsün!

Oğlum sen meme seviyorsun dur bak yanarız!

Hem şarkısını söyleyip hem de dans ediyorken, vücudunun her kıvrılışında kasları daha da belirginleşiyordu.

Ege çok yükseldin lan dur artık!

Hay sikeyim ya!

Gitarını bırakıp mikrofonu eline aldı. Diğer grup üyeleriyle beraber seyircilerin arasına dalmış onlarla birlikte dans edip şarkısını söylüyordu. Mekandaki tansiyon iyice yükselmiş yaklaştığı herkesi etkisi altına alıyordu. Bizim tarafa doğru gelirken gözlerimi ondan ayıramıyordum. Arkasını dönmesiyle gözlerimiz buluştu. Bir anlık şaşırsa da hiç duraksamadan şarkısını söyleyerek bizim masaya doğru yaklaştı. Gelme lan gelme. Ölüyorum anlasana!!! Şarkısını söyleyerek bana doğru yaklaşıp, yeşillerini gözlerimin içine dikti.



****