8. Nefret ediyorum senden!

9.7K 423 47
                                    

Okulun önüne gelmiş, Azad'ın gelmesini bekliyordum. Dağılan öğrenciler beni gördüğünde şaşırıyor, kendi aralarında konuşarak yanımdan geçiyorlardı. Bahçe kapısından dışarı adımını attığı an beni gören Deniz deliye dönmüş, koşarak yanıma gelmişti.

"Ege sen neredesin ya! Telefonun
kapalı, okula da gelmedin bu suratının hali ne?"

" Yok bir şey. Dün gece kalabalık boğdu beni ben de eve döndüm.''

'' İnsan bi haber verir. Seni aradık ulaşamayınca çok merak ettik.''

'' Geldim işte kızım iyiyim! ''

'' Bu mu iyi halin? Suratının her yeri kan içinde. Kim yaptı sana bunu? Hadi gel bir eczaneye gidelim.''

'' Yok şimdi Azad gelir o halleder. ''

" Azad kim ya! Aaaa göğsündeki ne senin? Ya inanmıyorum çok tatlı bu.''

'' Kayalıklarda buldum.''

'' Ege sen varya gerçekten delisin. Ağzın burnun kan içinde göğsünde kediyle okula gelmişsin....''

Deniz, göğsümdeki Bücür'ü severken, kafamı kaldırdığımda okuldan yeni çıkan yeşille göz göze geldik. Onu gördüğüm an aklıma dün gece olanlar geldi. Sinirle Bücür'ü göğsümden çıkarıp Deniz'in eline tutuşturdum. Aramızdaki mesafeyi koşar adımlarla kapatıp yanına gittiğim gibi suratına yumruğumu geçirdim. Yüzümdeki kanlara bakarken yumruk yiyeceğini beklemiyordu. Dengesini kaybedip yere düşünce yakasından tutup ''Bir daha bana asla yaklaşmayacaksın!!! O sikik arkadaşlarına da söyle benden uzak dursunlar!''

'' Benden korkuyorsun.''

Söylediği şeyle kan beynime sıçramış, boğazımdaki damarların şişip patlayacağını hissediyordum. Ellerimin arasındaki adama acımasızca vuruyor o da bana aynı şekilde karşılık veriyordu.

'' SENDEN NEFRET EDİYORUM!!! '' diye bağırdığımda, yumruğu hava da kalmış, soluk soluğa haliyle gözlerimin içine bakıyordu. Bizi izleyen kalabalığı yararak gelen Azad beni o halde görünce yüzündeki buz gibi ifade yerini öfkeye bırakmıştı. Beni kolumdan tuttuğu gibi sürükleyerek arabaya götürdü. Kapıyı üzerime sertçe kapatıp şoför koltuğuna geçtiğinde birkaç saniye elleri direksiyondayken gözlerini kapatıp sakinleşmeye çalışmıştı. Bir şey eksik? Aklıma bir anda Deniz'e verdiğim Bücür geldi. Azad daha arabayı çalıştırmamıştı ki bir anda kapıyı açıp fırladım. Etrafta deli gibi koşup Deniz'i arıyordum. Okulun yan tarafında kucağında Bücür'le oturan Deniz ağlıyordu. Beni gördüğünde olduğu yerden birkaç adım geriledi. Korkmuştu benden. Onu böyle görünce kendimden nefret ettim.

'' Korkma benden lütfen. Korma! Sana zarar vermem. Özür dilerim Deniz. ''

Omuzlarım düşmüş, gözümden akan yaşı elimin tersiyle silmiştim. Azad peşimden gelip, arkamda durmuş Deniz ile aramızda olanları izliyordu.

'' Neden bu kadar vahşisin? Neden hep kavga ediyorsun? Öldürecektin onu!'' Hala ağlıyordu.

'' Özür dilerim Deniz. Tutamadım kendimi bilmediğin şeyler var. Ağlama lütfen.''Bu sefer ona doğru adımladığımda benden tekrar kaçmadığı için ona sarıldım.

'' Anlatacağım her şeyi ama benden korkma lütfen.'' sessizce kafasını sallayıp Bücür'ü ezilmekten korumak için geriye doğru çekildi.

'' Anlatacaksın bak söz ver!''

'' Söz. Yarın anlatacağım her şeyi. Hadi gel seni evine bırakalım.''

'' Tamam'' deyip üçümüz birlikte arabaya doğru gittik. Önce Deniz'i evine bırakıp ardından da hastaneye gidip açılmış kaşıma dikiş attırdık.

Yol boyunca Azad hiç konuşmadı. Ani bir frenle durdurduğu arabadan hiçbir şey söylemeden inip kapımı açtı.

'' Kediyi de al in arabadan.'' Emir vererek konuşmasına gıcık olmuştum.

''Niyeymiş?''

'' İn dediysem in!'' Kolumdan tutup zorla beni arabadan çıkardı. Ardından arabanın içerisine doğru eğilip Bücür'ü aldı.

'' Ne oluyor Azad? Ne yaptığını sanıyorsun sen!!!''

Beni sürükleyerek veterinerin önüne kadar getirince ne yapmaya çalıştığını anlamıştım. Kaba herif insan gibi söylesene! Allah'ın odunu.

Bücür'ün aşılarını yaptırıp, lazım olan şeyleri de alıp yola çıktık. Gidene kadar kucağımda oynamış sonra sızmıştı. Eve geldiğimizde arabadan benden önce inip kapımı açtı. Kucağımdaki kediyi uyandırmadan yavaş yavaş inmeye çalışıyordum. Bagajdaki eşyaları alan Azad, benimle birlikte girişe kadar gelip eşyaları görevliye teslim ettikten sonra arkasını dönmüştü ki '' Her şey için sağ ol Azad!'' dediğimde, olduğu yerde durup kafasını yan çevirmiş, yüzüme bakmadan bir şey değil anlamında sallamıştı.

Allah'ın odunu!

Allah'ın odunu!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bücür

*

****

EGE [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin