29. Yılan Ege

6.3K 330 45
                                    

''Al tamam al '' deyip eline verdim. Kafamı eğip sesimi yumuşatarak '' Sevmiştim bu çakmağı. Açılıp kapanınca çıkardığı ses çok güzeldi. '' deyince yüzüne bakmamış kafamı eğerek vereceği tepkiyi bekliyordum. 

Bir anda durmuştu. Beni izlediğini bildiğim için ona kesinlikle bakmıyor duygu sömürüme devam ediyordum. Beklediğimden daha fazla tepki verdiğinde kalbim yerinden fırlayacaktı. Öne eğdiğim kafamı çenemden tutarak kaldırıp göz göze gelmemizi sağladı.

'' Heyy.. Hey... Bana bak! Asma yüzünü lütfen sadece sana takılıyordum. Al hadi bu senin. Hem ben sana vermiştim bunu. Sende olduğu sürece bir değeri var benim için. '' Yaaa benim saf yeşilim. Nasıl bir yılanın tuzağına düştüğünün farkında değil. Nasılda inandı. 

'' Emin misin?'' diye sordum acındırma rolümden çıkmadan. Elimden tutup avucumun içine çakmağı koyduktan sonra iki eliyle elimi tutmaya devam etti. Bayılacağım.

'' Eminim'' deyip kafasını salladı saf saf. Acındırmış suratımın aksine içimde fırtınalar kopuyordu kaç kez yakınlaştık şu kısa sürede. Elim avuçlarının arasına nasıl güzel yakıştı Allah'ım. 

''Peki madem veriyorsun, alırım." dedim. Ulan Ege. Olur da aramızda bir şey olursa bu çocuk yandı. 

''Bekle beni."deyip elimi bıraktığında sıcaklığına alışmış elim soğuktan ürpermişti. İçeriye gidip geri geldiğinde elinde kapüşonluyu yanıma yaklaşıp omuzlarıma örttü.

'' Üşümüşsün. Hasta olacaksın.'' deyip, şapkasını başıma geçirerek iyice her yerimi kapatmaya çalıştı. Ya sen bana ne yapıyorsun farkında mısın? Delirtecek bu çocuk beni. 

'' Bir sigara daha içip içeriye girelim.'' dediğinde, kafamı salladım. Sigaralarımızı yakıp terasın demirlerine dayanmış etrafı izlerken sağ eliyle boşta olan sol elimi tuttu.
''Ellerin çok üşümüş'' deyip benden daha sıcak olan uvucundaki elimi bırakmadan cebine soktu. Yemin ederim elimden başlayıp götüme kadar ateş basmıştı. Üşüyorsun Ege. Üşümeye devam etmelisin. Üşü!

Ben şaşkın şaşkın ona bakarken o kafasını hiç çevirmeden karşıya bakıp sigarasını içiyordu. Cebindeki elimin üzerini baş parmağıyla o kadar hafif okşuyordu ki sabaha kadar bu pozisyonda durabilirdik. Kim bunu normal bir arkadaşına yapardı ki? Ben mi çok yükseldiğim için her hareketinde bir anlam arıyordum. Sigaralarımız bitmiş içeriye girene kadar elimi bırakmamıştı. Ben de çekmemiştim. İlk defa bir erkekle el ele tutuşuyordum. Heyecanım erkek olması değil Tuna olmasıydı bundan emindim.

İçeriye girip kapıyı kapattığımızda ellerimiz ayrılmıştı. Yatağımın üzerine oturduğunda ikimiz de birbirimize bakamıyorduk. 

'' Başlayalım mı çalışmaya?'' şuan ikimiz içinde en iyi şey çalışmaktı yoksa akşama kadar bu şekilde konuşmadan duracağımıza eminim.

'' Hadi başlayalım'' dedikten sonra laptopumu elime alıp yatakta yanına oturdum. Sırtımızı duvara dayadığımızda Tuna üzerimden yanımdaki yastığa uzanıp eline aldıktan sonra sırtımıza koydu. O kadar yakındık ki omuzlarımız birbirine değiyordu. Ahh düşünceli yeşilim. Bir yastıkta kocayalım inşallah.

'' Efendim?''

Ne ! Sesli mi düşündüm. Siktir.

'' Yastık iyi fikir ya sırtımız üşümesin.'' diye kıvırdım.

Bir saate yakın proje için bir şeyler araştırmış, bulduklarımızı kaydetmiştik. Zamanımız az kaldığı için çok detaylı çalışmaya vaktimiz yoktu. O yüzden teslim gününe kadar her gün buluşacaktık. Haa buluşmadan yapılır mıydı? Tabi ki evet. Ama ikimizin de buna itirazı yoktu. Tuna ''Birlikte daha çabuk yaparız'' deyince hemen onaylamıştım. Hatta yarın da ben ona gidecektim. Ekrana bakmaktan gözlerim ağrıdığı için yumruk yaptığım ellerimle gözlerimi ovuşturdum.

'' Yorulduysan ara verelim?'' 

'' Çok iyi olur, gözlerim acıdı.'' 

''Hadi sen biraz uzanıp dinlen. Ben devam edeyim'' deyip laptopu kucağımdan aldığında itiraz etmedim gerçekten yorulmuştum. Bünyem bu kadar çalışmaya alışık değildi.

Olduğum yerde uzanıp kafamı yastığa koydum. O yanımdayken nasıl dinleneceksem artık. Neyse fırsattan istifade onu izlerim bende. Adam her açıdan güzel buruna bak. Çaldığı yerlerde kaç kız peşine düşüyor kim bilir. Okulda bile kızlar peşinde. Ben kıskançlık tohumlarımı içime ekip bir yandan onu izlerken o tüm dikkatini önündeki şeye vermişti. 

O şekilde ne kadar kaldım onu ne kadar izledim bilmiyorum. Gözlerimi açtığımda kendimi Tuna'ya yapışmış buldum. O oturur pozisyondayken ben yanında yatmış üstüne üstlük adama öyle bir yapışmışım ki kolunu üzerime atmak zorunda kalmış. Olduğum poziyonu fark eder etmez geri çekildim.

'' B-Ben.. Ben özür dilerim uyumuşum farkında değilim'' Adamın üzerine çıksaydın bir de Ege.

'' Sorun değil rahatsız olmadım.  Sadece tek elle çalışmak biraz zor oldu o kadar''

Hemen saate baktım bir buçuk saattir uyuyordum ve o bana bu süre boyunca sarılmış ve ben salak gibi bunu fark edememiştim. Hem aşırı mutluydum hem de mahcup.

'' Ben artık gideyim. Saat geç oldu. Yarın bende devam ederiz. ''

'' İstersen burada kalabilirsin sabah beraber okula geçeriz.''

Cevap vermeden birkaç saniye gözlerime baktı. Ben hiç düşünmeden bu soruyu sormuştum. Ve cevabı için sabırsızlanıyordum. Gitmesin istiyordum. 

'' Ben hiç sizi rahatsız etmeyeyim''

''ETMEZSİN''

Çık balkondan bağır bir de istiyorsan Ege.

'' Etmezsin ben tekim zaten. Teyzem bir kaç gün şehir dışında olacak.''

Bana bakıp biraz düşündükten sonra kafasını salladı. 

''Tamam o zaman kalırım.'' dediğinde içimde havai fişekler atıyordu.

****

Dün bir bugün iki hemen eve attı çocuğu piç...

Evde misafir odası varken ben bunları aynı yatakta yatırır mıyım sizce👹🔥

EGE [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin