BÖLÜM*1

577 28 12
                                    

HERKESE MERHABA!

Bu hikayeyi uzun yıllardır aklımda tutup, her defasında başlayıp yarıda bırakmıştım. Geçmiş yıllarda hikayeyi farklı şekliyle bu platformda yayınlamış, fakat bazı nedenlerden silip platformdan uzaklaşmak zorunda kalmıştım. E haliyle hiç yol kat edemedim.

Ama şimdi, yeniden buradayım.

Burada olmayı hep sevdim, yıllar geçtikçe her platformda olduğu gibi burada da bazı şeyler amacını çok aşıp, farklı yerlere saplananlar var. Bunun için bu platformda artık daha fazla kitap okumaya değer görmeyen kişiler var, ki biraz haklılar da bence. Ama tüm insanların kötü olamayacağı gibi, her kötünün içerisinde bir iyi olduğu gibi, burada da kayda değer ve okunduğunda 'İyi ki okumuşum' dedirten çok fazla kitap var.

Ben yıllardır hayalini kurduğum şeyi gerçekleştirmek için buradayım.

Bu kitabı sizlerle bitirmek istiyorum. Henüz yarısındayım.

Yapıcı yorumlar insanı geliştirir, bunu hepimiz bilecek yaştayız. Ve bununla beraber yıkıcı yorumlar kimseye bir şey katmaz.

Profesyonel değilim. Elimden geldiğince yazım ve imlâ kurallarına dikkat etmeye çalışıyorum. Tüm hataları bir kenara bırakarak benim gökyüzümdeki mucizelerime şans verir misiniz?

Başlangıç tarihi:

Hepinize iyi okumalar.

♣️

Gece...

Uykularıma zehir gibi akan, ne yaparsam yapayım, uyuyamadığım geceler.

Yalnızlık dolu, hüzün dolu olan geceler.

Gördüğüm kabuslara inat uyumak istediğim, ama uyutmayan geceler.

Saat sabah 07.00'a geliyordu. Uyku, gözüme uğramamış, inatla gözlerimi açık tutuyordum. Uzandığım tek kişilik yatakta, yanımda uyuyan mızmız, sancılarıyla ara ara uyansa da benim aksime uyumak istiyordu. Bugün doktor randevumuz vardı. Saat 09.00'da onu veterinere götürmem gerekiyordu.

Uzun zamandır bu hastalıkla başa çıkmaya çalışıyoruz.

O, tam üç yıldır benim Mucize'm.

Onu bulduğumda, sokakta bir köşede öylece titriyordu. Aç, susuz ve henüz birkaç haftalık. Onu veterinere götürdüğümde çok olumsuz yaklaşmıştı. Sadece birkaç haftası kaldığını söylemişti. Fakat o, tam üç yıl savaştı. O, benim üç yıllık Mucize'mdi. Üç yıldır arkadaşım, dostum, sırrımdı.

Bir mucize ne kadar güzel olabilirse, benim mucizem o kadar güzeldi.

O, benim nazımı çok çekti. Ama şimdi... Şimdi bu hastalığa yenilecekmiş gibi hissediyorum. Sanki daha fazla dayanamazmış gibi...

Başımı iki yana sallayıp bu olumsuz düşüncelerden kurtulmaya çalıştım. Onu fazla sarsmadan yataktan kalktım ve çift kapaklı elbise dolabımın başına geçtim. Gitmeden önce çalıştığım yere uğrayıp izin almalıydım.  Aslında bunu telefonda da yapabilirdim fakat, patronum işine gelmeyen şeyleri dinlemeyen bir tipti. Bu yüzden, her ihtimale karşı yanına gidip biraz olsun ikna etmeye çalışabilirdim.

Dolabımdan çıkardığım yüksek bel siyah kot pantolon ve koyu kahve boğazlı kazağımı üzerime geçirdim. Kazağımın alt kısmını pantolonumun içerisine yerleştirirken Mucize çoktan uyanmış ayağımın etrafında dolanmaya başlamıştı. Sanırım doktorun yanına gideceğimizi hissetmiş olmalı. Mutlu görünüyordu.  O, diğer birçok kedi gibi veterinerden korkmazdı. Aksine, onunla çok iyi anlaşıyorlardı. Kabul ediyorum bunu bazen, hatta çoğu zaman kıskanıyordum. Kot ceketimi de dolaptan alıp üzerime geçirdikten sonra aç olduğu için sürekli miyavlayan canavarımın mama kabını doldurup önüne indirdim. O yemeğini yerken ben de yatağımızı topladım. Yanına gittiğimde sadece mama kabının yanında duran suyu içtiğini gördüm. Zaten çok zayıflamıştı. Sürekli yemek istiyor ama ağzına bile sürmüyordu.

GÖKYÜZÜ KAYBOLMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin