BÖLÜM*12

116 10 0
                                    

İyi okumalar.

♣️

Kaçamıyordum. 

Ve biliyordum ki, ondan asla kaçamayacaktım.

Ellerimi arkada sıkıca kavrayan çocuktan kurtulmaya çalışsam da başaramamıştım.

"Sen de kimsin?"

Bu soruyu, diğer sokağa girmek isteyip karşısında duran Barın'la geri dönen çocuk söylemişti. Gözlerim şaşkınlıkla aralanmıştı.

Beni bırakacağını söylemişti!

"Ben..." dedi ve derin bir nefes aldı.

"Ben de bilmiyorum."

"Deli misin nesin? Kaybol bu sokaktan!"

Arkamdaki adamın konuşması ile bakışları o adama kaydı.
Beni görmedi bile.

"Kızı bırak!"

Bir dakika, zaten beni yakalamak istemiyor muydu? Neden bırakmalarını istiyor?

Sakince kurduğu cümle adamların gülmesine neden olmuştu.

Kendi adamları değil miydi? Oyun muydu, yoksa gerçek mi? Bildiğim tek şey korktuğumdu.

"Bırakmazsam?"

Arkamdaki adam kurduğu cümle ile beraber kollarımı daha da sıkı tutmaya başlamıştı. Bakışlarım Barın'a kaydığında keskin gözlerle arkamdaki adama bakıyordu. Adımlarını bize doğru atmaya başladığında diğer iki çocuk karşısına geçip onu durdurmuşlardı.

Kısa olan çocuk, "Yerinde olsam buradan giderdim, üçe karşı teksin." dedi.

"Üçe kadar sayacağım, ya kızı bırakın ya da..." dedi ve bir süre durduktan sonra saymaya başladı.

"Bir!"

Bir adım attı.

"İki!"

İkinci adımını attığında kısa olan çocuk yumruğunu onun yüzüne doğru sallasa da Barın'ın ters yöne doğru eğilmesiyle boşa düşmüştü.

"Üç!" deyip, "İlk ben başlayacaktım, neden mızıkçılık yapıyorsun şerefsiz!" diye sitem ederek adamın suratına yumruğunu geçirdiğinde arkamdaki adam bir adım geriye doğru çıktı beni de sürükleyerek. Barın adamlarla dövüşürken arkamdaki adam bir elini kollarımdan çekip tek eliyle bileklerimi kavradı. Çok geçmeden sessizce konuşmaya başladı.

"Engin, hemen arabayı getir. İki üst sokaktayız. Çabuk olun!"

Aklıma gelen şeyle, 'Başarabilir miyim?' diye düşünsem de başka şansım olmadığı için yapmaya karar verdim. Önce adamın elinde çırpındım.

"Rahat dur lan!" diye bağırdığında acıtmasını umarak ayağımı kaldırıp sert bir şekilde topuğumu ayağına bastırmamla kollarımı bırakıp ayağını tutarak yere çöktü ve bağırmaya başladı.

"Ah, bittin kızım sen! Geberteceğim seni!"

O yerde ayağını tutarken ona bakmayı bırakıp arkamı dönmemle uzun boylu olan çocukla karşılaştım. Geriye gidemedim ama ilerleyemezdim de. Ben ne yapacağımı düşünürken Barın adamın arkasından sağ omzuna dokunup kendine bakmasını sağladığı an yüzüne yumruğunu geçirdi. Çocuk aldığı darbe ile ayakta kalmaya çalışırken Barın, cebinden çıkardığı anahtarı bana doğru fırlattı. Anahtarı havada tuttuğumda konuşmaya başladı.

"Arabam yan sokakta, hemen git buradan. Kapıları kitleyip beni bekle."

Hızla başımı sallarken arkasından gelen çocuğun elindeki çakıyı gördüğüm an bağırdım.

GÖKYÜZÜ KAYBOLMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin