BÖLÜM*19

96 10 3
                                    

#Kötü olan ölmeyi hak ediyorsa, onu öldüren neyi hak ediyordu?

Bölüm Şarkısı: Conan Gray - Memories

Yorumlarınızı unutmayınn.💕

İyi okumalar.

♣️

Korku...

Hissettiğim şey tamamen buydu.

Karşımda; bir sandalyeye bağlanmış, yüzü kanlar içinde olan bir adam varken nasıl korkmazdım? Doruk, elindeki kovayı yerine indirirken sandalyeye bağlı olan adam baştan aşağı tamamen sırılsıklamdı. Nefesini düzene sokmaya çalıştıktan sonra Doruk'a bakarak konuştu.

"Daha ne kadar devam edeceksiniz?"

"Devam etmeyeceğiz pislik," dedi Doruk. "Bak, sana kimi getirdik."

Beni göstererek kurduğu cümlenin ardından korkuyla Barın'ın arkasına doğru bir adım kaydım.

Bu onun arkasına ikinci saklanışımdı.

Adamın bakışları, ne kadar saklanmak istesem de sonunda beni bulduğunda dudağının bir kenarı iğrenç bir şekilde yukarıya doğru kıvrıldı.

"Bu yaptığınız suç." dedim Barın'a sessizce. Bu adamı onlar bu hale getirmişlerdi. Bakışları bana kaydığında o da sessizce konuştu.

"Senin için işlediğimiz bir suç."

Cevap vermedim. Birkaç adım atarak adama yaklaştığında artık tamamen açıkta kalmıştım. Adam birden kahkaha atarak yüksek sesle gülmeye başladığında huzursuzca yerimde kıpırdandım. Gülmesini bir anda kesip delici bakışlarıyla bana baktığında,"Aylina..." dedi. Kaşlarım çatıldı.

"Aylina Çakır."

Korkarak da olsa sordum.

"Beni nereden tanıyorsun?"

Güldü.

"Seni tanımak? Kimse seni tanımıyor, kimse seni bulamıyor, en azından bir süre öncesine kadar. Bu kadar iyi gizlenmeyi nasıl başardın?"

Söylediklerinden bir şey anlamıyordum ama bakışlarımı ondan ayıramıyordum da.

"Kimsin sen?"

"Benim kim olduğum önemli değil. Önemli olan sensin güzellik. Dedikleri kadar da güzelsin. Fotoğraflardan daha iyi."

Adamın kurduğu cümle ile yüzüne yumruk yemesi bir olmuştu. Korkuyla birkaç adımda Barın'ın yanına gidip onun kolunu tuttum. Bana tepki vermeden konuştu.

"O ağzını topla, yoksa ne yapacağımı biliyorsun!"

Adam ağzındaki kanı yere tükürerek tekrar konuşmaya başladı.

"Madem buraya kadar getirdiniz, en azından benim bildiğim kısmı bilsin, değil mi?" dedi gülmeye çalışarak. Sonunda ciddi bir yüz ifadesine bürünerek, "On sekizinci yaş günün." dedi.

Zihnimde bir boşluk anında kendini belli ederken kaşlarım çatılmıştı.

"O gün ne olduğunu hatırlıyorsun, değil mi?"

Unutmam mümkün mü?

"Bununla ne ilgin var?" dedim korkarak.

"O kazayla ne ilgisi var beni kaçırmaya çalışmanın?" dedim bir adım öne atarak.

Barın elini omuzuma atıp ona yaklaşmamı engellemişti. Ondan uzaklaşmadım.

"Kaza mı?" dedi adam gülerek.

GÖKYÜZÜ KAYBOLMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin