1.7

3.8K 634 338
                                    

Mazhar alanson - ah bu ben

100 yorum!!

***

Hyunjin başını geriye atarak gözyaşlarının şakaklarından saçlarına doğru karışmasına sebep olmuş, derin derin nefesler almıştı. Ağlamaktan nefret ediyordu, zaten pek ağlayan bir tip de değildi fakat öyle anlar geliyor ki bazen o nefret ettiği eylemi yapma gereği duyuyordu.

Yine aynısı olurken odasında, yatağın kenarına yere oturmuş, sırtını yatağına yaslamıştı. Ara sıra tıkanan nefesi ile içindeki öfkeyi söküp atamazken duyduğu adım sesleri ile başını eğdiğinde Jisung derin bir nefes aldı, korkarak onun yanına oturdu.

"Ben..." dedi tereddütle. "Ağlarken kimse yanımda olmamıştı ve ilk defa yanımda olan kişi Minho hyungdu bu yüzden çok rahatladığımı hissetmiştim. Belki... Yanında birini istiyorsundur diye geldim, anlatmak ister misin?"

Onun bu kadar ince düşünceli olması Hyunjin'in gözlerinden birkaç damla daha fazla dökülmesini sağladığında Jisung dudaklarını birbirine bastırıp bacaklarını kendine çekti.

"İnsan anlattığında rahatlar derler... Hyunjin, sen, ben sana bakınca içinde çok şey biriktirmişsin, ben bunu görüyorum. Minho hyung... Jeongin... Onlar da çok zor şeyler yaşamış ama sen, sen hiçbir şey yaşamamış gibi onların iyi olmasını istiyorsun. Gülüyorsun, eğleniyorsun, yetişmeye çalışıyorsun ama senin yaşadığın zorluklar yok mu?"

Tam da öyle bir noktaya değinmişti ki Hyunjin kendini tutamadan hıçkırdığında "Yalnız kalınca," dedi Jisung. "Belki de hepimizin yanından ayrılıp bu odaya girdiğinde kim bilir o gün içinde yaşadığın ama bize asla anlatamadığın sorunlarla başbaşa kalıyorsun. İçine atmak sana zarar verir, sen çok güçlüsün Hyunjin, biriktirdiklerini paylaşmak senin gücünü eksiltmez."

Düşüncelerinde samimiydi yalan yoktu. Hyunjin'in içinde bastırdığı şeyler olduğunu biliyordu, tek başına eve, Minho'ya, Jeongin'e yetişmeye çalışıyordu, onlar için kusursuz olsun istiyor, onların yaralarını sarmaya çalışıyordu.

Kendi yaralarını unutuyordu, dediği gibi belki gün içinde çok acı çekiyordu ama o yanlarında gülüyordu ve gerçek ifadesini kendi odasına girip kapıyı kapattığında açığa çıkarıyordu.

Hyunjin cevap vermedi, kendini sakinleştirmek adına sessiz kalmaya devam ederken başını Jisung'un omuzuna aniden bırakması ile Jisung gözlerini sıkıca kapatmış ama Hyunjin onun omuzuna yatmaktan başka hiçbir şey yapmamıştı.

"Biz lisedeyken," dedi uzun bir zaman sonra. Jeongin'in uyuduğu ve yalnız onların ayık olduğu evde, karanlık odada yere oturmuş dururlarken Hyunjin devam etti. "Minho o zamanlar Chan ile sevgiliydi, son sınıftı ikisi. Chan'ın arkadaşları vardı, onlar sevgili olunca hep beraber takılmaya başlamıştık."

Gözlerinin önüne gelen anları silmek istedi. "Daha doğrusu Minho çok takılırdı, ben pek konuşmazdım, Jeongin de konuşamazdı. Jeongin o zamanlar daha kötüydü, hiçbir şekilde psikolojik yardım almadığı için biz de bilmiyorduk neyi olduğunu sadece yaşına göre çok küçük davranıyordu. Bizim o zamanlar Jeongin ile aramız iyi değildi."

Bu cümle Jisung'u duraksattı, Hyunjin'in Jeongin'in üstüne nasıl düştüğünü biliyordu ve bu cümle çok beklenmedikti onun için ama yine de bölmedi.

"Daha doğrusu benim kimseyle aram iyi değildi," dedi Hyunjin. "Sürekli kavga ederdim, insanlara bulaşırdım, Minho hep kurtarırdı beni. Jeongin de benden korkardı, ben de çok sinirlenirdim ona neden bu kadar bebek diye ama yüzüne hiç söylemezdim, Minho nasıl sabrediyorsa susardım öyle."

haru haru, minchan hyunsung ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin