2.0

4.2K 618 422
                                    

"Hyunjin Bey?"

Hyunjin merakla kaşlarını kaldırdı. "Efendim?" dedi odasının kapısında olan görevliye, kadın içeri girmiş ve elindeki çiçekleri Hyunjin'in masasına bırakmıştı. Gülümsedi. "Bunlar size gelmiş."

Ona çiçeği bir tek Jeongin gönderebilirdi, Hyunjin şaşkınlıkla pembe çiçeklerini kucağına aldığında üstündeki notu hızla eline almış ve gözlerini yazıda gezdirmişti.

Prens'im!!! Kırıldın mı bana? Çok üzgünüm :(
Bize zarar vermeyeceğini biliyorum, o gün seni kırdığım ve yanında olmadığım için özür dilerim.
Beni affet ve beraber çizgifilm izleyelim Hyunjin!!!
Seni çok çok çok çok, dünya üzerindeki herkesten çok seviyorum!!

- Bebeğin ♡

Hyunjin gülmeye başlarken "Teşekkür ederim," demişti çalışana. Kadın odadan çıktığında o hâlâ çiçeklerine bakarak gülüyordu. "Bebeğim benim," deyip çiçeklerini koklamış, yapraklarını sevmiş ve çıkış vakti geldiğinde de tatlı alıp eve geçmişti.

Zili çalması ile beraber Jeongin "Hyunjin geldi!" diye bağırıp hızla aşağı indi ve "Dikkatli in!" diye uyaran Jisung'u duymazlıktan gelip son basamakları atladı. Hızlıca kapıyı açmış ve "Hyunjin!" deyip Hyunjin'in üstüne atlamıştı.

Kolları sıkıca boynuna sarıldığında Hyunjin kurtardığı çiçekleri ile güldü ve ona sarıldı. "Bebeğim!"

"Seni çok çok çok," Her çok deyişinde onun yanaklarına öpücük bıraktı Jeongin. "Çok seviyorum."

Geri çekilmiş ve ellerini yanaklarına atmıştı. "Benimle üzgün olduğunda duygularını paylaş tamam mı, şey ben biraz anlamayabilirim ama sen anlatırsan sana sarılırım."

Bu sözlerle Hyunjin'in bakışları onları gülümseyerek izleyen Jisung ile buluşmuştu, Jisung'un bu işte parmağı olduğunu biliyordu. Gülüşü büyürken "Söz," demiş ve elindeki torbayı havaya kaldırmıştı. "Sana pasta aldım!"

"Yaşasın!"

Jeongin torbayı aldığı gibi koşarak mutfağa geçtiğinde Hyunjin ve Jisung onun arkasından gülmüş ardından da Hyunjin kapıyı kapatıp içeri girmişti. Jisung ona baktı, gülümsedi. "Hoş geldin."

"Hoş buldum," dedi Hyunjin, Jisung'un gülüşü ile gülüşü büyürken bir an ona sarılmak istemiş ama kendisine engel olarak durmuştu. Ona baktı. "Jisung, teşekkür ederim."

Bu teşekkürü beklemeyen Jisung kaşlarını kaldırdı. "Neden ki?"

"Jeongin ile konuştuğunu biliyorum. Onun için, teşekkür ederim."

Yakalandığını anlayan Jisung ellerini arkasında birleştirerek omuz silkti. Bu hareketi Hyunjin'i güldürmüş ve eve bakmasını sağlamıştı. "Minho gelmedi mi?"

"Bugün Chan hyung ile yiyeceklermiş, çok mutlu gözüküyordu ve bizim de akşam yemeğini aksatmamamız gerektiğini söyledi. O yüzden istersen üstünü değiştir ve yemeğe gel."

"Peki öyleyse."

Minho'nun Chan ile olmasına bir şey demeyen Hyunjin üst kata çıkmaya başladığında Jisung da gülerek mutfağa geçmiş ve masayı hazırlamaya başlamıştı. Hyunjin'in de gelmesi ile beraber üçü masaya oturmuş, yemek yemeye başlamışlardı.

"Çizgifilm izleyecek miyiz abi?"

"İzleyeceğiz bebeğim, yarın haftasonu." Hyunjin onun burnunu sıktı. "Karar verdin mi ne izleyeceğine?"

"Buz Devri izleyelim mi, lütfen, lütfen, lütfen?"

"Yine mi, yine mi, hı?"

"Ama çok güzel."

haru haru, minchan hyunsung ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin