Yakamoz Güzeli

6 2 0
                                    

Gece çökmüş, biz orada sarmaş dolaş kumlara uzanmış yıldızları izliyorduk. Ayaklarımızın altına alabildiğine uzanmış,uçsuz bucaksız denize vuran mehtap ilk defa bu kadar büyüleyici görünüyordu.

Tenimize vuran serin, hafif rüzgarlı bir hava vardı. Kollarının arasında ısınmaya çalışırken ikimiz de uyuyakalmıştık.

Güneş henüz doğmaya başlamış, suyun altından hava, kara ve suyu neşeye bürümek için yükselirken gözlerimi yavaşça araladım. 5-10 santimlik bir mesafeden uzanmış beni hayranlıkla izleyen sevgilimin orman yeşili gözleri, gözlerimi açar açmaz gördüğüm ilk şey olmuşlardı.

"Günaydın güzel." dedi bana o çok sevdiğim gülüşünü takınarak." Günaydın sevgilim." dedim karşılık olarak elimi parlak sarı saçlarına götürürken.

Benden hızlı davranıp hamle yapan sevgilim elimi kavrayıp parmaklarına kenetledi ve kollarını belimin etrafına sardı. Tüm sahili gözden geçiren sevgilim yalnız olduğumuzu görünce beni üzerine çekti ve kumlarda yuvarlanmaya başladık.

Suyun başlangıç noktasına gelince duraksayan sevgilim elini saçlarıma götürdü ve dağınık bir şekilde bağlanmış olan saçımdan tokayı çekip çıkardı.

Hafiften hareketli denizin kıyısına çarpan su saçlarımı ıslatırken sevgilim durmuş saçlarımla oynayıp beni izliyordu.

Bir kaç dakikanın ardından bana daha da yaklaştı ve su damlalarıyla ıslanmış yüzümü parmaklarıyla hafifçe okşayan sevgilim bedenini tam anlamıyla rahat bıraktı. Artık mesafe bile yoktu aramızda. Gerçi isterse 1,000,000 mil uzakta olalım birbirimizden yine de birbiri için çarpan bu iki deli kalp yine kendilerini bulurlardı ait oldukları gözlerde.

Ben üşümeye başladığımı belirtince sevgilim doğruldu ve elini uzatıp beni çekerek kaldırdı. Üzerinden o hastası olduğum ceketini çıkarıp bana giydirdi ve sımsıkı sarıldı.

" Bizimkileri çağıralım mı?" dedi aniden. " Olur. Hem belki biraz uzaklaşırız bu bezmiş halimizden." dedim yine gözlerine dalmışken.

        Bir süre sonra dalgakıranların üzerinde el ele, bize doğru yürümekte olan iki arkadaşımızı gördük. Arkalarından da üç beş kişi daha onları takip ediyordu.

        Herkes gelince ortalığı ani bir sessizlik basmıştı. "Siz neden burdasınız?" diyerek sessizliği bozdu daha önce de 1 saatte 3 kez kantine gittiği için şakalaştığımız kişi.

         Sevgilim kafasını yavaşça bana doğru çevirdi ve "Sen anlat. Ben bu işin altından kalkamam." dercesine bir bakış atar atmaz söze girdim."Bu yakışıklının ailesi geldi, tabi haklı olarak korktular, beni suçladılar. Oğlumuzun peşini bırak  sözünü imalı bir yoldan dile getirdikleri an kendimi dışarı attım. Böyle veda falan da ettim. Ama bu deli bana kafayı taktı. Zorla ölmeye çalışıyor."

      "Evet deliyim belki. Ama ben senin yanındayken değil senden ayrı kaldığım her saniye ölüyorum. Bizi kimse ayıramaz. Senden öyle kolay kolay vazgeçmem." dedi sevgilim çok net bir şekilde.

    Tüm bunlar olurken 2 yaşımdan beri tanıdığım, kardeşim olmuş ve çoğunlukla her olayı, benim gibi cıvıtan kız yanımda bana kaş göz işareti yapıyordu.

    "Komik mi şimdi bu?" dedi sevgilim o kardeşim gibi olan kıza dönerek. "Evet." diyerek kahkahayı  basan arkadaşım sevgilimin böyle şeylerden zevk almadığını bildiği için üstüne gidiyordu. Birbirlerini gıcık etmeyi çok seviyorlardı. Bir nevi böyle anlaşıyorlardı.

        Hepimiz yere çökmüş sohbet ederken sevgilim birden lafa girdi " Biliyor musun sevgilim dün gece ne fark ettim?" "Ne?" dedim merakla. " Sen uyumuştun ama ben hala seni izliyordum. O sırada denize yansıyan yakamoz seni adeta bir periye çevirmişti. Tam anlamıyla nefesim kesilmişti. Böyle bir güzellik nasıl var olabilir dedim içimden. Bu yüzden artık sen benim her şeyim ve "YAKAMOZ GÜZELİ" 'msin."

Yalan Değilmiş Gözlerin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin