"Hiç mi sayıklamıyor kalbin adımı?" dediğinde gözlerim gözlerinle asla buluşmadı çünkü eğer baksaydım sana, hiç düşünmeden kalbimin sürekli sayıkladığı o adam olduğunu söylerdim. "Bizden de mi vazgeçtin artık?" dediğinde sana baktım ama gözlerim uzun süre gözlerinde kalmadı.
"Ben senden vazgeçerek bizden çoktan vazgeçmişim." dedim kalbimdeki acıya aldırmadan. "Sen biraz bile mi geçemedin bizden?"
Yalan söylüyordum, gözüm ama seni o kadar inandırmışım ki senden vazgeçtiğime, normalde yalanımı hemen anlayan sen, artık anlamıyorsun.
Bu benim sana söylediğim ilk ve en büyük yalan.
"Geçemedim, Tipsiz." diye fısıldadın. "Biraz bile geçemedim bizden."
Kalbimdeki acı o kadar tizdi ki nefes alırken kaburgalarım ciğerlerime saplanıyordu. Sana gerçekleri söylemek istedim, çok istedim gözüm ama yapamazdım.
Nedenini sorma.
"Tipsiz," diyerek bana bir adım attığında gözlerime baktın. "Onu mu seviyorsun artık?" dediğinde kaşlarımı çattım. Kimden bahsettiğini biliyordum ve inanır mısın sevgilim, böyle düşünmen beni çok yaktı.
Yana yana ahger oldum, gözüm.
Şimdi beni sobadan çıkartıp çöpe mi atacaksın?
"Ben kimseyi sevmiyorum artık, Diken." dedim gözlerine bakarak. "Ben artık sevmiyorum."
"Sana çok şey yaşattım, Tipsiz." dedin sertçe yutkunarak. "Sana yaşattığım her şeyi bir kenara bırak, öyle cevapla." dedin bana doğru bir adım attın. "Artık beni de mi sevmiyorsun?" dediğinde gözlerine bakıyordum. Bu sefer dürüst olacaktım.
Hem sana, hem kendime.
"Seviyorum." dedim. "Bana yaşattığın onca şeye rağmen seni seviyorum ama bazen sevmek yetmiyor, Diken. Bazen uğruna ölmek gerekiyor ve ben zaten ölüyüm." diyerek burnumu çektim. "Daha ne kadar ölebilirim?"
"Eğer aşk diriltebiliyorsa yalanlardan ölmüş âşığı," dediğinde gözlerime öyle bir baktın ki bir zehir gibi içime aktın. "Senden önce ben tamemen yalan, tamamen ölüydüm, Tipsiz."
"Yapamam." dedim.
"Lütfen." dedin. "Affet beni, gözünü seveyim. Sana söylediğim yalanları sikeyim!" diyerek bağırdığında gözlerim doldu ama ağlamadım.
Ben de senin bana söylediğin yalanların açtığı yarayla öleyim, sevgilim.
"Çok yaktın beni, çok battın ve çok kanattın beni, Diken." dedim. "Gülü seven dikenine katlanır ama sen gül değilsin ki, sen o dikensin. Ben seni sevdim, yalan olup sırtıma battın be!" diye sana birkaç adım gelip işaret parmağımı doğrulttum. "Ben sırtımı güvenerek sana yasladım, sen bana yalanlarınla battın." dedim ve elimi indirdim. "Söylesene, Diken, ben şimdi nasıl güveneyim sana?"
"Sana bana güven demiyorum, ulan demiyorum!" diyerek bağırdın, bense karşında durdum öylece. "Sadece bana güvenmesen bile benden vazgeçme, Tipsiz. Yalvarırım rakı içerken bir de sana içtirme."
Dudaklarımdaki buruk tebessümle sana baktım.
"İnsan neyi saklayamaz, biliyor musun, diken?"
Yutkundun. "Neyi?"
"İki şeyi." dedim. "Âşık olduğunu ve sarhoş olduğunu." diyerek derin bir nefes aldım. "Başka türlü söylemezsin sen beni sevdiğini. Bırak, rakı içerken bir de bana iç, bir de bize sarhoş ol. Korkma, olmaz bir şey, en fazla kendin duyarsın."
"Sen de duy." dedin. "İç benimle." dediğinde o iki kelimeyi öyle çok duymak istedim ki gerçekten düşündüm, gözüm. "Gerçi içmene gerek bile yok, seni her gördüğümde sarhoşum zaten, Tipsiz. Benim bardağım gözlerim, rakım sensin."
"Diken..."
"Tipsiz," dedin gözlerime bakarak. "Seni seviyorum."
Kalbim ağladı, Diken.
Sözlerin kalbime battı, ben de batırayım istedim.
Gözlerim doluyken baktım gözlerine, kalbimin üstünde kalan dikenlerini topladım bir bir ve söylediğim iki kelimenin her bir harfine özenle diktim.
Sen bana battın, bende sana batacağım, sevgilim.
Sen beni kanattın, bende seni kanatacağım.
"Bende." dedim. "Bende seni seviyorum, Diken."
Ne yapmış olursan ol, Diken.
Seni daima seveceğim ve sen hep, kalbimde kapanmayan o kırk kat açık, kırk kat dikişsiz yaram olacaksın.
Bana baktın ve gözünde asılı duran o yaş intihar etti, sevgilim.
"Tu birîna min î, ez diêşim." dediğinde anlamadım ama kalbim anladı.
Yaramsın, zarar verdiğim.
Kalbime uydum, tekrar ettim.
"Tu birîna min î, Stirî."
Bana acıyla gülümsedin, sana acıyla gülümsedim.
Yaramsın, Diken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBE BATAN DİKEN
Short StoryKalbim evindir senin. İstediğin zaman gel, gir ama kalamazsın. Benim kalbim bundan sonra sana sadece pansiyon, sevgilim. Yoldan geçerken bakarsın. Kalbim çok ateşlere atıldı; çok kavruldum, çok yandım ve çok kül oldum sana. Ama âşk için bile kor olm...