Hiç düşündünüz mü, biz kime bu kadar yandık?
Kim için çabaladık yaşasın diye, kim için gözyaşı döktük her gece yastığımıza ve kim için bu kadar yanık olduk?
Döktüğüm gözyaşları seni sevdiğimdendir, gözüm.
Ellerimde, kollarımda, göğsümde ve sırtımdaki yanık izlerinin her biri yokluğunda daha çok yayılıyor. Yanık nasıl yayılır diyeceksin ama verem gibi bu.
Sevdiğin uzakta olunca insanın ruhunda bile yanık olurmuş.
Ruhum bu yüzden kül olsa da külleri yine birleştirir, yine yanarım, yanık olurum sana.
Belki küçüğüz sana göre, belki atlatırım, unuturum sanıyorsun seni ama sen yokken arkadaşlarımı seni bulmak için ne kadar darladığımı bilmiyorsun.
Sen ölsem bile asla silinmeyecek o izsin göğsümde ve ben bu izden şikayetçi değilim.
Yaşım küçük belki ama yaşıma aldanma, içimde 56 yaşında bir kadın yaşıyor benim. 56 yerinden bıçaklanmış, en çok darbeyi babasından almış.
Ben bu yaşımdayım 'ama sanki 40 senedir aldanıyorum sana.'
Atlatamam, gözüm. Söylemesi kolay, yapması imkansız.
Ne dersen de, ne yaparsan yap, Diken.
Daima.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBE BATAN DİKEN
Short StoryKalbim evindir senin. İstediğin zaman gel, gir ama kalamazsın. Benim kalbim bundan sonra sana sadece pansiyon, sevgilim. Yoldan geçerken bakarsın. Kalbim çok ateşlere atıldı; çok kavruldum, çok yandım ve çok kül oldum sana. Ama âşk için bile kor olm...