Bilinmeyen Numara
"Sen misin Nayeon?"Nayeon
"Evet?"Bilinmeyen Numara
"Tebrik etmek istedim sadece."
"Yine en iyi olduğun işi mükemmel yerine getirmişsin"Nayeon
"Sen kimsin saat gecenin ikisinde"Bilinmeyen Numara
"Kyungsoo ben"
"Tabii sana tepki gösterecek adam çoktur ama."Nayeon
"Hiç seni kaldıracak kafada değilim biliyor musun?"Kyungsoo
"Tabii insanlar sana haklı olmadığından bahsetmiştir ağır gelmiştir sana da"Nayeon
"Of Kyungsoo gerçekten vicdan azabı çektirtmek için çok yanlış birini seçtin"
"Gram umurumda değil"
"Nereden bileyim ben arkadaşının hasta olduğunu"
"Uyarmak istedim uyardım"
"Devamıyla ilgilenmiyorum"Kyungsoo
"Gerçekten çok sinir bozucu birisin"Nayeon
"Teşekkür ederim"Kyungsoo
"Ayrıca Sana'nın hasta olduğunu daha önce söylemiştim"Nayeon
"Önüme fırlattığın belgelerden bahsediyorsan"
"Okulun ortasında tek başımayken tehdit edilince gerçekten onu düşünesi gelmiyor insanın"
"Ha bu arada beni tehdit ettiğini Jongin'e söylemedim haberin olsun:)"
"Bana zorba deyip duruyorsunuz"
"Ama böyle de iyi bir insanım işte"Kyungsoo
"Engellemek istemiyorum iyi geceler Nayeon yarın umarım karşılaşmayız"Nayeon
"Engelle ne diye sende numaram dursun ki"Kyungsoo çevrimdışı
Nayeon
"Gerizekalı."...
Jeongyeon'dan
Herkesten nefret etmemi durduramıyordum.
Nayeon ve Jihyo'nun aptallıkları, Junmyeon'un aptallığından bir anda çok akıllı bir insanmış gibi davranmaya dönüş yapması, Jongin'in barzoluğu ve grubun gerizekalılıklarından gerçekten fenalık gelmişti.
Ertesi gün öğle arası her zamanki gibi kantinde oturduk, kalan on gerizekalı boş yaparken ben de test kitabımı alıp onlara en kenar köşeye oturdum ve test kitabımı bacaklarıma yaslayıp çözmeye devam ettim.
Bu sefer Junmyeon muhabbete dahil değildi ama, dün Nayeon'la özelden konuşurken tekrar kavga mı etmişler ne olmuşsa... Dinlemedim bile o kadar gereksiz bir insan ki Nayeon.
Tam yapamadığım soruyu anlamış, çözüme gidiyordum ki yüksek sesli bağrışmayla bir anda korkuyla kalemimi bırakıp kafamı kaldırdım. Jongin ve gerçekten.... Ne yazık ki onunla boy bile ölçüşemeyecek Kyungsoo birbirlerine bağırıyorlardı.
Yanlarında da Aptal Nayeon'un deyimine göre gökdelenler ve çinli arkadaşları vardı.
Nayeon çok gerizekalı.
Kendi yediği halt yüzünden erkekler yine birbirine girecek ve sonunda olan yine Jongin'in siciline olacak.
AMA JONGİN DE BİR O KADAR APTAL Kİ APTAL KARDEŞİNİN TÜM SİCİLİNİ MAHVETMESİNE İZİN VERİYOR.
Bu kadar zeki olmak beni yoruyor olsa da çok geçmeden kavgaya tutuştular, Momo dışında bizim kızların hepsi kaçıştılar. Momo da Jongdae ve Minseok'un dayak yiyeceğini bildiği için onlara umutsuzca yardım etmeye devam ediyordu.
Ama hepsinin suratına yumruklar birer birer iniyordu.
Karşı grubun boy ortalaması bunların ortalamasından katbekat yüksekti tabii. Bunlarınkini sadece Kyungsoo düşürüyordu, bizde ise sadece Jongin arttırıyordu...
Kavga alevlendiği sırada Junmyeon yanlışlıkla geri geri geldi ve...
YERDE DURAN NEREDEYSE TÜM HAFTALIK HARÇLIĞIMI YATIRDIĞIM TEST KİTABIMA BASIP BİR SÜRÜ SAYFASINI YIRTTI.
Sinirle ona bağırmaya başladım ama beni takmadı bile, sadece kafasına bir yumruk yememekle meşguldü çünkü.
Junmyeon'dan çok nefret ediyorum.
Okula ilk geldiğim gün arkamda oturuyorlardı Nayeon'la, ve ilk günden kavga ederken elindeki suyu kafamdan aşağı boşalttı.
Diğerleriyle tanışma hikayemden bahsetmek hiç istemiyorum.
Kalktığım yere birinin devrilmesiyle yerimden sıçradım ve arkama döndüm.
Nayeon'un gökdelenlerinden... Yani işte uzun çocukların kepçe kulak ve aşırı yakışıklı olanı Chanyeol burnuna yediği ağır bir darbeyle savrulmuştu oturduğum yere ve sızlanarak burnunu tutuyordu.
Resmen küçük bir köpek yavrusunu andırıyordu ve o kadar tatlıydı ki...
Her neyse, nedense ilgilenesim gelmişti, cebimdeki peçeteyi çıkartıp ona uzattım. Ama canı o kadar yanıyor olacak ki takmamıştı bile.
Yavaşça yaklaştım ve sertçe elini çektim burnundan. Sızlanarak tekrar burnuna yasladı ellerini ve bağırdı "Canım acıyor çekmesene!"
"Burnun kanıyor peçete bastırmazsan daha çok kanayacak." diye yükseldim ben de. Ondan daha çok sesim çıkmış olacak ki resmen çocuk gibi ağlayarak çekti ellerini.
"Ağlayacak kadar çok acıyor olamaz." dedim peçeteyi ona uzatırken. Peçete burnuna değdiği an bağırdı acıyla ve bana baktı "O ayı arkadaşın vurdu acıyor işte!"
Eline hafifçe bastırdım ve sert tutmaya çalıştığım sesimle çıkıştım "Oynatmaya devam edersen daha çok acıyacak!"
Junmyeon'a bağırdığım kadar sinirli çıkamıyordum ama...
Birkaç dakika içinde kavga ayrılmış ve müdürün odasına yollanmışlardı yine. Ben de yine hepsini kurtarmak için peşlerinden gitmek zorunda kaldım.
Aşağıdaki seslerden yeterince kafam patlamışken onlar yüzünden burada bir de müdürün bağırışlarını dinlemek zorundaydım. Her gelişimizde daha da gergin oluyordu, yakında benim yalvarmalarımı da dinlemeyip hepsini okuldan atacak diye korkmuyor da değildim.
"Hocam bence bu sefer tamamen suçsuzlar." diye öne atıldım.
Tabii yanımdaki koltukta oturup hala burnuna ağlayan ve hala aşırı sevimli görünen Chanyeol...
Hayır Sana'nın düştüğü aşk çukuruna ben de düşemem.
Aşık olacak bir konu da yok gerçi, yanımda taş gibi bir herif burnuna ağlıyor...
"Taş gibi falan değil Jeongyeon."
"Ne?"
Bizim grubun aynı anda böyle yükselmesiyle ağzımı tuttum ve etrafıma bir bakış attım. En yakınımdaki Momo'yu kendime çekiştirdim ve sordum telaşla "Duyuldu mu?"
"Biz duyduk dibinde olduğumuz için ama bunu sonra konuşuruz." dedi sırıtarak. Sinirle onu ittirdim ve öksürüp boğazımı temizledim.
Ama o kadar gerilmiştim ki konuşmaya başladığım an sesim çatlıyordu.
En sonunda sesimi önemsemeden neden suçsuz oldukları hakkında tamamen yalan dolandan oluşan uzun bir konuşma yaptım ve neyse ki uyarı almadan çıkabildik oradan.
Odadan dışarı çıktığımız an sanki kendi yedikleri halt yüzünden olmamış gibi Nayeon ve Jihyo Jongin'e sarılmak için uzandılar. Bense o kadar gerilmiştim ki Dahyun'un elinde savunmasız duran suyu alıp resmen kafama diktim ve boş şişeyi ona geri uzattım.
Momo kolunu omzuma attı ve sinir bozucu bir ifadeyle sordu "Kimmiş o taş herif?"
Ağzımı açmış hırsla itiraz edecektim ki bahsettiğimiz taş herifin seslenmesiyle ağzım açık bir şekilde kalıp ona döndüm.
"Jeongyeon teşekkür ederiz bence ne kadar istemesen de bizi kurtarmış oldun." dedi sırıtaraktan.
Hafif kekeleyerek ve Momo'nun kolundan kurtularak cevapladım onu "Önemli değil."
Sonra da bizimkilere döndüm "Ben sınıfa gidiyorum oyalanmayın da gelin ders matematik."
Yanaklarım resmen yanıyordu...
İYİ SENELERRRRRRRRRRRR
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bully ||Twicexo
FanfictionNayeon her zamanki gibi ufak bir olayı büyütüp hesabını sormak istemişti, fakat bu sefer işler umduğu gibi gitmeyecekti.