21

104 9 10
                                    

1 hafta sonra;

"Nayeon ne oluyor cevap ver Jongin'e mi bir şey oldu?" diye bağırdı Junmyeon telefonda.

Ağlamamı durdurmaya çalışıyordum ama elimdeki kana baktıkça devam edemiyordum konuşmaya. En sonunda zorla cevap verdim "Kyungsoo bıçaklandı... Junmyeon, Kyungsoo bıçaklandı." dedim ve yüksek sesle ağlamaya devam ettim.

Onu hayal edebiliyordum şu an, gözleri kocaman olmuş bir şekilde donmuş ve etrafına bakıyordu... Sonra da bağırdı bir anda "Ne?"

"Benim yüzümden oldu." diyebildim sadece. Junmyeon konuşamayacağımı anladı ve hastaneyi sorup kapattı.

Yaklaşık 15-20 dakika sonra Junmyeon'un bana seslenmesiyle kafamı kaldırdım. Evet Junmyeon geldi.

Ama yanında Sana da vardı...

Junmyeon'un birkaç adım arkasında dolu gözleriyle her an patlamaya hazır bir şekilde bakıyordu bana.

Junmyeon yanıma oturup hafifçe sarıldı ama gerçekten korkudan ağlamaya yüzüm kalmadı.

Sana büyük bir hışımla Junmyeon'un yanında oturduğunda Junmyeon ona döndü, yutkundum sadece ve önüme döndüm.

Jongin'e her zamankinden çok ihtiyacım var ama ilk defa yanımda değil...

"Merakımdan soruyorum nasıl oldu?" dedi Sana imalı bir ses tonuyla.

Bir de gerçeği anlatırsam beni paramparça edecek...

"Senin yüzündendir şimdi bir de." dedi Sana alayla. 

Lanet olsun ki doğru...

"Kyungsoo'yla yolumuz ayrıldıktan sonra biri beni takip ediyor gibi hissedip korktum, Kyungsoo'nun yanına döndüm önüme atıldı ne olduğunu bile anlamadım." dedim çekinerek.

 Sana resmen her an üstüme atlayacak gibi duruyordu...

"Şaşırmadım ki." dedi Sana ve alayla gülüp ayağa kalktı. Benim yanıma yaklaştığında gerginlikle ben de ayağa kalktım ve bir iki adım addı geriye doğru. Sana karşımda dikildi alayla beni baştan aşağı süzdü "Aşık sana." dedi ardından ve tekrar alayla bir kahkaha atıp ardından ciddileşti "Dokuzuncu sınıfın ilk ayından beri ağzından senin adın düşmüyor Nayeon. Sırana bıraktığı aşk mektuplarını bile okumadan çöpe atardın her seferinde, görüyordum ama bir kere bile söyleyemedim Kyungsoo'ya!"

O kadar yargılayıcı bakıyordu ki tüm kalbimle yerin dibine geçmek istiyordum.

"Hayır, senelerce senin peşinden koştu ama sen resmen dibindeki şeyi ittin göz göre göre." diye biraz daha yüksek sesle bağırıp bana doğru bir iki adım daha attı "Onu yeterince harap etmemişsin gibi şimdi bir de öldürmeye mi çalışıyorsun?"

Onun kendi kontrolünü sağlayamadığı belliydi ama diyebileceğim hiçbir şey yoktu, dibine kadar haklıydı.

Sanki ben etkilenmedim bu son günlerde ondan, etkilenmek ne kelime hatta... Basbaya kaptırmıştım ona. 

Sana en son benim üstüme gelmeye yeltendiğinde Junmyeon yerinden kalkıp ağlamaya başlayan Sana'yı pek de zorlanmadan uzaklaştırdı.

Sana anlattıkça benim de ağlamam şiddetlendi, oraya oturmuş ağlarken iki omzumda birinin ellerini hissetmemle kafamı çevirdim hafifçe. Jeongyeon ve Chanyeol gelmişlerdi. Jeongyeon beni kendine çekip sarıldı ve omzumu sıvazlamaya başladı. Chanyeol de başımızda bekliyordu bir Sana'ya bir buraya bakıp.

Birkaç dakika sonra Sana ve benim kesinlikle aynı yerde kalmamam gerektiğine karar verdik ve üçümüz bahçeye çıktık. Ama utancımdan yerin dibine geçecektim... Kyungsoo, Sehun, Chanyeol, Chaeyoung ve Sana çok yakınlar. Onlardan biri etrafımdayken gerçekten rahat olamıyordum.

Bully ||TwicexoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin