Ne kadar önceki gün birbirimizi yemiş olsak da sabah okula gelirken yine Jongin ve Dahyun'u satıp Jihyo ve Junmyeon'un yanına geldim.
Çünkü Junmyeon'a baskı yapmaya devam etmemiz gerekiyordu, her an kaptıracak gibi çünkü.
Belki de kaptırmıştır...
Yolun ortasında Jihyo kahvaltı yapmadığı için beni bir yere soktu kahvaltı yapmak için, Junmyeon'un da bizim "boş" muhabbetimizi çekesi yokmuş. O yüzden biz Jihyo'yla kahvaltı yapıp sonra gittik okula.
Okula girdiğimizde Junmyeon ve Momo boş boş oturmuş bir şeylerin kavgasını yapıyorlardı o yüzden cidden top patlasa umurlarında olmazdı.
AMA ARKALARINDA PATLAMAYI BEKLEYEN TOP DEĞİL BAŞKA BİR ŞEY VARDI.
Birkaç metre ötelerinde Sana ve Kyungsoo vardı. Sana sırıtarak Junmyeon'u izliyor Kyungsoo ise Sana'yı ittirip ittirip sırıtarak bir şeyler diyordu.
Ne kadar da iticiler.
En sonunda ise o ayrıldı Sana'nın yanından, Sana tek başına kalmanın gerginliğiyle bir derin nefes aldı ve etrafına bakındı. Junmyeon'a doğru adımlamaya başladığında ise önüne gidip dikiliverdim anında.
Boyum Tzuyu kadar uzun olsaydı daha etkili olabilirdi tabii...
Sana göz devirip yan taraftan ilerleyecekti ki diğer tarafına da Jihyo dikildi.
Hiç etkili olmuyorduk bu boylarla ama her neyse...
"Of yine ne istiyorsunuz ya?" dedi Sana bıkkın bir sesle. Alayla gülüp omuz silktim bu cümleye "Konuşalım diyecektim de senin konuşmak istediğin kişi farklı anlaşılan."
"Öyle ve bu konuda senin fikrini almaya hiç niyetim yok." diyerek yanımdan geçecekti Sana ama Jihyo kolundan tuttu onu hafifçe. Ben de tekrarladım "Sana soru sormadım, konuşmak istiyorum dedim konuşacağız."
"Yer altı mafyaları gibi önümü keserek hiç havalı olmuyorsun Nayeon." dedi Sana. Bunu duyduğum an kahkaha attım ve diklendim sinirle "Sen bu kadar akıcı konuşmayı ne zaman öğrendin ya?"
Sana göz devirdi ve gidecekti ki ben onu kolundan tutup uzaklaştırdım kalabalıktan. Kullanılmayan bir sınıfa girdiğimiz anda da kolunu bıraktım.
Sana sinirle kolunu silkeledi ve bana döndü "İleri gitmeye başladın Nayeon."
"Kendini hangi konuma yükseltip bizim arkadaşımıza aşık olma hakkını kendinde buluyorsun ki?" diye sordum sinirle çantamı masaya bırakıp. Sana suratıma boş boş baktı ve güldü alayla "Sen gerçekten hastasın."
"Ben miyim hasta?" diye sordum alayla ve Sana'ya yaklaşıp tek parmağımla alnına vurdum birkaç kere üst üste "Bir bok olmayıp bizden uzak kalman gerektiğini şu küçük kafana sok da ondan sonra insanlara hasta demeye başla."
Sana suratıma tip tip bakıp sadece kolumu ittirdi. Göz devirip kolundan sıkıp sarstım onu "Kendine gel."
Sana tepki vermediğinde de onu bırakıp karşısına oturdum ve güldüm alayla "Junmyeon'un sana bakmayacağını da fark etmen lazımdı aslında."
Ve bu cümleden sonra yüzünü düşürmeyi başarabildim.
"Sen nereden biliyorsun?" diye yükseldi Sana bozuk bir sesle. Alayla güldüm ve ayağa kalkıp dolanmaya başladım "O kadar acınası davranıyorsun ki Sana, okulda yaklaşmaya çalışmalar, grupların arasında kavga çıkartmalar... Çok acınası bir insansın."
Gözleri dolmuştu, en sonunda artık yanına yaklaştım hafifçe saçını çektim "Baksa bile, asla ona yüz vermeyeceksin Sana anladın mı? Sonuna kadar Junmyeon'dan uzak duracaksın asla kavuşamayacaksın ona anladın mı?"
"Tamam yeter artık!" diye bağırdı Sana ağlayarak ve baştan aşağı adeta titreyerek. Jihyo'yla saniyelik bir bakışmanın ardından tekrar ona döndüm ve baktım yargılayarak "Ne bu şimdi?"
Bir anda tüm vücudu kaskatı kesildi ve ardından titreyerek yere düştü. Korkuyla yanına eğildim, dürtecektim ama resmen ağzından köpükler çıkmaya başlamıştı.
"Nayeon kızın epilepsisi var herhalde sıçtık!" diye yükseldi Jihyo bir anda.
Evet, resmen sıçmıştık.
Sınıftan çıktım ve gerginlikle bağırdım "Arkadaşımız kriz geçiriyor biri ambulansı arasın!"
Tabii okulda bir topluluğun oluşması için en ufak bir bağırış yeterliydi, koridordaki tüm kalabalık Junmyeon ve Momo dahil olmak üzere oraya toplandılar.
Junmyeon gördüğü gibi kocaman gözlerle Jihyo ve bana baktı müthiş bir sinirle.
O kadar korkmuştum ki nasıl davranacağımı şaşırmıştım artık.
O yetmezmiş gibi kalabalığın içinden Sehun ve Chanyeol sivrilip Sana'nın yanına koştular, Chaeyoung da koşarak Kyungsoo'yu çağırmaya gidiyordu.
Evet, gerçekten sıçtık Jihyo.
...
Jeongyeon artık test çözme
Jeongyeon
"BANA HEMEN NE BOK YEDİĞİNİZİ AÇIKLIYORSUNUZ"
"NAYEON VE JİHYO"Jongdae
"Kyungsoo sinirle kendi çantasıyla Sana'nın çantasını alıp çıktı şu an"
"Ne krizi ne oluyor"Jongin
"NE OLUYOR AMK"
"CHAEYOUNG NEDEN GELİP BANA ATARLANIYOR O BOYUYLA"Junmyeon
"Ben ikinizin de olmayan kafasına sıçayım"
"Özellikle senin Nayeon."
"Gerçekten yazıklar olsun ben başka bir şey söylemeyeceğim"
"Kendi hemcinsinize böyle davranacak kadar düşmüş olamazsınız."Nayeon
"Biz Sana'yla biraz konuşacaktık"
"Bir anda kriz geçirmeye başladı hastaneye gittiler şimdi"Jeongyeon
"NASIL BİR KONUŞMA ABİ BU"
"NE ANLATTINIZ KIZA"Nayeon
"Ben kızın hasta olduğunu bilmiyordum"Junmyeon
"Hasta ya da değil Nayeon"
"Saçmalıyorsunuz kızlar bu konuda o kadar saçmalıyorsunuz ki"
"Hepinize söylüyorum sadece Nayeon'a değil"Nayeon
"Özür dilerim"Jihyo
"Ben de"Junmyeon
"Eve gidiyorum ben"...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bully ||Twicexo
FanfictionNayeon her zamanki gibi ufak bir olayı büyütüp hesabını sormak istemişti, fakat bu sefer işler umduğu gibi gitmeyecekti.