42

62 7 0
                                    

"İyi ki bir kavga ettiniz ha." dedi Jongdae. Ben sırada otururken  tepemden bakıyorlardı hepsi dik dik.

"Ya bakın bu bizim ilk kavgamız ve ben çok mutsuzum tamam mı?" diye doğruldum oflayarak. Junmyeon beni yargılayarak baktı ve beni işaret edip Jihyo'ya döndü "Bak bu kız gerçekten gerizekalı."

"Değilim gerizekalı falan." diye bağırdığımda Jongin yerinde doğruldu "Ben bu Kyungsoo'ya çok kıllandım."

"Git ağzına sıç sen seversin." dedi Minseok bunun üstüne sinir bozucu bir tonda. Jongin de rahat bir şekilde omuz silkti "Yapacağım zaten."

"Kyungsoo'nun büyük abisi de gelsin sana bağırsın sonra benim babam senin babanı döver hesabı girin birbirinize." dedi Momo da sinirle. Minseok da kahkaha atmaya başladı bunun üstüne "Büyük abisi de Chanyeol mü oluyor?"

"Abi olmak için fazla gerizekalı biri sanki." Tzuyu alttan alttan Jeongyeon'a bakarak. Jeongyeon sinirle ona bakıp göz devirdi ve kitaba kafasını gömdü.

"Bence de çok gereksiz kasıyoruz." dedi Dahyun ve bana döndü "Herkes kavga eder Nayeon barışırsınız iki güne."

"Tamam da neden gelip bana başka bir kızı savunuyor?" diye yükseldiğimde Jeongyeon arkadan yükseldi "Çok haklı."

"Ne kızmış ya." dedi Junmyeon isyan eder gibi ve yanıma oturdu "Sıradaki hedefi de Sana falan herhalde öyle bir dadanmış ki onların gruba."

"Sana'ya yavşasın da bizi de senden kurtarsın." dedi Minseok isyan eder gibi ve Momo'nun sırasına oturdu.

"Yengen hakkında adam akıllı konuş uçarım üstüne!" diye çemkirdi Junmyeon ve elini yumruk yapıp Minseok'a uzattı. Minseok ise onu gram önemsemeden yumruğunu tutup indirdi ve bana döndü "Bence Nayeon haklı bu sefer."

"Tamam o zaman Kyungsoo'yu boğayım." dedi Jongin. Hepimiz ona tip tip baktığımızda da göz devirdi.

"Ya siz insanların üstünde ne yaparsanız yapın ben yüzümü yıkamaya gidiyorum." diye kalktım yanlarından ve koridora çıktım oflayarak. 

Bir yandan telefonla oynayarak yavaşça ilerlerken ileride duyduğum gülüşmelerle kafamı kaldırdım. Kyungsoo ve yine...

O aptal beraberlerdi.

Kyungsoo beni fark edince sadece gitmesi gerektiğini söyleyip yanından uzaklaştı onun, ama ben onu beklemeden lavaboya attım kendimi sinirle.

İçeride de Sana ve Chaeyoung vardı, ben bir hışımla içeri girip yüzümü yıkamaya başladığımda Sana etrafına baktı bir iki kere ve bana döndü sonra "Neye bu kadar çıldırdığını sorsam bana da kızar mısın?"

"Ya senin arkadaşın gerizekalı mı?" diye bağırdım yüzümü kuruladığım peçeteyi çöpe fırlatırken. Chaeyoung kafasını aşağı yukarı salladı ve Sana'ya döndü "Malum mevzu kesin."

"Ya ben dün o kızı rezil rüsva ettim." dedi Sana ve duvara yaslandı. Sonra da kafasını dışarı uzatıp baktı "Bakışları pis bir kere."

"Ya ben ne yapacağım?" diye oflayıp suratımı kapattım. Sana aynı şekilde oflayıp omzumu sıvazlayıp beni dışarı ittirdi hafifçe "Ben gidip Kyungsoo'yla konuşacağım şimdi sen merak etme."

Kafa sallayıp bizim sınıfa doğru yürümeye başladığımız an yüksek bağrışma sesleriyle durakladım bir anlığına. Sonra üçümüz de hızlanıp bizim sınıfa girdik.

"Ya seni baban bile sevmemiş sevmeyi nereden bileceksin gerçi, bendeki de soru."

Sınıfa girdiğimiz an Jongin'in, Kyungsoo'ya böyle bağırmasıyla durakladım bir an. Kyungsoo da gerçekten donakaldı.

"Ya Jongin ne saçmalıyorsun?" diye bağırdığımda Jongin omuz silkti sadece. Kyungsoo da bana döndü ve gerçekten buruk bir şekilde sırıttı "Doğru söylüyor Nayeon kızma."

Ben tekrar ağzımı açmıştım ki Kyungsoo hızlı bir şekilde sınıftan çıktı. Ben de Jongin'e bakıp yüksek sesle  "Of Jongin!" diye bağırıp Kyungsoo'nun peşinden koşturmaya başladım.

Sınıfa gidip tepkisizce çantasını topladı ve okuldan çıkmak için bahçeye çıktı. Ben ise en sonunda bahçede durdurabildim onu. 

"Ne konuştunuz bilmiyorum ama çok özür dilerim ben onun adına lütfen yapma böyle." dedim telaşla. Kyungsoo alayla güldü ve bana baktı "Ne düşünüyorsa benim hakkımda söyledi işte bıraksana."

Ben cevapsız kaldığımda da Kyungsoo kafasını salladı "Ben bunun başıma kakılacağını biliyordum zaten."

Yine cevapsız kaldım, diyebileceğim bir şey olduğunu sanmıyordum.

"Sen de öyle düşünüyorsun zaten değil mi?" diye sordu Kyungsoo her an ağlayabilecek bir sesle. Kafamı kaldırıp ona bakıp sadece "Kyungsoo..." dedim buruk bir sesle. Gülümsedi ve kafasını salladı anlamış gibi "Cevabımı aldım bir şey demene gerek yok."

Sonra da buruk bakışlarını üzerimden çekip kapıdan çıktı hızlı bir şekilde. Yerin dibine girmek istiyordum adeta.

...

Eve geldiğimizde Jongin'le kavga ettik, Kyungsoo benimle asla konuşmazdı şu an ve şimdi Jongin'le de konuşmuyordum.

Resmen boğulacak gibiydim kısaca.

Evet ben de çok sinirlenmiştim Kyungsoo'ya ama böyle hassas bir noktadan asla vuramazdım.

Sinirle oturup telefonu elime aldığımda gelen mesajla moralim iyice yerle bir oldu.

...

Junmyeon
"Sana Kyungsoo'ya ulaşamıyormuş"

...

Kendi attığım onlarca mesaja bakıp ofladım ve telefonu kapatıp kafamı yastığa gömüp yüz üstü yattım yatağıma öylece. Sadece Kyungsoo'ya sarılmaktan başka bir şey yapmak istemiyordum şu an.

Birkaç saniye sonra kapımın çalmasıyla kafamı yana çevirip kapıya bakmaya başladım. Dahyun kapıdan bana baktı ve sırıtıp kafasını yana eğdi "Geleyim mi?"

Olumlu anlamda kafa salladığımda içeri girip kapıyı kapattı ve yanıma oturdu. Kafamı kaldırıp ona baktığımda da iç çekti "Jongin'le konuştum ben pişman olmuş zaten."

"Neden yapıyor o zaman bilmiyor sanki." dedim isyan eder gibi. Dahyun'sa beni çocuk gibi koltuk altlarımdan çekip sarıldı. Sonra da sırtımı sıvazladı hafifçe "Çözülmeyecek bir sorun değil aranızdaki çözülür."

Benim ise sadece buna ihtiyacım vardı, dakikalarca kıpırdamadım yerimden.





Bully ||TwicexoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin