47

56 5 1
                                    

Gözlerimi zorlanarak araladım az da olsa. Görüntü çok bulanık, sesler çok boğuktu. Ve hala daha çok soğuktu...

Gözümü tekrar sıkıca kapatıp açtığımda her şey biraz daha netti. Bir an ne yaptığımı bilemez bir şekilde yerimden sıçradım ve sonra gücümün olmadığını anladığımda kendimi serbest bıraktım.

Ki hemen ardından yanağımda bir el hissettim. Gözlerimi çevirip Jongin olduğunu gördüğümde de içime bir su serpildi. Hemen ardından gözümün önünde saçlarımı çekip saçlarımı okşadı ve gülümsedi bana bakıp "Korkma prensesim, yanındayız hepimiz."

Elimi hafifçe kaldırıp tutmak istediğimi belli ettiğimde de elimi tuttu sımsıkı, sonrasında da tekrar uyuyakalmıştım.

Tekrar uyandığımda daha iyi hissediyordum. Kafamı oynattığım anda da görüş açıma bizimkiler doluşuverdi.

"İyiyim." dedim hafif bir gülümsemeyle. Gülüşümün üstüne hepsi derin bir nefes aldılar ve Junmyeon yükseldi "Bir an konuşamayacak sanmıştım!"

"Abartma." diye bağırdı Jihyo ona bağırıp ve diğer yanıma oturup elimi tuttu "Hala üşüyor musun?"

Kafamı iki yana salladığımda Jihyo derin bir nefes aldı. Sırıtıp elini sıktım iyice "Korkma bir şey yok."

"Lafa bak lafa." dedi Junmyeon arkadan ve Jongin'in üstüne çullanıp konuştu "Bizim gördüğümüz görseli sen görmedin tabii konuşursun rahat rahat." 

"Tamam abartma ya iyi ki bir donduk." diye sırıttığımda Junmyeon vuracakmış gibi yapıp yumruğunu kaldırdı. Sonra da indirip güldü gözlerindeki korku dolu ifadeyle birlikte "Bir süre sana bulaşmamaya karar verdim boşver."

Ortalık sessizleştikten sonra Jongin saçımı okşayıp konuştu "Çok korkuttun bizi."

Gözlerimi ona çevirdiğimde derin bir nefes aldı sadece, onu hatırlıyordum hayal meyal. Zaten bir süre sonra olduğum yerde kolumu bile kaldıramamaya başlamıştım, hatırladığım tek şey Jongin'in beni kucaklayıp oradan çıkartmasıydı.

"Yardım etsene doğrulayım." dedim Jihyo'ya kolumdan tutup sonra arkamdaki yastıkları düzeltti. Tamamen rahat olduğumdan emin olduğumda da kendimi biraz öne atıp Jongin'e sarıldım. Gülüp derin bir nefes aldı "Hala küsüz sanmıştım."

"Salak mısın?" diye güldüm ve ayrılıp ona baktım "İnat da bir yere kadar."

"Tamam drama kasmayın arkadaşlar en üçüz sizsiniz." dedi arkadaki koltukta oturan Jongdae de, onu fark etmemiştim. Bu yüzden bir anda yükselmesi kurduğu cümlenin ötesinde daha komiğime gitmişti.

"Üçüz demişken Dahyun nerede?" diye sorduğumda Junmyeon dışarı kısa bir bakış atıp geldi "Buradalardı Baekhyun'la gelirler şimdi."

Aslında Kyungsoo'yu istiyordum burada, ama soracak yüzüm yoktu ben. Belki de gelmemiştir bile, öyle kırgındı ki çünkü...

"Nayeon, Dahyun'un yanında biraz daha iyi gibi davranabilir misin?" dedi Jongin. Yüzümü buruşturduğumda da Jihyo devam etti "Yine kriz geçirdi çünkü."

"İyi ama değil mi?" diye sorduğumda kafasını salladı Jongin "Çok oluyor kendine geleli."

Kapı açıldığı an Dahyun olduğunu anlayıp yüzüme bir sırıtış yerleştirdim, önde Baekhyun arkada da o içeri girdiklerinde yüzüm istemsiz düştü biraz.

Baekhyun'un kolundan çıkıp boynuma atladığında bizimkilere baktım buruk bir ifadeyle, Baekhyun derin bir nefes alıp kapıya döndü ve dışarı çıktı.

Saniyeler sonra Dahyun ayrılıp bana baktı ve burnunu çekti "Benim yüzümden dövdün onu, benim yüzümden böyle oldu çok özür dilerim."

"Şşş." dedim ve susturmak istercesine gözünden damlayan tek yaşı silip burukça gülümsedim "Senin yüzünden falan değil üzülme."

"Mosmor olmuştun öldün sandım." diye ağlamaya devam etti Dahyun bana tekrar sarılıp. Ben de üzüntüden burnumu çekmeye başlamıştım ki Jongin de ikimizi de saracak şekilde sarıldı. 

Biz bir süre öyle kalmıştık ki kalan grubun da bize sarılmasıyla kıkırdadım ve yükseldim "Nefes alamıyorum!"

"Alamadığın nefes sevgiden olsun kanka." dedi Jongdae ve önündeki Junmyeon'u iyice sarıp sarmaladı "Jongin uyandığında da bunu yapma planımız vardı da doktor izin vermedi, kardeşine sarılamayınca sana sarılmak durumunda kaldık."

...

Bir, iki saat geçmişti. Herkes dağılmıştı tabii ertesi gün okul olduğu için. Jongin, Dahyun ve ben oturuyorduk. Annemle babam da hava almaya çıkmışlardı.

Jongin derin bir iç çekip bana döndü "Nayeon ufak bir sorunumuz var."

"Ne oldu?" diye sordum biraz telaşlı bir sesle. Dahyun da doğrulup yandan yandan baktı ve konuşması için Jongin'e döndü. Jongin de iç çekip bana dönüp ağzını açtığı an kapı açıldı ve içeri paldır küldür biri girdi.

"Bana niye haber vermediniz?" diye yükseldi Kyungsoo.

Kyungsoo...

"Telefonlarını mı açtın gerizekalı?" diye bağırdı bu sefer Jongin ona karşılık olarak. 

Hiçbir şey anlamamıştım tam anlamıyla. 

Ben etrafıma aval aval bakarken Kyungsoo yanıma oturdu ve kollarını sımsıkı bir şekilde sardı bana, koştuğu çok belliydi nefesini kontrol etmekte zorlanıyordu. Bir süre sonra ayrılıp bana baktı ve yüzümü avuçladı "İyi misin bir tanem?"

"İyiyim." diye kekeledim "Sen neredeydin?"

"Ya ben Sana'yı yurda bırakmaya diye çıktım sonra çok bunaldım gittim bir sahil kenarında oturuyordum duymadım da telefonları." dedi Kyungsoo ve oflayıp ellerimi tuttu "Çok özür dilerim."

"Ben gelmeyeceksin sandım." dediğimde de bana çevirdi gözlerini ve burukça yandan bir gülüş attı "Aptalca bir kırgınlığa seni bırakacağımı mı sandın gerçekten?"

Kapı sesi gelmesiyle yerimde sıçradım, Jongin ve Dahyun çıkmışlardı. 

"Doğru söyle şimdi bana sen iyi misin?" diye sordu Kyungsoo, nefesini toplamayı becermişti artık.

"Fiziksel olarak evet." dedim ve iç çektim. Kyungsoo da gülümsedi hafifçe "Psikolojik olarak hiç iyi değilsin ama biliyorum."

"Ölüyorum sandım." dedim ve Kyungsoo'ya baktım titremeye başlayan sesimle "Ölüyorum sandım bir türlü uyuyamadım da orada çok korktum."

"Çok özür dilerim o kızı en başta çıkartmalıydım hayatımdan." dedi Kyungsoo ve bana baktı. Ben kafamı iki yana salladım ve konuşmaya devam ettim "Sonra, Jongin'i gördüm beni çıkartırken. Yanında da diğerleri vardı, Junmyeon bağırıyordu böyle korkudan sesi titreyerek. Jongin'in zaten kolları bile titriyordu beni taşırken ben o zaman çok korktum."

Yavaştan ağlamaya başladığımda Kyungsoo beni kendine çekip sarıldı ve saçlarımı okşadı hafifçe "Kimseye de söyleyemedin korktum diye ben gelene kadar."

"Herkes dehşete düşmüş gibiydi zaten." dedim ve burnumu çektim. Kyungsoo da hafif bir gülüşle devam etti "Hiç kimse  bir şey yapamaz bundan sonra, ben yanındayım bir daha ne olursa olsun bırakmayacağım seni."

Bully ||TwicexoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin