Bully ||Twicexo

46

Jongin ofladı ve saate bakıp sonra da bize döndü "Nerede kaldı bu kız?"

"Gelir şimdi Jongin bir dur ya." dedi Dahyun da, tabii bundan sonrası ikisinin arasında laf dalaşına döndü. Gözlerimi devirdim ve etrafıma bakınmaya başladım.

Okuldan çıkan Yeonhee'yi görünce de ondan nefret ettiğimi belli eden bir sesle seslendim "Nayeon'u gördün mü?"

Sadece o iğrenç sırıtışını takındı ve bana döndü "Bilmem ki."

Bizden arkadaşlarıyla birlikte uzaklaştığında Junmyeon sinirle bakıp sonra da konuştu "Ben bu tavırlardan hiç hoşlanmadım."

"Hiç masum gibi gelmedi bana da." dedi Jihyo. Sonra Jongin "Girip bakalım o zaman okuldadır zaten." dedi. Hepimiz bunu bekliyor gibiydik ki okula girip aramaya başladık.

Belki de bir saat, okulda bakmadık yer bırakmamıştık. En son boş bir yerde hepimiz denk geldik. Jongin sinirle telefonu cebine attı "Belki de 20-30 kez aradım, çalıyor çalıyor açmıyor.""Ne yapacağız?" diye sordu Dahyun.

Jongin omuz silkip elini dizlerine yasladı ve eğildi. Junmyeon soluklanmak için yandaki kapıya yaslanmıştı, tabii yemekhane kapısının kolay açıldığını unuttuğu için de geri geri içeri düştü.

"Gerizekalı." diye söylendi Jongin ve onu kaldırmaya ilerledi. Ama içeriye bir bakış attıktan sonra Junmyeon'u bırakıp ilerledi ve masadan bir şey aldıktan sonra evirip çevirip bize döndü "Nayeon'un telefonu bu."

Bu cümleden sonra hepimiz içeri girdik, biraz etrafa bakınınca da montunu ve çantasını bulduk.

Başta Dahyun olmak üzere hepsi o kadar telaş yapmıştı ki ne yapacağımı şaşırdım. Yemekhaneden bir yere gitme ihtimali de yoktu.

Biraz daha bakındıktan sonra burada olmadığına emin olduk ve çıkıyorduk ki Sana içeriden seslendi "Burada olabilir mi?"

Duraklayıp geriye döndüğümüzde Jongin alayla bir kahkaha attı ve tezat bir şekilde korkulu bir ifadeyle bize döndü "Soğuk hava deposunda olacak hali yok ya?"

"Önce sen bir sakin olsana." dedim ve Jongin'in yanına yaklaşıp omzunu sıvazladım "Doktor sana uzunca bir süre stres yok dedi sen burada çıldırıyorsun."

"Nerede bu kız Jeongyeon ya?" dedi Jongin çaresiz bir sesle ve biraz daha öne ilerleyip kapıya kırarcasına vurmaya başladı "Nayeon orada mısın?"

"Dur bir." diye Dahyun onu kolundan çekti ve kapının etrafına bakındı "Nereden açılıyor burası?"

"Ben açarım." diye öne atıldı Jihyo. Kapının önüne gelip derin bir nefes aldı ve koluna elini uzattı "Umarım burada değildir burası haddinden fazla soğuk önü bile buz gibi."

Jihyo kapıyı açtığı gibi gelen soğuk havayla geri çekildik bir iki adım, Sana içeri bakındı yandan ve yükseldi telaşla "Burada!"

"Lan bir saattir burada mı bu kız?" diye yükseldi Junmyeon bir anda. Dahyun elini ağzına götürdü dehşetle. Onu omzundan tutup kendime çektim ve omzuma yasladım "Yok bir şey korkma."

Jongin saniyesinde kendini içeri attı ve Nayeon'u ışık hızında kucaklayıp çıktı içeriden. O soğuk bölgeden de olabildiğinde uzaklaşıp kaloriferin yanına gittik.

Jongin de dolmuş gözleriyle Nayeon'u dürtüyordu. Dahyun yanına bile yaklaşamayacak kadar korkmuştu, onu Jihyo'nun yanına bırakıp yanlarına ilerledim. Ben yaklaşırken Nayeon gözlerini araladı hafifçe, Jongin'e bakıp hafifçe sırıttı ama ardından tekrar kapattı gözlerini.

"Örtün üstünü bir şey yapın!" diye bağırdı Jongin korkuyla ve Nayeon'un saçlarını okşadı hafifçe "Nayeon ne olur aç gözlerini"

"Jongin kendine zarar veriyorsun yapma böyle." dedim yalvarır gibi. O ise kenetlenmişti ve sadece boş boş saçlarını okşuyordu "Nayeon bana bak ne olur çok korkuyorum lütfen aç gözlerini."