Okul kapısından çıkarken Sana bir anda koşar adım yanımıza geldi. O Junmyeon'un yanına yaklaşırken ben kafamı çevirdim ama Sana yükseldi bir anda "Kyungsoo uyanmış!"
"Gerçekten mi?" diye yükseldim bir anda gülerek. Sana bana somurtarak bakıp kafa salladı ve tekrar gülüp Junmyeon'a döndü.
"O zaman eve gitmiyoruz yürü Nayeon." diye çekiştirdi Dahyun beni. Ben telaşla baktığımda da fısıldadı "Sana'yı mutlu etmek istemiyorsan eve gitmezsin."
"Kyungsoo'nun yüzüne bakıp bakabileceğimden emin değilim." dediğimde Dahyun beni ittirmeyi bıraktı ve gerçekten malmışım gibi bana baktı "Nayeon sen böyle bir şey olsa Kyungsoo'nun önüne atlamaz mıydın?"
Hiç düşünmeden "Tabii ki atlardım." cevabını verdiğimde Dahyun beni tekrar ittirmeye başladı "O zaman yürü gelecekti sevgilini görmeye gidiyoruz."
İlk başta taksi çevirmeyi düşündüler ama kalabalıktan dolayı vazgeçip otobüse bindik. Sana da bir şey demiyordu artık, keyfi yerine geldiği için bana sataşası gelmiyordu sanırım.
Hastaneye geldiğimizde kalbim resmen ağzımda atıyordu. Dahyun da bunu fark ettiği için dibimden ayrılmıyordu zaten. Asansörün önünde beklerken de Junmyeon'u çekiştirdi bize doğru "Sana'ya söyle Nayeon'a daha bulaşmasın bugün."
"Bulaşmaz zaten keyfi yerinde görmüyor musunuz?" dedi Junmyeon gülerek ve Sana'nın yanına döndü. Dahyun yüzünü buruşturdu ve bana döndü "Junmyeon'un bu kadar hanımcı olacağı aklımın ucundan geçmezdi."
"Junmyeon'un aşık olacağı aklımın ucundan geçmezdi." dedim iğrenerek ve Dahyun'a dönüp kısaca kıkırdadım. O sırada asansör geldi ve hepimiz doluştuk içeri.
"İçeri girdiğimiz an Kyungsoo seni soracak gör şimdi." dedi Chanyeol arkadan bir anda. Biz Dahyun'la sıçradığımızda da kıkırdadı. Ben ise kafamı iki yana salladım "Pek sanmıyorum bence görmek bile istemiyordur."
"Taktın mı takıyorsun." dedi Dahyun kapı açılırken. Adımlarım yavaşladı çünkü gerçekten ona bakacak yüzüm yok gibi hissediyordum.
Odanın önüne geldiğimizde onların grup hızlıca içeri girdiler. Junmyeon da zahmet edip bizimle kaldı dışarıda.
"Sana kriz geçirmedi ya çok şaşkınım." dedi Junmyeon sırıtarak ve derin bir nefes aldı "Ama gerçekten çok rahatladım."
Dahyun ve ikisi konuşmaya dalmıştı ama benim kafam içerideydi. Chanyeol'ün dediği gibi olmadığı kesindi zaten, benim yüzümden ölecekti az kalsın... Beni düşünecek hali yok ya.
Derken, odanın kapısı açıldı ve Chanyeol içeriyi işaret etti bana "Ben sana ne demiştim?"
Dehşetle Junmyeon'la Dahyun'a baktığımda mecburen ikisi de peşimden gelmek zorunda kaldılar. İçeri girdiğimde Junmyeon birazcık bize destek olmaya karar vermiş olacak ki soluğu Sana'nın yanında alıp onu lafa tuttu.
Kyungsoo da beni görünce derin bir nefes aldı.
Eh tabii, ben de.
"Ben çok üzgünüm." dedim hala sesimde süregelen korkuyla. Kyungsoo kafasını iki yana salladı emin bir ifadeyle "Sen iyi ol yeter önemli değil gerçekten."
"Bence bizim yanımızda bu konuyu rahat konuşamıyorlar." dedi Chanyeol kapıyı işaret etti "Gelin biz çıkalım."
Sırıttığımda Chanyeol, Sana görmeyecek şekilde konuştu "Hepsini Jeongyeon tembihledi kendi kafama bir şey yapmıyorum."
Onlar odadan çıktığında tekrar Kyungsoo'ya döndüm ve yineledim "Ben gerçekten çok özür dilerim."
"Gözyaşların hazırda falan mı bekliyor duydum seni orada direkt ağlamaya başladın." dedi Kyungsoo. Hafifçe güldüm ve omuz silktim "Korktum işte."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bully ||Twicexo
Fiksi PenggemarNayeon her zamanki gibi ufak bir olayı büyütüp hesabını sormak istemişti, fakat bu sefer işler umduğu gibi gitmeyecekti.