Bully ||Twicexo

2

"Günaydın." diyerek çantamı sıraya atıp aynı hızda kafamı sıraya yasladım ama Junmyeon, Baekhyun ve Jongdae'yle kavga etmeye devam ediyordu.

Junmyeon, 10 yaşımdayken travmatik bir şekilde önce benim sonra da ailenin geriye kalan bireylerinin tanımış olduğu maalesef ki en yakın arkadaşım. Gerçekten oldukça garip biri.

"Hayır oğlum bir kere ikinizin de bana borcu var ben kimseye borç takmam." dedi Junmyeon büyük bir hırsla. Jongdae hala bildiğini okumaya devam edince de Junmyeon sinirle üstüne gitmek için ayaklandı ama kolundan tutup oturttum onu "Günaydın dedik Junmyeon!"

"Kızım ben bugüne kadar size kaç kere borç taktım." dedi Junmyeon sinirle. Göz devirdim ve arkama yaslandım. Bunun üstüne Momo da kavgaya dahil oldu "Junmyeon sen şerefsiz bir zenginsin her şeyini biz alıyoruz gerizekalı."

Momo da ortaokulda tesadüfen aynı sınıfa düştüğümüz ve bu sene bölümlerimiz ayrılana kadar beraber geldiğimiz ilk öğrencimiz. Ortaokulda öğretmen Japonya'dan yeni geldiği için ona dil öğretme görevini bize yıkmıştı.

"Kesin kavgayı sabahın sekizinde kim kime borç takmış kavgası dinlemek istemiyorum." diye çemkirdim ve kafamı masaya koydum. 

Junmyeon söylenmeye devam edince de su şişesiyle birkaç kez art arda koluna vurdum ve sinirle bağırdım "Bu kadar aptal olma Junmyeon yeter uğraşıyorlar işte seninle!"

O çenesini kapattığında Jongin gelip önümüze geldi ve beni çekiştirdi "Yürü hadi göster o çocuğu bana"

"Boşver." dedim uzatarak. Ama Junmyeon da bize döndü bunu duyduğu gibi "Ne çocuğu ne oluyor?"

"Şu yan sınıfta saçını uzatmak bilmeyen gerizekalı dün biz yokken Nayeon'un canını sıkmış." dedi Jongin sinirle. Junmyeon bunun üstüne bana döndü ve hala ona vurmak için hazırda tuttuğum pet şişeyi elimden alıp şokla yükseldi "Ve sen dün gece bunu erkenden uyuyacak kadar kafaya mı taktın?"

Jongin'e attığım ölümcül bakışları Junmyeon'a çevirip şişeyi tekrar alıp vurdum ona "Gerizekalı ben sizin kadar umursamaz olamadım kusura bakmayın kafama takıldı."

"Boktan bir arkadaşlığınız var."

Jeongyeon başımızda test çözmeye devam ederken kafasını test kitabından kaldırmadan ikimizi her zamanki gibi yerden yere vurunca göz devirmeden edemedim. Bunun üstüne iç çekerek kitabını masaya bıraktı ve iki elini beline koyup ikimize en yargılayıcı bakışlarını gönderdi "Bakın  okulda üçüncü yılım, tonlarca insan tanıdım sizin yüzünüzden."

Bir anda duraklayıp bağırdı bundan sonra "Hepsiyle de kavga ettiğiniz için aptallar!"

Hiçbirimiz tepki vermeyince de devam etti konuşmaya sakinleşip "Her yaşadığımız olayın sonunda haksız çıkan taraf hep biz olduk, o yüzden beni ne kadar dinlemeyeceğinizi bilsem de lütfen insanlara boş atarlar yapmayın ve sakin geçirdiğimiz bu bir ayı sene sonuna kadar devam edelim."

Jeongyeon... Her sınıfta bulunan, öğretmenlerine ve derslere aşık, uyurken bile test çözme potansiyeline sahip o inek öğrenci. Aslında grupta herkesin en sevdiği kişi odur ama genelde nefret cümleleri ile belli ederiz bunu.

Dahyun kısa bir kahkaha attı ve yaslandığı Tzuyu'nin omzundan doğruldu "Gerçekten  sakin geçtiğine inanıyor musun Jeongyeon?"

Gerisini anlatmaya pek de gerek yok aslında, Jeongyeon öğretmen gelene kadar önce ne olduğunu "dinledi" sonrasında da sırayla hepimizi azarladı.

...

"Sanki sen çok uslu bir insansın gibi Jongin'in arkasına sığınmış çocuktan hesap sormasını bekliyorsun gerçekten iğrençsin Nayeon hepinizi öldürmek istiyorum."

Öğle arası Jongin kesinlikle çocuğu bulmak konusunda ısrarcı oldu, boy ortalamaları karşılarındaki çocukların oldukça altında kalan grubun kalan erkekleri de tabii ki Jongin'in haklı olduğunu savunup peşine takıldılar.

Jeongyeon'un da tüm hayatımı yüzüme vururcasına kurduğu cümle de bu durumun kanıtıydı.

Dahyun ve Jeongyeon tarafından genelde zorba birisi olmakla suçlanırdım, ama dıştan birinden bu cümleyi duyunca istemsizce üzdü ve kendimi geri çekmeme neden oldu.

Yoksa penguene benzeyen bu çocuğu ve adeta gökdelen gibi görünen kankalarına ağzının payını vermek için tam anlamıyla üflesem uçacak arkadaşlarıma ihtiyacım kalmazdı.

"Gerizekalı herif, benim kardeşim senin arkadaşına neden durduk yere bulaşsın? Hadi onu geç sen kızı okulun ortasında ezme hakkını nereden buluyorsun?" diye bağırdı Jongin.

Jongin, benden elli beş dakika, Dahyun'dan ise bir saat erken doğduğu için kendini Dahyun ve benim abisi olarak gören, kesinlikle arkadaş grubumuzun en barzo elemanı.

"Çok değerli kardeşinin neden arkadaşıma bulaştığını sordun mu peki?" diye Jongin'e diklendi boyu Jongin'in yarısında olan penguen benzeri çocuk.

Fakat ben bunu açıklayamazdım...

Bizimkiler de bana çok güveniyor olacaklar ki Minseok bir anda bana döndü ve omzumdan tutup ileri ittirdi "Nayeon anlatsın o zaman da görelim."

Jongdae, Minseok, Momo ve Jihyo da grubumuzun eşit ağırlıkçıları. Jihyo ve Junmyeon doğduklarından beri komşular. Minseok ve Jongdae'de ikiz değiller ama rivayetlere göre göbek bağları bir kesilmiş dahi olabilir.

Derin bir nefes alıp titreyerek bakındım etrafıma. Resmen dibine kadar bana güvenen arkadaş çevrem ve karşımda beni öldürmek için an kollayan başka bir grup vardı.

Çok gerilmiştim...

"Koridorda yürüyordum." dedim çıkmayan sesimle. Sana'yla göz göze geldiğimde gerginliğim hepten artıverdi.

Mağduru oyna Nayeon...

"Biz çarpıştık işte sonra Sana bana küfretti ben de sinirlendim." diyiverdim tek çırpıda. Sesler bir anda yükseldi ortamda, Jeongyeon'un kafama sert bir şekilde vurup "Gerizekalı..." demesine kadar tabii.

"Tam üstüne bastı ben küfür falan etmedim dikkat etsene gerizekalı dedim sadece!" diye bağırdı Sana bana doğru bir adım atıp. Penguen kılıklı çocuk da onu tutmak için yaklaşmıştı ki bağırdı "Kyungsoo bırak beni!"

Demek Kyungsoo...

"Bu ne kadar boktan bir kavga nedeni ya!" diye bağırdı uzun çocuklardan biri. Bunun üstüne Jeongyeon beni arkasına çekti ve sinirle diklendi o çocuğa "Ağzı bozuk konuşma sizde genetik sanırım!"

Devamı kavga, kıyamet... Klasik haftalık kavgaydı ve annelerimizin gelmesiyle sonuçlanacaktı.

Ama arada kaynayan yine bütün iyi niyetiyle bizi korumak isteyen Jeongyeon olmuştu...

...

ne güzel kazandı ama arjantin