Jihyo ile Junmyeon'a karşı olan tavrımızı bitirme kararı aldık sabah. Ve saçma sapan sohbetlerimizi özlediğimiz için birkaç saat içinde dışarı çıktık.
Her şey gayet eğlenceli bir şekilde ilerlerken önümüzden yürüyen iki kişi bize oldukça tanıdık geldi. Jihyo tip tip biraz ilerledi ve göz devirip bize döndü "Kyungsoo ve lanet olası eniştemiz."
"Gruptan sevgili yapanlara karşı niye bu kadar tepkilisiniz?" diye sordu Junmyeon. İkimiz de ona tip tip bakınca sadece ikisine yaklaştı selam vermek için.
Tabii o yanlarına gidince biz de konuşmaya dahil olmak zorunda kaldık.
Daha doğrusu ben dahil oldum, ama Jihyo sadece öldürecek gibi bakmaya başladı.
Chanyeol, Jihyo'yu fark edince bir saniyeliğine durakladı ve yutkundu sadece.
"Isırmıyor." dedi Junmyeon ikisine ruhsuzca bakıp. Jihyo'nun dikkati dağılmıştı, Junmyeon'a döndü ne olduğunu sorarcasına.
"Resmen her an karşısındakini ısıracak bir köpek gibi bakıyorsun." dedi Junmyeon. Bu dediği de bizi kahkahaya boğmuştu.
Telefonun çalmasıyla gülmeyi bıraktım ve telefonu açtım neşeli bir sesle "Efendim Dubu!"
"Nayeon çok kötü bir şey oldu." dedi Dahyun'sa ağlayarak. Telaş ettim istemsizce, bakışlarım istemsizce endişeli bir hal alırken bu endişe sesime de yansıdı ve korkuyla yükseldim "Ne oldu niye ağlıyorsun?"
Jihyo da bana döndü ve sordu merakla "Niye ağlıyor ne olmuş?"
Elimi susması için kaldırdım, Dahyun zorla konuşmaya başladı bundan sonra "Biz evdeydik, Jongin odasındaydı." nefeslendi bu cümleden sonra. Ağlaması daha da şiddetli hale gelirken devam etti "Ben düşme sesi duydum bir anda kalbi sıkışmış baygın da hastaneye gidiyoruz."
Son cümlesinden sonra yalpaladım yerimde, onun tarafında olan kolumdan da Kyungsoo yakaladı beni. Titremeye başlayan sesimle de sesimi sakin tutmaya çalışarak "Hangi hastane?" diye sordum.
Hastane sorduğum gibi dördü de kendi aralarında konuşmaya başladılar telaşla. Dahyun söylediğinde sakin olmasını söyleyerek kapattım telefonu.
Telefonu kapattığımda Kyungsoo elini çekti ve sordu "İyi misin ne oldu?"
Dolan gözlerimle etrafıma baktım ve cevapladım "Jongin fenalaşmış."
"Ne?" diye yükseldi Jihyo telaşla. Junmyeon ise bir süre tepkisiz kalıp sonra yükseldi "Tansiyon falan mı?"
Bu dediğinden sonra da gözyaşlarımı serbest bıraktım ve taksi çevirmek için yola dönerken cevapladım "Kalp diyor Junmyeon bilmiyorum."
Hepsi arkamdan bana yetiştiler. Chanyeol taksi çevirmişti bile, hep beraber içine doluştuk. Lütfen bir şey olmasın...
...
Jeongyeon yoldan çıktı
Jeongyeon
"Neredesiniz"Minseok
"Kanka bu soru değil"
"Bizdeyiz oyun oynuyoruz"Momo
"Avm"
"+Tzuyu"Jeongyeon
*konum*
"Çabuk"Baekhyun
"Hastane burası amk"
"Ne hastanesi noluyor"Tzuyu
"Momo fenalaşır tutamam bakın"Jeongyeon
"Jongin fenalaşmış ne oldu bilmiyorum Chanyeol yazdı"Jongdae
"O ne alaka"Jeongyeon
"Nayeonlarla karşılaşmışlar o sırada Dahyun aramış Nayeon'u"
"Baek Dahyun çok korkmuş çabuk olun"Baekhyun
"Tamam çıktık bile"Momo
"KALP HASTANESİ BURASI AQ"Jeongyeon
"Momo hiçbir şey bilmiyorum dedim hadi"Minseok
"Senin bir şey bilmemeyi bırak"
"Bilmeme ihtimalin yok"Jongdae
"Kuracağın ikileme sıçayım"...
Dahyun hala titriyordu korkudan. İkimiz dip dibe oturmuş birbirimizi sakinleştirmeye çalışıyorduk ama ikimiz de başarılı olamıyorduk içten içe.
Kyungsoo ve Chanyeol bir kenarda oturmuş bizi izliyorlar, Junmyeon ve Jihyo ise dolanıp duruyorlardı.
"Neden durduk yere böyle bir şey olsun ki?" dedi Dahyun ve kafasını omzumdan kaldırdı. Sonra da sıkıntılı bir ifadeyle kafasını önüne çevirip devam etti "Ya öncesinde bir şey varsa da bize söylememişse?"
"Biz geçen maça gittik ya." diye atıldı Junmyeon. O devam etmeden Chanyeol tamamladı cümlesini "Kalbi sıkıştı da ara verdi."
"Evet ama nereden bilebilirdik ki bir şey olduğunu doksan dakika hayvan gibi koşturuyoruz sonuçta yoruldu sandık." diye devam etti Kyungsoo da. Jihyo onları onaylar gibi kafa salladı ve duvara yaslanıp iç çekti "Jongin sonuçta kimsenin aklına gelmezdi."
Annemlerin işi bugün resmen şehrin diğer ucunda olduğu için onları da geciktiler. Tabii saniye başı arayıp durum soruyorlardı ve bu bizi hepten geriyordu.
Ortalık tam sessizleştiği an bizim grubun koridora doluşmasıyla tekrar ortalık hareketlendi. Jeongyeon sanki karşılaşacağı şeyi biliyormuş gibi hızlıca Dahyun'la benim yanıma geldi ve ortamıza oturup kafalarımızı kendi omzuna yasladı hafifçe.
"Ortada bir şey yokken kendinizi şu hale getirmenize hastayım ya." dedi sonra da gülerek. Kimse karşılık vermeyince de hafifçe Dahyun'u dürttü "Benim varisim böyle olamaz bak"
"Nefesi kesildi bir an çok korktum." dedi Dahyun dolu gözleriyle "Su içeyim diye çıktı salondan bardağın kırılma sesimi duydum, merak edip bakmaya gittim nefesi gitmişti yatıyordu yerde mosmor."
Dahyun anlattıkça benim de gözlerim doldu. Tabii Dahyun ağlamaya başlamıştı, Baekhyun hızlıca ona sarıldı ve saçını okşamaya başladı hafifçe. Ben de sinirle yerimden kalktım ve bahçeye attım kendimi.
Sinirle çöp kutusuna bir tekme atıp oradaki banka oturdum aynı gerginlikle. Nefesimi düzenlemeye çalışırken omzumda bir el hissettim. Aynı hışımla doğrulduğumda Kyungsoo'yla göz göze geldik "İyi misin?"
"Hayır." dedim sadece ve kafamı geri eğdim. Kyungsoo yavaşça yanıma oturdu ve derin bir nefes aldı.
Onunla bir konuşma yapmanın zamanı da gelmişti.
"Ben Sana'ya gerçekten zarar vermek istemedim hiçbir zaman. Tamam, insanlarla ilişkim hiçbir zaman mükemmel olmadı kimseye fiziksel bie zarar vermem ben, veremem çok özür dilerim." dedim tek bir nefeste. Kyungsoo suratıma boş boş bakıp sırıttı sadece "Benden değil ondan dile."
"Sonuçta sen de bana sinir oluyorsundur artık." dedim buruk bir sırıtışla. Kyungsoo iç çekti ve arkasına yaslandı "Sonuçta ben de gelip seni uyarabilirdim ama ben de çıkıştım sana."
"Önemli değil." dedim ve önüme döndüm ben de. Kyungsoo konuşacağını belli eder gibi bana döndü bundan sonra "Sen de çok korkma, ciddi bir şey değildir belki."
"Sanmıyorum öyle olmadığını." dedim ve ofladım "Ben onu tekrar beklemek istemiyorum."
"Tekrar?" dedi Kyungsoo soraracasına. Kafamı iki yana salladım ve gözümden damlayan tek yaşı sildim "Şu an onu anlatacak kafada değilim."
"Ama yine de." dedi Kyungsoo ve gülümsedi hafifçe. Ardından elini kaldırdı omzuma koymak için ama yapamayıp bankın arkasına yasladı "Konuşmak istersen buradayım."
"Vay be." dedim ve güldüm hafifçe "İyi anlaşıyoruz sanırım artık."
"Sana'ya yaptığına hala sinirliyim ama içten o kadar da kötü bir insan değilsin galiba." dedi Kyungsoo ve ayağa kalkarken kendi kendine konuştu sanırsam benim duymadığımı düşünerek "Öyle olmasına inandığım biri gibisin gerçekten sanırım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bully ||Twicexo
FanfictionNayeon her zamanki gibi ufak bir olayı büyütüp hesabını sormak istemişti, fakat bu sefer işler umduğu gibi gitmeyecekti.