Nayeon'dan;
Ertesi gün Jongin'i okulda hepimiz gazladık Kyungsoo'dan özür dilemesi ve Chanyeol'le barışması için, ikna olmuştu tabii. Olmak zorundaydı da zaten.
"Chanyeol benim yanıma geldiğinde affettiğini söyleyeceksin bir şekilde sonra da gidip Kyungsoo'dan özür dileyeceksin anladın mı barzo herif?" dedi Jeongyeon, Jongin'e. Jongin de göz devirip kafa salladı.
"Böyle bir şey olmazsa asla dilemezim haberiniz olsun." dedi Jongin ve arkasına yaslandı. Jeongyeon da ona dik dik bakıp göz devirdi.
"Umarım erkek çocuğun olmaz senin ya." dedi Dahyun ona ve bize döndü sonra "Çocuğu boks torbası olarak yetiştirebilir."
"Bence çocuğu boks torbası yapabilir direkt." dedi Jongdae de. Biz kıkırdarken sınıfa Chanyeol girdi ve hepimiz bakışlarımızı Jongin'e çevirdik. Chanyeol, Jeongyeon'un yanına oturmadan önce ben seslenip el salladım ona.
O da hafifçe sırıtıp karşılık verdi ve Jeongyeon'un yanına oturdu diğerlerine göz bile gezdirmeden. Ben de Jongin'in kolunu tutup sarstım ve ittirdim hafifçe "Jongin ben çok üzülüyorum hadi ya!"
"Zamanında biri Nayeon'u üzerse kaba taş devrine dönecek kadar ilkelleşebilirim demiştin Jongin hadi dönsene kendin üzdün bir de." dedi Junmyeon sırıtarak. Jongin yumruğunu ona doğru kaldırdı ve sonrasında bizim yargılayıcı bakışlarımız arasında ezilip elini geri çekti.
"Bence seni bir psikoloğa götürmek lazım." dedim ve kafamı iki yana salladım "Öyle garip bir gerginlik ki seninki elektrik santrali yerine koysak ülkede elektrik sorunu kalmaz."
"Çok konuşma bacak kadar boyunla." dedi Jongin ve ayağa kalkıp yanlarına doğru adımladı. Tabii bana laf atmasıyla üstüne atılmaya çalıştım ama Junmyeon zamanı olmadığını söyleyerek bana zorla engel oldu...
Jongin de elini Chanyeol'ün omzuna koydu ve Chanyeol ona dönünce sırıttı "Geride kalan bir şeyi bu kadar uzatmaya gerek yok bence."
Chanyeol hafifçe sırıttı ve elini saçlarına götürüp saçlarını karıştırdıktan sonra Jongin'e baktı "Ben de sana yaptığım için özür dilerim çok saçmaladım."
"Şuna bak ya büyümüş de dövüşmeden konuşulabildiğini öğrenmiş." dedi Junmyeon, Jongin'e bakarken ve gözlerini siler gibi yaptı.
"Chanyeol kendisi de suçlu olduğu için önemsemedi bile ama Kyungsoo çok sıkıntı." dedi Jongdae ve kafasını iki yana sallayıp iki elini omuzlarıma koyup sıktı sertçe "Ben sana masaj yapayım Nayeon senin başın çok ağrıyacak muhtemelen tüm hayatın boyunca."
"Omzuma masaj yapınca baş ağrısı mı geçecek gerizekalı." dediğimde Jongdae bir anlığına durakladı ve ellerini çekti "Ben biyolojiden kaldım 10.sınıfta ya."
...
"Koskoca bir ay geçtikten sonra mı özür dileyesin geldi Jongin ya?" diye sordu Sana alayla ve göz devirdi "Neyse geç olsun güç olmasın"
"Affeder mi?" diye sordu Jongin. Sana da olumlu anlamda kafa salladı "Kyungsoo kin tutmaz."
"Aynı sevgilisi." dedi Junmyeon ve kolumu dürttü "Değil mi kanka aynı sen."
"Junmyeon sana bir koyarım sevgilinin kollarına uçarsın." diye kolundan ittiğimde Junmyeon, Sana'nın yanına gidip kolunu omzuna attı ve sırıtıp bana el salladı.
"Fabrika ayarlarına dönmüş bu." dedi Jeongyeon ve göz devirip bana baktı "Sene başında Junmyeon'u en azından birkaç aylığına insan seviyesine yükselttiğiniz için Jihyo ve sana teşekkür etmem lazım ama."
"Ne demek her zaman." dedim ve omuz silkip ellerimi çırptım "O zaman ben Kyungsoo'yu çağırmaya gidiyorum."
"Git bakalım." dedi ve iç çekti Jongin. Sınıfa kafamı uzattığım an da Kyungsoo beni görüp yerinden kalktı ve yanıma geldi. Sınıftan çıkarken de kolunu omzuma atıp hafifçe saçlarımdan öptü.
"Abi ben özür dilemeye geliyorum gözümün önünde kardeşimi öpüyor ama ya." diyerek ofladı Jongin de Junmyeon'a bakıp. Tabii buradaki tek terslik, Junmyeon ve Sana'nın da aynı Kyungsoo ve ben gibi dip dibe olmalarıydı o an.
"Her neyse." dedi Jongin ve öksürüp Kyungsoo'ya döndü. O da karın ağrısını anlamıştı zaten ama pek de affedecek bir hava vermiyordu bana.
"Kyungsoo ben o gün çok ileri gittim gerçekten çok özür dilerim." dedi Jongin ve gerçekten üzgün olduğu belli bir şekilde iç çekti. Kyungsoo da kolunu omzumdan çekti sadece ve bakmaya devam etti birkaç saniye boyunca.
"Affetmesen de haklısın pek affedilir bir tarafı da yok." dedi Jongin, Kyungsoo'dan cevap gelmeyince. Kyungsoo iç çekti ve kafa salladı "Pişmanlık duymasan gelmeyeceğini biliyorum zaten önemli değil."
"Gerçekten mi?" diye yükseldi Jongin bundan sonra. Kyungsoo da neye uğradığını şaşırmış bir ifadeyle kafasını salladı ama Jongin'e bu yetmemiş olacak ki hızlanıp Kyungsoo'ya sarıldı ve güldü "Bu sefer seni boks torbam yapmak için sarılmıyorum ama haberin olsun."
"Vay be Jongin, Kyungsoo'ya mı sarılıyor büyük gelişme."
Jennie'nin sesini kulağının dibinde duymamla göz devirdim sadece. O da bana boş boş baktı ve göz devirip kısaca güldü. Sonra da omzumu sıvazladı ve gülmeye devam ederek konuştu "Hiç Jongin'e kızma bence çünkü ikiniz de birbirinizin aynısısınız benden nefret ettiğin gözlerinden okunuyor."
Jongin de Jennie'yi fark edince yanımıza geldi ve kolunu Jennie'nin omzuna atıp uzaklaşmaya başladı onunla. Sonra da kafasını bana çevirip sinir bozucu bir şekilde göz kırptıktan sonra önüne döndü.
"Piç herif." diye yüksek sesle söylenip önüme döndüm ve kollarımı birleştirdim. Kyungsoo, Junmyeon ve Sana bana bakarak yüksek sesle kahkaha atmaya başladılar bundan sonra.
"Nayeon yeni hipotezimi duymak ister misin?" diye sordu Jeongyeon bana bundan sonra. Ben aynı sinirli bakışlarımı ona çevirdiğimde de o konuşmaya başladı kafasını yukarı aşağı sallarken "Üçüzlerin biri barzo olunca üçü de barzo oluyormuş."
"Dahyun barzo değil ama." dedi Junmyeon bunun üstüne. Jeongyeon da omuz silkti "Dahyun'u katacaksak hipotez hepten çürüyor zaten, Dahyun melek gibi Nayeon ve Jongin'in meleklikle tek alakaları Dahyun'la kardeş olmaları."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bully ||Twicexo
FanfictionNayeon her zamanki gibi ufak bir olayı büyütüp hesabını sormak istemişti, fakat bu sefer işler umduğu gibi gitmeyecekti.