Jeongyeon yoldan çıktı
Jongdae
"@Jeongyeon neredesin acil"Jeongyeon
"Yanımda"Baekhyun
"Nasıl kendi kendinin yanında olabiliyorsun"Jeongyeon
"Benim Chanyeol"Jongdae
"İçeri gelseniz iyi olacak bence"Jeongyeon
"Niye ne oldu"Minseok
"Biz de anlamadık bir anda yoğun bakıma alıyoruz durumu ciddileşmiş dediler"
"Jeongyeon'un bu konuda bir fikrinin olmama olasılığı çok sıfır gibi geldi bize"Jeongyeon
"Biz de bunu konuşuyorduk zaten"Jongdae
"Al işte"Jeongyeon
"Tamam geliyoruz da ben bir şey soracağım önce"
"Grubun adı neden bu?"Baekhyun
"Açıklamaya gram vakit yok kanka siz gelin de"...
Dahyun ve ben büyük bir sinirle annemle babama ne olduğunun hesabını sorarken Jeongyeon ve Chanyeol dışarıdan koşar adım yanımıza geldiler. Annem ise bizim sesimizi takmadan Jeongyeon'a dönüp sordu "Sana anlatmıştı değil mi?"
"Neyi anlatmıştı ne oldu Jongin'e cevap versenize!" diye bağırdı Dahyun yine yüksek bir sesle. Tzuyu onun omzunu sıvazladı ve oturması için hafifçe çekiştirdi. Ama Dahyun sadece kolunu sarsıp ondan kurtuldu ve anneme döndü aynı sinirli ifadeyle.
Annem ise Jeongyeon'u ve dolayısıyla Chanyeol'ü bir kenara çekip konuşmaya başladı. Ben de meraktan onlara yaklaştım yavaşça ve dinlemeye başladım. Junmyeon peşimden geldi ve gelmem için beni çekiştirdi. Sussun diye işaret parmağımı dudağıma götürüp sinirle Junmyeon'a döndüm ve dinlemeye devam ettim.
"Artık hepsi öğrenmek zorunda Jeongyeon ben doktoruyla konuştum iş çok ciddi görünüyor." dedi annem. Jeongyeon ofladı ve derin bir nefes aldı "Kızlara hiçbir şey söyleyememek aşırı kötü hissettiriyordu."
Jeongyeon'un gözleri dolup damlalar hızla boşalmaya başladığı an telaşla Junmyeon'a döndüm ve yükseldim biraz yüksek bir sesle "Nesi ciddi Junmyeon ne oluyor sen biliyor musun?"
Junmyeon elini hafifçe omzuma attı ve beni yavaşça diğer yana ittirdi "Ben hiçbir şey bilmiyorum ama bence sen de biraz sakin ol."
"Neye sakin ol Junmyeon ne oluyor?" diye bağırdım tekrar. Junmyeon derin bir nefes aldı ve beni biraz kenara çekiştirdi "Dahyun zaten olayı yaşamış ve çok kötü biraz daha sakin olmayı dene."
Oflayıp kafamı çevirdim ve olumlu anlamda sallayıp bir ileri bir geri yürümeye başladım. Annemler konuşmayı bıraktıklarında da sinirli bir şekilde onlara döndüm "Ne olduğunu söyleyecek misiniz artık!?"
Annem "Otur öyle konuşalım." dediğinde daha da telaşlanmıştım. Ama daha fazla çaktırmamak adına Dahyun'un yanına oturup elini tuttum sıkıca ve dinlediğime dair hafifçe sırıtıp kafamı salladım.
"Geçen Ocak ayında Jongin söyleyip duruyordu kalbim sıkışıyor diye, biz de o zaman doktora götürdük." dedi annem ve durakladı "Kalp kapakçıklarında bir sorun varmış, o zaman sadece ilaç vermişti doktoru. Ama şimdi salmış ilaçlarını kullanmayı sonuç da bu oldu."
"Ne oldu sonuç?" dedi Dahyun. Sesi tir tir titremişti şu kısacık cümleyi kurarken, Baekhyun elini omzuna koydu hafifçe ve sıvazladı. Annem derin bir nefes aldı ve kafasını yukarı kaldırıp ikimize döndü tekrar "Çocuklar Jongin'in bir ameliyat olması gerekiyor ama biraz riskli bir ameliyat."
"Ne kadar riskli? diye sordu Tzuyu. Onun soru sorması da işin ne kadar ciddi olduğunu kanıtlar nitelikteydi tabii...
Ona bakan on çift dolu gözün arasında annem de kendini tutmakta zorlanıyordu tabii, kafasını kaldırıp derin bir nefes aldı ve Tzuyu'ye dönerek cevapladı "Doktor önceki ameliyatlarda başarının yüzde otuz civarında olduğunu söyledi."
Hepimizin gerçekten tam anlamıyla nutku tutulmuştu.
Dahyun'un ağlamaya başlamasıyla ben de kendimi tutamamıştım bu cümleden sonra, deliler gibi sıktığım gözyaşlarımı ben de bıraktım ve Dahyun'a dönüp sımsıkı sarıldım.
Annem de duramayıp gitti artık yanımızdan.
Biz biraz ağlamıştık ki büyük bir kuvvetle Jeongyeon'un ikimizi ayırmasıyla -sözde- susmak zorunda kaldık "Adam ameliyata girmeden öldürdünüz kafanızda kendinize gelin."
"Bize diyene bak." dedim burnumu çekerek "Sen kaç saattir ağlamıyorsun sanki."
"Ben ona ağlamadım." dedi Jeongyeon ve ikimizin önünde eğilip buruk bir şekilde gülümseyerek bize baktı "Sizden saklamak zorunda olduğumuz için gerçekten çok vicdan azabı çekiyordum."
Ben ona tepki bile vermediğimde Jeongyeon iç çekerek ayağa kalktı ve ikimize birden sarıldı. O bize sarıldığı gibi de oflama sesleri gelmişti.
"Bu neydi şimdi?" diye Kyungsoo sordu sanırsam. Jongdae ise oflayarak cevapladı "Jeongyeon, Nayeon'a sarıldı. Durum gerçekten çok vahim."
...
Gece gözüme bir gram uyku girmemişti.
Oflayarak yatağımdan kalkıp Jongin'in odasına girdim.
Çok klasik bir şeydi ama doğduğumuzdan beri bir kere bile ayrı kalmadık ki üçümüz, bir geceyi bile ayrı yerlerde geçirmedik. Bir kere bile Dahyun ve Jongin'e sarılmadan uyuduğumu hatırlamıyordum.
Gerçi bir keresinde...
Berbat bir anı.
Aklıma o günlerin de gelmesiyle gözlerim tekrar dolmuştu, ağlamak istemiyordum. Ayağa kalkıp gerginlikle bir ileri bir geri yürümeye başladım. Bir süre sonra telefonuma mesaj gelmesiyle durakladım ve yatağın üstünden telefonumu aldım.
Bu saatte Junmyeon ve Jihyo mu diye düşürken gördüğüm kişi duraklamama neden olmuştu.
Kyungsoo
"İyi misin?
"Yani şey yanlış anlama az önce aktifmişsin"
"Merak ettiğimden yazdım"
"Bakınıyordum da."Kısa bir gülümsemeden sonra oturdum olduğum yere ve cevap verdim.
...
Nayeon
"Ne kadar olursa"
"Sağol"Kyungsoo
"Yani kötü bir durum sende haklısın ama kesin bir şey yok"
"Sakin olmaya çalış"
"Siz üçüzsünüz aynı şey mi ikizlerle bilmiyorum ama belki hissediyorsunuzdur :)"Nayeon
"Berbat hissediyorum"
"Belki o da birbirimizi hissetmemizdendir"
"Sen ne düşünüyorsun"
"Sence gerçekten ölecek mi"Kyungsoo
"Öyle konuşma ya"
"Tamam bak kardeşinle çok iyi bir geçmişimiz yok"
"Ama bence ölmeyi ondan çok hak edenler var"
"Hem onu bekleyen iki tane kız kardeşi"
"Kocaman bir arkadaş grubu"
"Bir de sen ne kadar sevmesen de sevgilisi var"
"Hissedecektir"Nayeon
"Rahatlatıcı konuştun"
"Gözyaşlarım gözümde kaldı"Kyungsoo
"Ohooo istersen daha neler sayarım"
"Yani uyumayacaksan"
Görüldü: Saat 03.45Nayeon yazıyor...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bully ||Twicexo
Fiksi PenggemarNayeon her zamanki gibi ufak bir olayı büyütüp hesabını sormak istemişti, fakat bu sefer işler umduğu gibi gitmeyecekti.