Sara kadının çırpınışlarına daha fazla seyirci kalamadı. Kadını zincirlerden kurtarmak için kullanabileceği bir şey var mı diye etrafına bakındı. İşine yarayacak bir şey göremeyince kadının yanına giderek ağzına sokulmuş kumaş parçasını çıkardı.
Kadın ağızındanki kumaş parçasından kurtulunca derin nefesler alarak soluk soluğa kaldı.
"Lütfen bana yardım et.Yalvarırım kurtar beni.Çabuk ol lütfen birazdan buraya gelecek!"
Sara tam kendisinde olmamakla birlikte kadının hızlı ve telaşlı anlatışından pek bir şey anlayamıyordu.
"Tamam sakin ol. Sana yardım edeceğim.Seni zincirlerden kurtarmak için burda bir şey yok. Hemen yukarıya çıkıp başka birşeyler var mı diye bakacağım."
"O gelecek! lütfen çabuk ol polisi ara lütfen."
Sara"Tamam."dedikten sonra yukarıya koşarak çıkmaya başladı.Pars hem kendi hemde Sara'nın telefonunu korumaya verip yanlarına sadece zor durumlar için sakladığı başka bir telefon almıştı. Şimdide ortalıkta yoktu.
Zincirleri kırmak kolay bir iş değildi. Sara bu evde zincirleri kırabileceği en mantıklı şeyin balta olduğunu düşündü. Burası bir dağ eviydi ve odun kesmek için mutlaka baltanın olacağına emindi.
Dışarı çıkarak etrafına bakındığında ileride odunların bulunduğu küçük bir kulübe gördü.Oraya gittiğinde baltayı bularak tekrar eve mahzene indi.
Sara balta ile mahzene gelince bir yandan var gücüyle zincirlerin birbirlerine bağlandıkları noktalara vurarak aşındırmaya çalışıyor bir yandanda kadına sorular soruyordu.
"Seni kimin ve ne için kaçırdığını biliyor musun?"
"Hhayır tek bildiğim tek olmadığım.Benim gibi bir kaç kadın daha var."
"Onlar nerde peki?"
"Bilmiyorum. Burda gözlerimi açtım. Bizi kaçıran adam gün içerisinde sürekli birimizi alıp üst kata çıkarır orda bizi özel müşterilerini günü birlik eğlendirmemiz için eğitirdi. Sonra buraya tekrar geri getirilirdik. Sonra bir şey oldu bu gece panikle kadınları sırayla yukarı götürmeye başladı."
Sara kadının anlattıklarını duydukça şuan yaşadıklarına inanamıyordu. Pars'ın kimsenin bilmediği ve bilmeyecek dediği ev, kaçırılan kadınların hayat kadını olmaları için zorlandığı eğitildiği iğrenç bir yer haline gelmişti.
Sara ne kadar sert vursada zincirler birbirinden ayrılmıyordu.Kadın korkuyla ve titreyerek Sara'nın arkasına baktığımda Sara kadının bu halini görünce hızla arkasını döndü. Karşısında dikilen iri yarı adamı görünce kadınları buraya zincirleyenin o olduğunu düşündü. Kendini korumak için elindeki baltayı iyice sıktı.
Adam yavaş adımlarla Sara'ya yaklaşmaya çalıştığında Sara baltayı havaya kaldırarak;"Eğer bir adım daha atarsan baltayı sana saplarım."dedi.
Oldukça iri yarı olan adam gülerek Saraya bir adım daha attı. Sara'nın başka çaresi olmadığı için dediğini yapacaktıki adam bir eliyle Sara'nın havaya kaldırdığı baltanın sapından diğer eliyle Sara'nın kolunu tutarak baltayı Sara'dan aldı.
Sara hızla ne yapacağını düşünsede aklına hiç bir şey gelmiyordu. Karşısındaki iri yarı adamla mücadele edemeyeceği çok belliydi.Adam Sara'nın nerdeyse üç katıydı.
İri yarı adam Sara'yı bir çırpıda yanına çekerek cebinden çıkardığı kelepçe ile ellerini kelepçeledi. Diğer kadının zincirlerini çözerek onunda aynı şekilde ellerini kelepçelerek ikisini kollarından tutup mahzenden çıkardı.
Sara Pars'ın hala ortaya çıkmayışından dolayı endişeye kapılmıştı. Adam mahzenden evin arkasındaki kamyonete kadar Sara ve kadını sürüklerken Sara gözleriyle her yerde Pars'ı aradı ama bulamadı.
Adam kamyonetin arka kapısını açınca Sara gördüklerine inanamadı. Kamyonetin arkası elleri kelepçeli kadınlarla doluydu. Adamın ittirmesiyle kamyonete zorlada olsa binmişti.
Kamyonetin kapısı hızla ve gümbürtüyle kapanınca etraf tamam karanlığa büründü. Kimse kimseyi göremiyordu.Sara sarhoş olduğu için lanet ediyordu. Mantıklı düşünüp mantıklı hareket edemiyordu.
Adam kızları kamyonete bindirdiğini patronuna haber vermek için aradığında patronu kısa sürede çalan tefonunu açtı.
Adam telaşlı ses tonuyla;"Efendim malasefki bir aksilik çıktı."dedi.
Patronu bunun üzerine arkada çalan piyano sesini kapattı ve sakinliğini korumaya çalışarak"Ne oldu?" dedi.
"Bana verdiğiniz adrese kızları her zamanki gibi getirdim. Fakat bir adam ve bir kadın gece saatlerinde helikopterle eve gelince kızları hemen mahzene indirdim. Hepsini tek tek zincirleyerek ağızlarına kumaş parçası soktum. Kadın ve adamın uyuduğundan emin olunca. Kızları tek tek kamyonete götürdüm. Son kızıda kamyonete götürecektim. Mahzene inince helikopterle gelen adamı kızın yanında gördüm ve panikledim. Arkası dönüktü. Elime aldığım şarap şişesiyle kafasına vurdum. Adam bayılınca lavaboya kitleyip aşağı mahzene tekrar indim ama bu seferde lavaboya kitledigim adamın yanındaki kadını mahzende gördüm. Onuda diğer kadınların yanına kamyonete koydum."
Patron sinirden titreyen sesiyle "Lavaboya kitlediğin adamın hemen yanına git. Durumu nasıl bak! Hayvan herif eğer ona bir şey olursa seni kendi ellerimle öldürürüm. Beceriksiz seni."
"Tamam efendim.Hemen gidiyorum."
Adam Parsın yanına gittiğinde onu lavabodan çıkararak oturma odasındaki koltuğa koydu.
Tekrar Patronunu arayarak"Efendim durumu iyi sadece baygın."
"Tamam.Sen kadınları şimdilik limana getir orda ki gemide bekliyorum."
"Tamam efendim."
✍️ Sizce patron kim?
✍️ Pars'ı neden önemsiyor?
✍️ Pars'tan başka kimsenin bilmediği evi nasıl buldu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK +18 (Tamamlandı)
Mystery / ThrillerPars'ın tanıdığı ve içinde var olduğu, Sara'nın tanımadığı ve içinde yok olduğu bu karanlıkta ikisinin yolları kesiştiğinde, karanlık hiç bu kadar acımasız ve tehlikeli olmamıştı.Sara'nın karanlıkla tanışması büyük bir savaşın başlamasına neden olur...