Gökçe Sara'nın kendisine verdiği haberlerin etkisinden çıkamamışken yanlarına doktorun ve hemşirenin gelmesiyle uzandığı yataktan hafifçe doğruldu. Doktor'un yanındaki dosyaya baktıktan sonra kendisine;
"Nasıl hissediyorsunuz?" sorusuna karşılık;
"Yorgun hissediyorum. Birde ağrım var " diyince doktor Gökçe'nin dosyasını yanındaki masaya bırakarak;
"Hamile olduğunuz için ilaç konusunda hassas davranıyoruz. Ağrınız o yüzden. Sıyrık enfeksiyon kapmadığı süre bir hafta içinde toplarsınız. Birde bebek için yaptığımız son tetkiklerde düşük riskine rastladık. O yüzden bugün hastanemizde kalmanız daha doğru olsada Kerem bey evinizde özel bir hemşire ile gözetim altında olacağınızı söyledi. Kararı size bırakıyorum. Kabul ederseniz taburcu olabilirsiniz." diyerek odadan çıktığında İçeri Kerem girdi. Gökçe Kerem'e bakarak;
"Kerem?" dediğinde Kerem iç çekerek;
"İstersen burda kalabiliriz. Olabildiğince güvenliğini sağlayabilirim ama Malikanade daha güvende oluruz. Bizim hastanenin hemşiresine haber verdim. Biz gitmeden Malikaneye varmış olur. Ama karar gene sana ait. Ben dışarda bekliyorum. Bana haber verirsiniz."diyerek odadan çıktı.
Sara Gökçe'nin kalkmasına yardım ederek;
"Korkma ve stres yapma bebeğe hiç bir şey olmayacak tamam mı?" dediğinde Gökçe dolan gözleriyle Sara'ya baktı. Bu gece yaşadıklarından sonra kimsenin hayatını tehlikeye atmak istemedi. Eline karnına koyarak içinden "Sana güveniyorum." diyerek Malikaneye gitmeye karar verdi. Sara'ya bakarak;
"Malikaneye gidelim." dediğinde Sara Gökçe'ye doğru hafifçe eğilerek;
"Burda kalmamız daha iyi olacaktır."dedi tebessüm ederek. Gökçe olumsuz anlamla başını iki yana sallayarak;
"Bebek düşerse her yerde düşer. Doktorun onu durutması çok zor. Sadece benim açımdan burda kalmamı iste. Hem hemşirede olacak. Burda çok daha fazla strese gireceğim." diyince Sara Gökçe'nin daha fazla strese gitmesini istemediği için hazırlanmasına yardım etti.
Hastaneden çıktıklarında Kemal koşarak arabanın arka kapısını açtı. Gökçe ve Sara arka koltuğa bindiklerinde Kerem öne Kemal şoför koltuğuna oturarak içinde oldukları arabanın önünde ve arkasında içlerinde Korumaların bulunduğu arabalar eşliğinde yola çıktılar.
İlerleyen dakikalarda Gökçe başını Sara'nın omzuna koyarak uyumaya başladı. Sara'nın gözü ise sürekli kerem'deydi. Onun bu kadar tetik ve endişe halinde olmasından dolayı kaygısı artıyordu. Omzunda uyuklayan Gökçey'i uyandırmamak için kımıldayamıyor ve Kerem'e sorularını soramıyordu. Bu durum arabanın içinde adeta can çekişmesine neden oluyordu.
Pars'ın cevap vermeyeceğini bildiği halde sekizinci mesajını gönderdi. Arabanın camını hafifçe aralayarak soğuk havanın içeriye girmesine izin verdiğinde yolu izlemeye başladı. Bu gece başına gelenleri düşünmemek için elinden geleni yapsada gözünü kapatınca Azra'nın yüzü gözünün önüne geliyordu.
Bu gece yaşadıklarından sonra artık tamamen emin olmuştu. Pars'la olduğu sürece belanın nerde olursa olsun kendilerini bulacağına. Karanlığın peşlerini hiç bir zaman bırakmayacağı gerçeği kalbini sıkıştırıyordu.
Pars'ın kendisine ettiği evlenme teklifini kabul etmesiyle hayatının sürekli bu denli tehlikede olacağı aklından bir türlü çıkmıyordu. Bu karanlığa girmeyi kendisi seçmesede çıkıp kurtulma fırsatı varken aşık olduğu adam için kalmayı seçmişti. Çünkü onun aydınlığa çıkması imkansızdı. Hayatına bu şekilde devam edip edemeyeceğini düşündü. Devam etse bile kalbinin bir gün bu yaşananları kaldıramayacağını ve o günün çok yakın olduğu hissi içini ürpertti. Başını omzundaki Gökçe'nin başına yaslayarak gözleri kapattı. Artık huzur bulduğu yer sadece rüyalarıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK +18 (Tamamlandı)
Mistério / SuspensePars'ın tanıdığı ve içinde var olduğu, Sara'nın tanımadığı ve içinde yok olduğu bu karanlıkta ikisinin yolları kesiştiğinde, karanlık hiç bu kadar acımasız ve tehlikeli olmamıştı.Sara'nın karanlıkla tanışması büyük bir savaşın başlamasına neden olur...