KARANLIK +18 (Tamamlandı)

34- {~ Tehlikeli Kaçış ~}

Mark, Sara'yı kendisine doğru çevirdiğinde Sara'nın korkudan ve şaşkınlıktan kocaman açılan gözlerine baktı.Karşısında savunmasız bir Ceylan'dan farkı yoktu.Bu durum Mark'ın hoşuna gitsede hızla kendine gelerek;"Sakin ol Sara.Sana zarar vermeye gelmedim.Şimdi seni bırakacağım ama sakın ses çıkarma"diyerek yavaşca Sara'yı bıraktı.

Sara kısa süreliğine nefessiz kaldığı için derin nefesler alarak öksürmeye başladı.Yavaş yavaş kendine gelmeye çalışıyordu.Mark ise oldukça rahat tavırlarıyla ellerini cebine koymuş onu izliyordu.

Sara kendisine gelince, Mark'ın açıklama yapmasını beklediğini için elleri yana açarak;"Nefes alamadım.Beni gerçekten boğma isteğin falanmı var senin?-etrafına bakarak-Burda bu saatte ne işin var?"dedi.

Mark baş parmağıyla çizik olan kaşına dokunduktan sonra kaşları hafifçe çatarak;"Bu gece yemin töreninde ne yaptığını biliyorum."dedi.

Sara afallayarak;"Ne neyi biliyorsun?"dediğinde bu cevabı beklemiyordu.

Mark Sara'ya hayranlıkla bakarak;"Büyük ve tehlikeli bir mafya ailesinin ruhu bile duymadan velihatlarını kaçırmayı nasıl başardın?"diye sordu.Cidden merak ediyordu.Sara'nın tek başına mafyaya kafa tutmasını onları oyuna getirmesini nasıl başardığını merak ediyor bu durum Sara'ya karşı hayranlık duymasına neden oluyordu

Sara'nın şaşkınlığı Mark'ın ağzından çıkan her bir cümleyle dahada artıyordu.Aşağıda kim olduklarını bilmedikleri elleri silahlı adamlar varken hala Sara'ya gece yaptıklarını nasıl başardığını soruyordu.

Sara Mark'a şüpheli bakışlarını yönelterek"Sen tüm gece beni mi izledin?"diye sordu.

Mark rahat tavırla"İzlemek değilde tesadüf diyelim biz ona."dediğinde Sara;"Ne istiyorsun tehdit mi ediyorsun?"dediğinde Mark;"Seni neden tehdit edeyim Sara?"diye karşılık verdi.

Sara bunun üzerine;"O zaman gecenin yarısı bu saatte burda ne işin var!"diye sordu

Mark;"Seni korumaya geldim."diyince Sara;"Bilmece gibi konuşmayı bırakır mısın?beni kimden ve neden koruyacaksın Pars mı yolladı seni? aşağıdaki adamlar kim?dedi.

Mark;"Sara sana kaç defa diyeceğim bana kimse emir veremez.Helede Pars"dedikten sonra ikiside aniden kendilerine doğru yaklaşan ayak seslerini duydukları için terasın kapısına baktılar.Terasın kapısı aniden açılınca Mark'ın hızlı refleksleri sayesinde kapının açılma hızlıyla aynı anda Sara'nın dudaklarına yapışma hızı bir oldu.

Sara Mark'ın bu hamlesiyle şoka girince elleri havada kaldı.Adamlar yanlarında olduğu için Mark'ı kendinden uzaklaştıramıyordu.Adamlar ikisini görünce gülmeye başlayarak terasa girmekten vazgeçtiler.

Sara panikten bayılacak gibiydi.Hızla Mark'ı iterek elinin tersiyle dudağını sildi.Adamların duymaması için sessizce;"Napıyorsun? Beni nasıl öpersin!"diye çemkirdiğinde Mark sinirle;"Başka ne yapabilirdim? Öpmeseydimde adamlar senin yüzünü mü görselerdi ?"dedi.

Sara Mark'la daha fazla iletişim kurmamak için terastan gizlice adamları izlemeye başladı.Adamlar arabaya binip gittiğinde Marka bakarak öfkeyle;"Bir daha ne olursa olsun sonunda ölümde olsa asla bunu yapma!"dedi.Terasın kapısını hızla çarparak.

Mark kendisini suçlu hissetmişti bunu telafi etmek için arkasından giderek merdivenlerde Sarayı kolundan tutarak durdurdu. O sırada Pars koşar adımlarla binada Sara'nın evine doğru çıkıyordu.

Mark;"Seni öpmem gerekiyordu Sara senin için!"dediğinde Pars Markla Sara'yı duymuş sinirden yüzündeki tüm kasları kasılmıştı.Mark Pars'ı görünce Sara'nın kolunu bıraktı. Sara'nın arkası dönük olduğu için Pars'ı görmemişti. Mark kolunu bıraktığında arkasını dönmesiyle Pars'ı görmesi bir oldu.