40- {~ Acı Gerçekler ~}

5.2K 223 16
                                    

Kelepçesinin kilidi açılan kız bileğini ovarak Sara'ya"Nasıl olacak o. Adamların her birinde silah var ve hiç acımaları yok. Bizi canlı canlı denize atarlar. Bize sürüsüyle işkence yaparlar."diye korkusunu belirtti.

Sara kızın korkusunu anlıyordu ama canını tehlikeye atsa bile bu duruma boyun eğemez, asla kabul edemezdi.
Kızında onu anlaması için sakin olmaya çalışarak;"Ne yani onlar bu dediklerini yapacak diye susup. Her dediklerini yapacak mıyız? Şu halimize bak! kaçıncı yüzyıldayız? Bu yaptıkları insan kaçırma. İnsanı hür iradesinden alıkoyma. İnsanı pazarlama. Hiç bir şey yapmadan duramam! Durmamalıyız." diye isyan etti.

Derin bir nefes alarak;"Zorla adamlara pazarlanmayacağım. Dediklerini yapacaklarsa yapsınlar." diyince kız;"Peki bir planın var mı?"diye sordu.

Sara kendinden pek emin olmayarak" Var ama ne kadar iyi bilemiyorum. Önemli olan gemi hareket etmeden bir şekilde burdan çıkmalıyız. Yoksa işimiz çok zor."dediğinde diğer kızlara baktı.

Onların yardımı olmadan pek başaralı olacağını hatta başarılı olacağını düşünmüyordu. Bu yüzden onlardan yardım almak için kısık sesle;"Benim adım Sara. Ben bir avukatım. Bizi buradan kurtaracağım ve bu iğrenç adamların en büyük cezayı almaları için elimden geleni yapacağım. Ama burdan kurtulmamız için sizlerin yardımına ihtiyacım var. Hep birlikte hareket etmeliyiz." dediğinde tek tek kızlara baktı."

Aralarından birisi;"Peki bizi bu kadar eli silahlı adamın elimden nasıl kurtaracaksın?"diye sordu.

Sara;"Öncelikle aranızda dövüş tekniklerinden herhangi birini yada silah kullanmayı bilen var mı?"diye sordu.

Kızlara baktığında ses çıkmamıştı. Bu seferde bir umutla;"Tamam peki. Benimle kamaradan çıkarak, gizlice hareket edebilecek var mı? diye sordu.

Aralarından bir tanesi tiz sesiyle;"Çok tehlikeli biliyorum. Ama yaptırmak istedikleri şeyleri yapmak istemiyorum. O yüzden ben varım."diyince ondan cesaret alan başka bir kız ;"Bende varım."dedi.

Son kızdan sonra diğerlerinden ses gelmeyince Sara;"Tamam iki kişi yeter."diyerek. Ona katılmak isteyen kızların yanına gitti.

Kızlara;"Benim adım Sara sizin ki?"diye sorunca Sara'nın teklifini ilk kabul eden kız"Benim adım Simge." diğeri ise "Benim adımda Afra."diye karşılık verdi.

Sara kızların isimlerini öğrenince; "Tamam. Öncelikle birbirimize güvenli ve arkamızı kollamalıyız burdan çıktığımızda bir daha buraya dönemeyebiliriz." dediğinde kızlar ne demek istediği anlamıştı.

Simge;"Her gün ölmektense bugün ölürüm daha iyi."diyince Sara Afra'ya baktı.

Afra;"Bencede hiç olmazsa onurumuzla ölürüz."

Sara;" Tamam o zaman. Öncelikle buradan çıkmalıyız. Kapının önünde birinin olup olmadığını kontrol edeceğiz."

Simge;"Birisi varsa napacağız?"

Sara"Kapıyı açmasını sağlayacağız. Kapıyı açtığında kafasına sert birşeyle vurarak bayıltırız. Telefonunu ve silahını alırız."

Semra;"Ya kapıda biri yoksa napacağız?"

Sara;" O zaman kapının kilidini kendimiz açarak. Yukarı çıkacağız."

Simge;"Ya sonra?"

Sara;" Yukarının durumuna göre hareket ederiz. En kötü tekrar buraya geliriz."

Kızlar Sara'nın dediklerini onayladıktan sonra Sara kapıya bir kaç kez vurarak kapının dışında birinin olup olmadığını kontrol etti. Kimsenin olmadığından emin olunca tel tokayla kapının kilidini açtı.

Temkinli ve yavaş adımlarla kamaradan çıktıklarında etrafta kimse gözükmüyordu. Kimseyi göremeyince biraz olsun sakinleşerek yola devam ettiler. Önde Sara arkadasında kızlarla yukarıya çıktıklarında adamları görmeleri ile önlerindeki yükün arkasına saklanmaları bir oldu. Oldukları yere iyice sinerek etrafı kontrol öyle kontrol ettiler.

Sara o sırada beyaz takım elbiseli adamın biriyle hararet içinde tartıştığını gördü. Tartıştığı kişinin yüzünü göremiyordu ama sesi oldukça tanıdık geliyordu. Bu yüzden Sara sesinin tanıdık geldiğini düşündüğü adamın yüzünü görmek için saklandığı yerden biraz çıkmak zorunda kaldı.

Kızlar Sara'nın bu tehlikeli hareketiyle panik içinde birbirine baktıktan sonra Sara'ya geri dönmesi için seslendiler.Sara ise beyaz takım elbiseli adamın tartıştığı kişinin yüzünü görünce olduğu yerde kala kaldı. Çünkü onu tanıyordu. Bu anlık dikkatsizliği adamın Sarayı görmesine neden olunca adam panikledi.

Adamın paniklediğini gören beyaz takım elbiseli adam arkasını dönünce Sara'yı gördü ve sinirlenerek korumalarına yaptığı işaretle Sara'nın yanına yolladı. Sara korumaların kendisine doğru geldiğini görünce kızların görünmemesi için korumalara doğru yürümeye başladı.Zaten görüldüğü için fark eden bir şey olmayacaktı.

Kızlar Sara'nın gitmesiyle korku içinde bir başlarına kalmıştı. Tekrar aşağı inmekten başka çareleri olmadığını düşünerek dikkatlerin dağıldığı anda aşağı inmeye karar verdiler.

Korumalar Sara'yı kolundan çekiştirerek beyaz takım elbiseli adamın yanına getirdiler. Adam Sara'nın yanlarına gelmesiyle korumaların ayaklarına sıktı;"Bu bu kadının kilitli olduğu kamaradan çıkıp buraya kadar gelmesi için." bu seferde ellerine sıkarak;"Bu aklınızı başınıza almanız için." dedikten sonra diğer korumalara;" Hemen aşağı kontrol edin. Bunlarıda hemen alın burdan."dedi.

Sara ise şaşkınlığını belli ederek tanıdığı adama öfkeyle baktı.

"Pars'a nasıl ihanet edersin?"diye sorduğunda her kelimesini yavaş ve üstüne basa basa söylemişti.

KARANLIK +18 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin