Pars'ın tanıdığı ve içinde var olduğu, Sara'nın tanımadığı ve içinde yok olduğu bu karanlıkta ikisinin yolları kesiştiğinde, karanlık hiç bu kadar acımasız ve tehlikeli olmamıştı.Sara'nın karanlıkla tanışması büyük bir savaşın başlamasına neden olur...
Sara odanın kapısını açtığında karşısında Alevi gördü. Alev insanın içini ısıtan bir gülümseme sergiliyor Sara'ya bakarken kocaman açtığı yeşil gözleriyle merak uyandırıyordu.
"Tekrar merhaba Sara."
"Merhaba."
"Dinlenmek için odaya çıktığını biliyorum ama inan bana bugün yaşadıklarından sonra yapacağın en kötü şey tek başına odaya kapanmak olur!"
"Sanırım başka bir fikrin var."
Alev parmaklarını şaklatarak, "İşte zeki kızları severim. Tabiki var. Hemde inanılmaz rahatlayacağın bir plan." Alev'in heyecanlı tavırları Sara'nın gülümsemesine neden oldu.
"Dinliyorum öyleyse."
"Sürpriz. Ben şimdi aşağı iniyorum. Sende hemen üstünü değiştir. Çıkalım."
"Çıkalım?"
"Evet seni bir yere götüreceğim."
"Pars'ın haberi olduğunu umuruyorum?"
"Ben onu hallettim."
Alev indiğinde Sara dediği gibi üstünü değiştirdi. Malikaneye geldiği günden beri özgürce gezebileceği bir yere gitme fikrini kaçıramazdı. Alev'in demesine göre Pars'ta bir sorun çıkarmayacaktı bu gece kafayı dağıtmaya gerçekten ihtiyacı olduğunu düşününce hızla hazırlanarak aşağı indi. Alev coşku içinde elini Sara'ya uzatarak;
"O zaman gecemiz başlasın." diye seslendi. Sara'nın koluna girdiğinde bu hareketi Sara'nın şaşırmasına neden olmuştu. Daha yeni tanıdığı insana bu kadar sıcak ve samimi davranmasına şaşırmıştı. Pars'ın etrafındaki kişilerin normal olmasını beklemiyordu. O yüzden ayak uydurmaya karar verdi.
Sara'nın kıyafeti;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kendileri için hazırlanan limuzine bindiklerinde arkalarından onları takip eden iki araba dolusu korumayla yola çıktılar. Karanlık ve ıssız orman yolundan geçerlerken Sara'nın içini karşı koyamayacağı bir korku kapladı. Arkalarından onları takip eden korumalarla dolu arabalara dönüp baksada korkusu geçmedi. Bugün yaşadıklarından sonra kendisini bir türlü güvende hissedemiyordu. Azra'nın şuan nerde ve nasıl bir plan hazırlıyor olduğunu düşününce bir anlık geri dönmek istesende bu fikri hızla savuşturdu. Korkusuna teslim olmayacaktı. Bu gece Alev onu nereye götürüyorsa gidecek ve kafasını dağıtacaktı.
Yol boyu bugün olanları ve Mert'i düşündü. Alev'in seslenmesiyle düşüncelerinden sıyrıldı. Limuzinden indiklerinde Alev Sara'ya bakarak göz kamaştıran beş katlı yapıyı gösterdi.
"Burası Madrid'in sayılı gözde mekanlarından ve sahipleri kim tahmin et. Aslında zor değil." diyince Sara düşünüyormuş gibi yaptıktan sonra;
"Pars ve Kerem" diye cevapladı. Alev dudak büzerek;
" Ve Demir." diye ekledi. "Ayrılmaz üçlüler gerçekten bazen beni o kadar sıkıyolar ki anlatamam."
"Buraya geldiğimizden haberleri var değil mi?"
" Tabi ki hayır. Söyler miyim ?Ama evden çıktığımız an haber uçmuştur. Zaten onların mekanı. Ha evdeyiz ha burda ne fark eder. Hadi gel içerisi müthiş eğlenceli." Alev'in dediklerinde sonra Sara Pars'ın haberi alır almaz hemen kendisini arayacağını bildiği için çantasından çıkarak telefonuna baktı. Telefonunun şarjının bitip kapandığını görünce göz devirdi. Aleve yönelerek;
"Telefonumun şarjı bitmiş. Pars aramıştır. Bir haber mi versen?
"Gerek yok. Ben hallederim demedim mi sana hadi içeri."
Sara iç geçirdi. Ailesiyle tehdit edilmeseydi zaten kimseye nerde olduğu ile ilgili haber verme mecburiyeti olmayacaktı. Neyseki Korumalardan çoktan haber aldığını oda biliyordu. Hem bugün yaşananlardan sonra kendisine bir mucize olursa karışmayacağı umdu. Mekanın önündeki badigartlar ve korumalar Alev'i görünce direkt hazır ola geçerek selamladılar. Alev ve Sara kendilerini takip eden koruma ordusuyla içeri girdiklerinde korumalardan ikisi hariç diğerleri etrafa yayılarak görevlerine uzaktan devam etmeye başladılar. Burası diğer gece kulüplerinden oldukça farklıydı. İçeriye adımı attığın andan itibaren farkı bir atmosferi vardı ve seni içine çekiyordu. Adamların çoğu takım elbiseli kadınlar ise oldukça şık giyinimliydi. Kapının girişinde yazmasada adeta seçili iş insanlarından ve seçili ailelerden başkası giremez izlenimi veriyordu. Alev Sara'yı dürterek;
"Bak şuradakiler önemli iş adamları ve ünlülere ayrılan bölüm."
"Peki ya üst kat. Orda ne var."
"Orası bölüm bölüm ayrılıyor. Kiralıyorsun. Çoğunlukla kumar oynanıyor."
"Bir şey söyleyeceğim."
" Duyamıyorum bağır."
"Şu adam sürekli bize bakıyor."
" Hangisi şu mu ?"
"Evet."
"Rahat ol o Ahmet. Pars'ın bu mekan için güvendiği en önemli adam. Beni tanıyor birde haber uçmuştur şimdi ona. Biz burdan ayrılana kadar bizi takip eder. Sen keyfine bak dedim ya sana bura onların mekanı bir şey olmaz. " Kendileri için hazırlanan locaya gittiklerinde locanın iki yanında iki tane koruma başlarında dikilmeye başladı. Sara bu durumdan oldukça rahatsızlık duydu.
"Burda gece boyu bu şekilde dikilecekmisin?" diye sorunca Alev,"Aynen herkes bize bakıyor. Dikkat çekmeden biraz ilerde bekleyin."
"Ama Alev Hanım..."
"Ne dediğimi duymadın mı?
Koruma yanındaki diğer korumaya işaret yaparak ileriye doğru ilerlediler. Alev Sara'ya dönerek;
"Şu ilerdeki locada çok değer verdiğim bir kaç arkadaşım var. Selam verip geleceğim. Sen önden sipariş ver ben hemen geliyorum." diyerek diğer locaya yürümeye başladı. Sara biraz içmenin kendisine iyi geleceğini düşünerek viski söyledi. Etrafına bakınırken önündeki locada kendisine dik dik bakan adamla göz göze geldi. Buradakilerin aksine kendisini ve arkadaşları motorcu kıyafetleri giymiş ve oldukça rahat gözüküyorlardı. Sara biraz tedirgin olarak bakışlarını başka yöne çevirdi.
İlerleyen saatlerde Sara ortama iyice alışmıştı. Bugün ki yaşadıklarından sonra bu ortam kendisine çok iyi geldi. Rahatlamak için içmeye başladığında kaçıncı bardağı olduğunu sayamamıştı. Midesinin bulanmasıyla içmeyi bıraktığında daha fazla dayanamayacağını anladı. Oturduğu yerden kalktığında ayakta duramayacak haldeydi. Alev giderken lavaboya gitmediğine pişman olmuştu. O sırada masasına gönderilen şampanyayı garson maytaplar eşliğinde açınca Sara bir anda irkildi. Korumalar Sara'nın sipariş ettiğini sandığı için müdahale etmediler. Garson ilerdeki locayı işaret edince Sara garsondan aldığı şampanyayla ileriki locaya doğru yürümeye başladığı an korumalar koşarak yanına gitti. Korumalar Sara'yı bir türlü ikna edemeyince son çare zorla Pars'ın ve Kerem'in odasına götürmek için hamle yaptıkları sıra Sara bağırmaya başladı.
"Hey baksana gece boyu bakışlarınla beni rahatsız ettin. Bu geceyi mahfetmemek için seni görmezden geldim. Çünkü bu gece benim hayatımdaki en zor geceydi. Senin gibi pislik birisi yüzüne gecemin erken bitmesini istemedim. Ama sen bunların üzerine bana şampanya mı gönderdin pislik herif!" dediğinde korumadan önce davranıp elinde tuttuğu şampanyayı adamın başından aşağı boşalttı. Bununla birlikte korumalar hızla karışan ortamı sakinleştirmeye çalışırken Sara'nın arkasından birisi sertçe kolunu kavrayarak kendisine doğru çevirdi.
