KARANLIK +18 (Tamamlandı)

55. {~Karanlığın Silsilesi~}

Sara kapıyı açmaya giderken metni ve en son yazan cümleyi düşünüyordu. Kapıyı açtığında karşısında Pars'ı görünce afalladı.

"Geleceğini neden haber vermedin." diye soraraken Pars;

"Süpriz yapmak istedim. Hazırsan çıkalım Malikanade akşam yemeği için bizi bekliyorlar." diye karşılık verdi.

"Tamam bekle geliyorum." diyerek bavulu ve leptobunu alarak kapıya doğru ilerledi.

Arabaya bindiklerinde leptobu açarak maili incelemeye başladı. Mail adresi veya herhangi bir ayrıntıda kimden olduğunu anlamaya çalışsada bir şey bulamadı. Birisinin eşek şakası yaptığını düşünsede. Bu durum mantığına yatmadı. Mail adresine mesaj atarak cevap vermesini bekledi. Kim olduğunu öğrenmesse o zaman Pars'a söyleyecekti. Şimdiden ortada bir şey yokken huzurlarını bozmak istemedi.

***
Malikaneye geldiklerinde salondaki büyük masada akşam yemeği için herkesin yerini aldığı yemeğe başlamak için onları beklediğini gördüler.

Demir ile Gökçe yanyana otururken onların yanında Demirin sağ kolu Emre karşılarında Kerem ile Azra otururken onların yanında da Keremin sağ kolu Kemal oturuyordu. Masanın en başında ise Mehmet bey yerini almıştı.

Pars masanın diğer başına otururken Sara ve Ateşte karşılıklı oturarak yerlerini aldı.

Masanın etrafındakiler yemeğe başlayacakları zaman Pars hafiften öksürerek;

"Bir saniyenizi istiyorum." dedi.

Masadaki tüm gözler Pars'ın üzerine çevrilirken;

"Sizlerle aldığım bir kaç önemli karardan bahsetmek istiyorum." diye ekledi.

"Sara ile düğün törenimizden sonra Türkiye'den ayrılma kararı aldık. İlk olarak dünya turu daha sonra Sara nereyi isterse orada yeni hayatımızı kuracağız." dediğinde Mehmet bey bunun üzerine tebessüm ederek;

"Siz bilirsiniz oğlum. Sizin mutluluğunuz benim mutluluğum." dediğinde masadaki tüm gözler mehmet beye çevrildi. Bunu fark eden Mehmet bey derin bir iç çekerek;

"Bu yaşıma kadar aldığım kararlarda yanıldığım aşikar. Daha en yakınımdaki adama güvenip güvenemeyeceğimi seçemezken artık kimsenin hayatına karışamam." dedikten sonra masadakiler şaşkınlıklarını gizleyemediler. Hepsinin yüzüne yansıyan ifade aynıydı.

Mehmet beyin sözü bitince Pars;

"Aldığımız bu kararın olabildiğince hızlı olmasını istiyorum. Dün başımıza gelen olaylar bu zamana kadar gelmiş ve gelecek olaylardan sadece biriydi. Bizim hayatımız bu sekilde ilerliyor. Bunu hepimiz biliyoruz. Bu yüzden olan olaylar hayatımızda yapmak istediklerimizi kısıtlayamaz. Yarının ne getireceğini bilemeyiz o yüzden iki gün sonraya nikah tarihi aldım." dediğinde
Sara sadece Pars'a baka kaldı.

Nikahın erken olacağını biliyordu ama iki gün sonrasına beklemiyordu. Masadakilerle aynı anda öğrenmesi ise ayrı bir olaydı. Ne diyeceğini ne yapacağını şaşırdı.

Masadan tebrik sesleri yükselirken Sara hala Pars'a bakıyordu. Durumu fark eden Gökçe koluna dokunarak;

"İyi misin?" diye sordu.

Sara önündeki bardağı sıkıca kavrayarak içindeki suyu bir dikişte bitirdi. Gökçe'ye dönerek;

"Bilmiyorum." diye karşılık verdi.

İnsanları daha fazla bekletmemek içinde tebriklerini kabul etti. Masadakiler yemeklerini yerken Sara'nın boğazından geçmiyordu. İlerleyen vakitte yemeğini bitiren masadan kalkarken Sara'da bunu firsat bilerek kalktı.