Mark elinde tuttuğu silahı beline koyarken, Sara neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Mark'ın kendisine doğru yürümesiyle ne yapacağını bilemedi.
Aklından geçen,'Korkmalı mıyım? Yoksa Güvenmeli miyim?' soruları arasında ikilemde kalırken geriye doğru attığı adımları, Mark'ın durmasıyla birlikte durmuştu.
Mark Sara'nın durmasıyla aralarındaki mesafeyi hızla kapattığında Sara'nın korkudan büyüyen göz bebeklerinde kendini görmesiyle durdu.
Bakışları Sara'nın yüz hatlarında gezinirken ona bu kadar yakın olmak içinde daha önce tatmadığı bilmediği bir his uyandırıyordu. Ona karşı yoğun olarak hissettiği bu his istemediği şeyleri yapmasına neden oluyordu. Kendisini kontrol etmeye çabalayarak;
"Sana zarar vermeyeceğim. Her ne olursa olsun seni koruyacağım. Şimdi sakin ol ve bana güven. Buradan hemen çıkmalıyız!" dediğinde Sara Mark'ın bakışlarından ve kendisine bu denli yakınlaşmasından rahatsızlık duymuştu.
Kendince, Mark'ın ablasına neden ihanet ederek kendisini kurtarmak istediği sorusuna cevap ararken Mark'ın kolunu tutmasıyla irkilerek hızla kolunu geri çekti. Ürkek bakışlarla Mark'a bakınca Mark geri çekilerek;
"Milano'nun ne dediğini duymadın mı? Ölmek mi istiyorsun?" demesiyle Sara;
"Sana neden güveneyim? Sen Milonanın kardeşi değil misin? Beni neden kurtarmak isteyesin!" dediğinde Mark gözlerini kısarak, az önce açtığı arayı tekrar kapattı.
"Bilmiyorum. Seni neden kurtarmak istediğimi bilmiyorum. Bunu öğrenmek için istesende istemesende seni buradan çıkaracağım ve cevabı alıncaya kadar seni bırakmayacağım."
Sara Mark'ın dudaklarından çıkan emir ve tehdit içeren bu sözcüklerle dehşete kapılmıştı. Korku dolu gözlerle Alev ve Gökçe'nin gittiği yöne doğru baktı.
~
Gökçe Alev'in arkasında onu takip ederken başının dönmesiyle birlikte yürümekte zorluk çekince olduğu yerdeki duvarı tutarak destek aldı. Alev Gökçe'nin bu halini görünce kendisini kapana sıkışmış bir fare gibi hissetti.
Bir yandan kaçırılan bebeğini nerde olduğunu bulmak isterken bir yandanda hayatlarını kurtarmaya çalışıyordu. Çaresizlik içinde Gökçe'ye baktığında daha fazla yürümeyeceğini anlayınca yerde yatan adamın silahını alıp Gökçe'ye uzattı.
"Ben hızla etrafa bakınıp geleceğim. Dayanabildiğin kadar dayan tamam mı? Buraya Demir'le geleceğim!" dediğinde Gökçe'nin konuşacak takatı kalmadığı için sadece göz kırptı.
Alev bunun üzerine koşarak odunluğun olduğu yere doğru bakmaya gitti. Burada da kimseyi göremeyince Gökçe'nin yanına dönecekti ki karda kanlı ayak izleri görmesiyle durdu. İzlerin bir umut Demir'e ait olabileceğini düşünerek takip etmeye karar verdi.
~
Sara tekrar Mark'a döndüğünde Yutkunarak;
"Gökçe... Demir...Alev... onlar ne olacak?" diye sorarken Mark şaşkınlıkla Sara'ya baktı. Hayatı tehlikedeyken hala başkalarını düşünüyor olmasına inanamıyordu.
"Onlara zarar gelmeyecek. Milona zaten istediğini aldı. Şimdide onları kurtarmış gibi yanlarına gidiyor. Şimdi seni burdan çıkarmak için acele etmemiz gerek."
Sara Mark'ın son cümlesiyle kendisine uzattığı eline baktı. İstemesede elindeki silahı ona verdi. Kış bahçesinden çıktıklarında orman yoluna girerek ilerlemeye başladılar.
Karanlık ve ıssız orman yolunda yürümek Sara'yı oldukça tedirgin ediyordu. Havanın aşırı soğuk yerin karla kaplı olması yürümesini zorlaştırdığı gibi duyduğu hayvan sesleri tedirginliğini arttıyordu. Mark ise onun aksine oldukça hızlı yürüyor sesleri umursamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK +18 (Tamamlandı)
Misteri / ThrillerPars'ın tanıdığı ve içinde var olduğu, Sara'nın tanımadığı ve içinde yok olduğu bu karanlıkta ikisinin yolları kesiştiğinde, karanlık hiç bu kadar acımasız ve tehlikeli olmamıştı.Sara'nın karanlıkla tanışması büyük bir savaşın başlamasına neden olur...