CANDAN ÖTE 7.BÖLÜM

216 41 3
                                    

CANDAN ÖTE 7.bölüm

Kazanın üzerinden bir hafta geçmişti. Melek herşeyden habersiz iyi olacağı günü bekliyordu. Henüz hastaneden taburcu olamamıştı.

Bu arada Barış köydeki akrabaları ile çoktan Hasret'in cezanesini defnetmişti. Herkes olan biten herşeye hem çok şaşırıyor, hemde çok üzülüyordu.

Yusuf'ta tıpkı Melek gibi hastaneden henüz çıkamamıştı. Melek acı içinde kıvranırken Yusuf'u merak ediyordu. Annesi ve babasının durumunun iyi olduğunu söylemişlerdi. Baş ucunda ki komidine zorla uzandı. Çatıya çıktıkları gece aldığı numarayı bulup ara tuşuna basıp beklemeye başladı.

"Alo" dedi Yusuf, arayan Melek'ti.

"Numaranı almıştım ya, kaza geçirdiğimiz gece ben Melek!"

Yusuf ne diyeceğini bilemez halde ağlamaya başladı.

"Özür dilerim Melek özür dilerim hepsi benim suçum o kadar yorgun o direksiyonun başına oturmamalıydım ölen aslında annen değil ben olmalıydım!"

Melek duyduğu şeyin doğru olmadığını düşündü önce sonra "Ne dedin sen!" dedi.

"Annen benim yüzümden öldü ben şimdi bu vicdan azabı ile nasıl yaşayacağım!" Yusuf'un ağlaması hıçkırıklara dönmüştü.

Melek duydukları karşısında kulaklarına inanamıyordu "Nasıl yani ne saçmalıyorsun sen?" diye bağırmaya başladı.

Yusuf;
"Bilmiyor musun sen?" diye inledi çok büyük bir pot kırmıştı.

Melek;
"Ne diyorsun sen yaa? Ne diyorsuun? Annem o benim annem! Senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu? Yusuuuf!" diye bağırmaya başlamıştı.

Elinden telefon yere düşmüştü, çığlıklarını feryadlarını Yusuf duyuyor ama birşey yapamıyordu. Hemşireler  Melek'in odasından gelen seslere koştular hemen. Melek sinir krizi geçiriyor kırık kaburgasına rağmen kalkmaya çalışıyordu. "Annem! Annem!" diye feryat ediyor ve bir türlü sakinleşmiyordu. Hemşirelerin yaptığı sakinleştirici iğne ile yine "Annem! Annem!" diye sayıklar vaziyette uykuya daldı.

Yusuf yaptığı büyük hatanın farkına varmıştı. Fakat kimse Melek'in onu arayabiliceğini tahmin etmediği için Melek'in annesinin ölümünü bilmediğini söylememişti.

Melek uyandığında kendisinin rüyada olduğunu sanıyordu.
Yaşadıklarının gerçek olduğunun bilincine varınca yeniden bağırmaya çığlık koparmaya başladı. Koluna giren iğne ile kendinden geçti yine. Herşey bir rüyadan ibaretti aslında o kaza olmamış, annesi ölmemişti. İlacın etkisi onda bu duyguya neden olmuştu. Kaç gün öyle geçirdi kaç gün o iğneleri yiyip uyuştu bilmiyordu. Duyguları yok olmuş gibiydi sanki, uykudan yenice uyanmıştı.

Odaya Barış girdi, Melek hala yerinden kalkamıyordu söze nasıl başlayacağını bilemiyordu.

"Melek şimdi sakin ol güzelim seninle konuşmamız gerekenler var! Sakin olmazsan yine uyutmak zorunda kalırlar seni! Lütfen sükunetini koru!"
"Abi duyduklarım doğru mu? Abi annem annem! Abi annem! Peki ya babam!"

Melek'in gözlerinden sicim gibi yaşlar iniyordu, kimsesiz mi kalmıştı yani?

"Meleğim babamız yaşıyor fakat duydukların doğru annem!" boğazı düğümlenmişti Barış'ın annemiz öldü demeye dili varmamıştı.

"Babam nerede? Neden hiç beni aramadı bunca zamandır?"
"Babamız yoğun bakımda Meleğim her geçen gün dahada iyiye gidiyor!"

İki kardeş artık hiç bilmedikleri bir şehirde ve bu hayatta yapayalnız kalmışlardı. Barış Melek'in sıkı sıkı elini tuttu "Hep yanında olacağım sakın korkma!"
"Peki annem nerede şuanda?"
"Onu akrabalarımız yardımı ile defnettik! Yaklaşık bir hafta oluyor!"

Melek yeniden ağlamaya başlamıştı. Annesini bir daha görmemek üzere kaybetmişti ama son bir veda bile edememişti. Neden bu kadar gidelim diye ısrar etmişti ki? Onun yüzünden gelmişlerdi şimdi onun yüzünden gitmişti annesi. Suçluluk duygusuyla kıvranıyordu. Annesinin yokluğu ciğerini dağlıyordu. Gözünden ılık ılık yaşlar dökülüyordu.

Barış yüzündeki ifadeden Melek'in içinden geçenleri anlamıştı.
"Hayır Meleğim senin yüzünden değil sakin ol öyle düşünüp kendini üzme!" deyip elini sıkı sıkı tuttu.

Abisinin söyledikleri Melek'in içinde kopan fırtınalara engel olmuyordu elbette. Hiç bir söz hiç bir şey Melek'i teselli etmiyordu.
Barış gözlerini kıstı Melek'in avucuna bir öpücük kondurdu.
Sesini olabildiğinde kinli ve ciddi yapmaya çalışarak

"Hep o gerizekalı Yusuf yüzünden!" diye devam etti  Barış..

CANDAN ÖTE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin