CANDAN ÖTE 8.BÖLÜM

209 35 1
                                    

CANDAN ÖTE 8.BÖLÜM

Aradan on gün daha geçmişti. Veysel'in durumu dahada iyiydi yoğun bakımdan çıkmıştı, bir süre daha hastanede kalması gerekiyordu. Melek'in taburcu olma zamanı gelmişti. Yusuf'ta henüz üç gün olmuştu taburcu olalı. Halen kalkamıyor, kolunu kullanamıyordu.

Tahsin o sabah erkenden hastaneye koştu. Amcalık görevini üstlenmek istiyordu. Melek'i alıp kendi evine götürmek istiyordu. Barış kesinlikle istemediğini onu alıp bir otele götüreceğini, babasıda iyileşince burada bir dakika bile durmak istemediğini, hemen Hollanda'ya dönmek istediğini söylemişti.

Barış ile bu işi çözemeyeceğini anlayan Tahsin, Veysel ile konuşmuş onu ikna etmişti ve Melek onların evine gidecekti.

Eşyalarını topladılar Barış'ın koluna girdi yola çıktılar. Evin önüne geldiklerinde Kenan onları karşılamıştı, taburcu olacağını buraya geleceğini duyunca belki görürüm diye bir ümitle onlar gelene kadar evin önünde beklemişti. Melek arabadan zar zor indi.  Geldiklerini görünce hemen yanlarına koştu.
"Hoşgeldin Melek geçmiş olsun!"
"Hoş mu geldim bilmiyorum ama sağol Kenan!"

Yine Barış'ın koluna girdi yavaş yavaş yürüyerek içeriye geçtiler. Ona yine yer döşeği sermislerdi.
Helen ve Derya onları kapıda karşıladı. Melek şöyle bir durup avluya baktı.

Muhtemelen ekmek yapmışlardı taze ekmek kokusu her yeri sarmıştı. Melek başına gelenlere inanmıyordu. Bu eve ne büyük bir heyecanla girmişti halbuki, ne kadar mutluydu o günlerde. Gözlerinden yaşlar süzüldü "Annem!" diye inledi.

Yorgun hissediyordu kendini, Barış'a baktı odasına gitmek istediği belliydi. Barış omim için hazırlanan odaya götürdü ve yer yatağına yavaşça yatırdı.
Arkalarından Helen, Derya ve Tahsin'de odaya girdiler.
Helen tam bir anne şefkati ile.
"Rahat mısın kızım?" diye sordu. Melek gülümsemeye çalışarak

"Rahatım teşekkür ederim!" dedi.
"İyi kızım sen dinlen!" deyip odadan çıktılar. Barış Melek'in alnına bir öpücük kondurdu.
"Bende çıkayımda sen uyu Meleğim!" deyip oda çıktı.

Melek o kadar yorgundu ki gözleri kapandı sonrada uykuya daldı.

Rüyasında annesini görmüştü, ah ne kadar mutluydu babası ile kahvaltı yapıyorlar, oda onlara çay servis ediyordu. O kadar gerçekçiydi ki rüyası, Melek uyandığında rüyasının değil yaşadığı anın gerçek olmadığını sanmıştı.

Kapının aralığından Helen bakıyordu. Melek'in uyanmış olduğunu görünce içeriye girdi gülümsedi. Elinde bir bardak ayran vardı.

Elleriyle Melek'e uzattı ve içirdi. Melek o an sarılmak istedi anneside hasta olduğunda elleriyle çorba yapar içirirdi.

Barış burada olmaktan annesinin katili ile aynı ortamda bulunmaktan çok rahatsız oluyordu. Melek'i bırakıp gitmek istemediği için gidemiyordu kendini kapının önüne attı.

Kenan hala evin önüne ki taşların üzerinde oturmuş öyle bekliyordu. Barış'ı görünce selam verdi. Kısa bir sohbetin ardından Melek'in ağabeyi olduğunu anlamıştı.

Daha yirmi gün önce bir daha göremeyeceğim diye ağladığı kız şimdi çok büyük bir acı yaşayarak geri dönmüştü.

Kenan hiç böyle olsun istemezdi kendi kendine söyleniyordu "Keşke sağ salim gitseydi ben bir ömür görmemeye razıydım!"

"Sizde hoşgeldiniz" dedi Kenan
Barış öfkeli bir ses tonuyla,
"Bunun neresi hoşgelmek! Keşke hiç gelmeseydik!" dedi.
Barış biraz sohbet ettikten sonra "Meleğimin yanına gideyim ben!" deyip içeri girdi.
"Meleğim" lafı hoşuna gitmişti Kenan'ın. Artık oda öyle hitap edecekti kendi içinden en azından o öyle karar vermişti.

Melek yerinden doğruldu kalmak istiyordu Helen onun başını bekliyor ayrılmıyordu.
"Birşey mi istedin güzel kızım"
"Şey yenge lavaboya gitmek istiyorum, birde Yusuf'u merak ediyorum onuda göre bilirmiyim?" Helen gülümsedi
"Haydi ben seni götüreyim!"
Kolundan tuttu önce lavaboya oradan Yusuf'un odasına götürdü.

Odanın kapısını açtıklarında Yusuf uyuyordu annesinin "Yusuf!" diye seslenmesi ile uyandı.

Melek'i annesinin yanında görünce çok mutlu olmuş doğrulamaya çalışmıştı.
"Geçmiş olsun Yusuf!"
"Teşekkürler Melek seni çok merak ediyordum iyi ki geldin!"
Odaya çıkıp Melek'i göremeyen Barış evi aramaya başladı bulamayınca "Melek Melek!" diye bağırdı sesi duyan Helen Yusuf'un penceresinden başını uzatıp, "Melek burada!" dedi.

Barış odaya çıkıp Yusuf'u görünce bir hışımla Melek'in kolunu tuttu ve odadan çekip çıkardı.

CANDAN ÖTE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin