ten

601 62 7
                                    

"güzelim, uyan." Chanyeol'un sesini duyduğumda iç çektim ve zorlukla araladım gözlerimi. Bana gülümseyerek bakıyordu. "Biliyorum yorgunsun ama birlikler uyanmak üzere. Yıkanıp yola çıkmamız gerek."

Başımı salladım hafifçe. "Haklısın, ama uykum var." Gözlerimi geri kapatırken güldüğünü duydum. "Benim nazlı küçük sevgilim. Ben seni uyandırmasını da bilirim."

Bir anda havalandığımı hissettiğimde gözlerimi açtım hızla. Kollarımı boynuna sardım. "Chanyeol ne yapıyorsun?"

"Dün gece sevgilimi çok yordum, onu bir güzel yıkamamı hak etti benim güzelim." Dudaklarını anlıma bastırdı. Geniş küveti gördüğümde büyükçe gülümsedim. Yavaşça bıraktı beni. Çıplak bedenim yüzünden hafifçe titredim. Chanyeol eğildi ve sıcak suyu açtı.

Belimden tutup kendine çektiğinde kalçamdan bacaklarıma yayılan sancı ile irkildim.

"Sıcacık su ağrına iyi gelecek." Yavaşça okşadım omuzlarını. "Nasıl hissediyorsun?" Sorum ile yüzünde büyük bir gülümseme oluştu. "Tamamlanmış." Dedi boğuk sesiyle.

Yavaşça okşadı belimi. "Sen yanımda iken, sanki olduğum kişi değilim. Bir yandan korkuyorum Baekhyun. Beni böyle değiştirmen, korkutuyor gözümü."

Küvete dolan suyu kapattı. Yavaşça girdi. Elini uzattı sonrasında. "Gel kucağıma." Titrek bir nefesle tuttum elini. Kendimi sıcak suyun içine bıraktığımda gözlerim ağırca kapandı.

Dakikalarca sıcak suyun içinde onun kollarının arasında zevkle geldim kendime.

Sonunda çıkabildiğimiz de hızla üzerimizi giydik. Ağrım hala kendini biraz hissettirse de daha iyiydim. "İlk önce sen çık, ardından gelirim ben."

Başımı salladım hızla. "Emredersiniz Generalim." Chanyeol'un güldüğünü duyduğumda hızlı adımlarla çıktım evin arka kapısından.

Bizim birlikten çocukların ağacın altında oturduğunu görüp yanlarına ilerledim. Lucas bakışlarını uzunca gezdirdi üzerimde.

"Geciktin." Kaşlarım alayla havalandı. "Komuta ne zamandır sende Lucas?" Gözlerini devirdi.  "General bile gelmek üzeredir. Sen kendini onunla bir mi tutuyorsun?"

Sinirle yaklaştım. "Benim kimseyi kendimle bir tuttuğum yok. Olayı saçma sapan yerlere çekmeye çalışıyorsun çünkü yerini çaldığımı düşünüyorsun değil mi? Ben bu görevi generalden talep etmedim Lucas. General senin işinden memnun kalmamış ki beni geçirdi yerine."

Bir anda ayaklandı. Yakamı sertçe kavradığında bir kaç adım gerilemek zorunda kaldım. "Öldürürüm seni!"

Diğerleri de ayaklanırken ben yüzü sinirden kızarmaya başlayan Lucas'a bakıyordum. Dişlerimi sertçe bastırdım birbirine. "Bırak beni!"

Bağırışımın hemen ardından duydum kapının açılma sesini. Kapı adeta tahta yüzeye yeniden çarparken "ne oluyor orada!?"

Diye bağırdığını duydum Chanyeol'un. Bizi görmüş olmalıydı. Benim tam arkamda kalıyordu, onu göremiyordum.

Lucas hızla bir kaç adım uzaklaştı ve bıraktı yakamı. Hazır pozisyona geçtiğinde yakamı düzelttim ve bende hızla pozisyon aldım.

Chanyeol karşımıza geldiğinde bakışlarını hızla üzerimde gezdirdi. "Başka bir birlkkte misafirken, bu yaptığınız da ne?"

Sesi oldukça sinirliydi. Dün geceki yumuşak tonundan sonra bunu duyuyor olmak beni üzüyordu. Hiç bir suçum yoktu.

"Bu meseleyi bizim bölgemize döndüğümüzde konuşacağız. Byun, takip et." Hızla adımlamaya başladığında arkasına takıldım bende.

Diğer komutanın kaldığı evin arkasına çekti beni. "Ne oluyordu orada?" Yutkundum, en azından kızmadan önce dinliyordu.

"Lucas ile tartıştım. Geciktiğimi söylediğinde ona komutanın onda olmadığını hatırlattım ama uzattı komutanım. Kendimi, seninle bir tuttuğumu söyledi. Başından beri yerini aldığımı düşündüğü için oynuyor üstüme biliyorum. Bunu söylediğimde ise senin de gördüğün o hale geldik."

Derin bir nefes verdi. "Ondan da dinleyeceğim bu olayı ve tarafsız birinden de." Çenemi tuttu ve bakışlarımın yüzüne çıkmasını sağladı. "Sen benim sevgilimsin evet ama aynı zamanda askerimsin Baekhyun. Bu konularda sana imtiyaz geçemem. Görevime hiç bir zaman haksızlık etmedim etmem. Senden tek isteğim daha dikkatli olman. Ona karşılık vermedin gördüm, ama bir şey söylese bile görmezden gelmeni istiyorum. Bunu bizim için yapar mısın?"

Gülümsedim hafifçe. "Senden hiç bir zaman imtiyaz istemedim Chanyeol. Nasıl bir asker olduğunu çok iyi biliyorum. Daha dikkatli olacağım, söz."

İç çekti. "Gülümseme bana öyle, yumuşuyorum hemen." Güldüm bu dediğine. Kolumu okşadı hafifçe. "takip et beni, komutanla vedalaşıp dönelim artık."

2022/ Sehun'un anlatımından

"Sehun kayıp ihbarında bulunduk. Onu tanıdığını bildiğin herkesle görüştük. Daha fazla ne yapabiliriz ki?"

İç çektim ve önümdeki kayıp ilanını düzenlemeye devam ettim. "Kayıp ilanı hazırlıyorum. Çok yardımcı oluyormuş dediler. İnsanlara dağıtır, asarız bir yerlere."

Luhan derin bir nefes verdi. Evet o da korkmaya başlamıştı evi gördükten sonra ama hala Sehun'un abarttığını düşünüyordu.

"Kaldığı yetimhaneye de gidelim bugün. Hatta ilk oraya uğrayalım. Kayıp ihbarımız var sonuçta. Onu oraya bırakanlar hakkında bilgi verirler belki bize. Baekhyun, bunu hiç bilmek istememişti ama belki de fikrini değiştirmiştir. Onları bulmak için ayrılmıştır evinden."

Titrek bir nefes verdim. Aklıma gelen tek iyi ihtimal buydu artık. Tüm ihtimaller çöp olmuştu.

Baekhyun hiç bir yerde yoktu. Dostumu bulamıyordum.

"Tamam sevgilim, ona da tamam." Hazırladığım ilanı kaydettim ve hızla yol aldık kırtasiyeye. Beş yüz adet çıkarttırdık ve çantama attım ilanları.

Yetimhaneye vardığımızda ise müdürle konuşmak adına beklemeye başladık. Gerginlikten titreyen dizlerimi durdurdu Luhan.

"Sakinleş biraz, lütfen." Başımı sallasam da olmuyordu. Günlerdir yoktu ortada ve ben aramakta gecikmiş olabilirdim.

Benim başıma böyle bir şey gelseydi Baekhyun o kadar gün beklemezdi. İyi bir arkadaş olamamıştım.

Müdürün yardımcısı içeri girebileceğimizi söylediğinde derin bir nefesle kalktım ayağa. Baekhyun için hazırladığım ilandan bir tane çıkarttım ve koydum masaya.

Müdür çok geçmeden onu hatırlarken kayıp olmasına gerçekten üzülmüştü. İyi bir adama benziyordu. Baekhyun bana bir kaç kez bahsetmişti ondan. İyi biri olduğunu, üniversiteye hazırlanırken onlara kitaplar aldığından söz etmişti.

"Son ihtimalim o kaldı. Ailesi hakkında bir şey öğrenip onlarla görüşmeye gitmiş olabilir. lütfen, söyleyin bana ailesi hakkında bilgileri. Evet gizli bilgiler biliyorum ama artık hayatından şüphe eder hale geldim."

Adam derin bir nefes verdi. "Bak oğlum anlıyorum seni. Baekhyun başta bilmek istememişti hiç bir şey ama sonrasında gelip sordu. Bende anlattım ona. Hiç bir bilgi yok hakkında. Küçücük bebekti buraya geldiğinde, buranın eski çalışanı bulmuştu onu. Mahallenin sonundaki çöp konteynerlarının hemen yanında. Bir kaç günlükmüş daha. Aradık taradık ama hiç bir bilgiye rastlamadık. Adını da onu bulan çalışan vermişti."

"Yani anlayacağın maalesef yardımcı olamam sana. Umarım iyidir, umarım yaşıyordur. Her şeye rağmen, çok güzel büyümüştü Baekhyun. Umarım, bulabilirsiniz onu."

Başta söyledim mi hatırlamıyorum ama Pera palas yüzünden başlamıştım ben bu fice djbdkd

Beyond time/ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin