twenty

537 61 16
                                    

Yazarın anlatımından

Chanyeol şok içinde bakıyordu Baekhyun'a. "Bebek mi?" Diye sorabildi saniyeler sonra. Baekhyun sertçe yutkundu. Chanyeol'un istememe ihtimalini hiç düşünmemişti.

Böyle bir şey, olur muydu?

"Ben, hamile olduğumu öğrendim." Diye mırıldandı içindeki korku büyürken. "Henüz, sana nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum ama Sehun sağolsun benim yerime halletti."

Chanyeol ilk şoku atlatabildiğinde hızla sarıldı Baekhyun'a. "Tanrıya şükrediyorum sevgilim. Buraya gelebildiğim için, şükür ediyorum." Baekhyun titrek bir nefesle karşılık verdi sarılışına.

"İ-istersin değil mi?" Chanyeol büyükçe gülümsedi. "Nasıl istemem?" Yanaklarını okşadı Baekhyun'un. "Eski sorumluluklarım olsa kokardım evet ama artık korkmamı gerektirecek hiç bir şey yok güzelim. Artık yalnızca sen ve ben varız."

Gülümsedi Baekhyun. "Ve bebeğimiz." Sehun yutkundu sertçe. "Duygusal konuşmanız bittiyse bana bir şeyler anlatmak ister misin Baekhyun?"

Bakışları Chanyeol'un üzerinde gezindi. "Çünkü bu gerçekten garip."

Baekhyun yutkundu sertçe. "Anlatsam da pek inanacağını düşünmüyorum ama anlatacağım Sehun. Geç otur lütfen." Chanyeol'a döndü. "Biz saçlarını kurutup gelelim hemen." Elini tuttu ve Chanyeol'u yatak odasına çekiştirdi.

Dolaptan saç kurtuma makinesini çıkarttı ve prize taktı hızla. Chanyeol yatağa oturduğunda bacaklarının arasına girdi ve saçlarını kısık ayarda kurutmaya başladı. "Ona anlatacak mıyız?" Diye sordu Chanyeol dikkatle sevgilisinin yüzüne bakarken.

"Bilmek hakkı. Ben döndüğümden bu yana elle tutulur bir şey anlatmadım ona Chanyeol. Benim ardımdan hayatını anlatan kitabı defalarca okumuş. Seni biliyor, tanıyor. Cevapsız sorular içinde kaybolmasını istemiyorum arkadaşımın."

Chanyeol başını hafifçe salladı. "Sen öyle diyorsan." Diye mırıldandı. Ardından kurutma makinesini işaret etti. "Bu şey neden bu kadar sesli?"

Güldü Baekhyun ve kapattı makineyi. "İçindeki makine sesli çünkü. Adı kurutma makinesi." Hızla yeniden yerine koydu Baekhyun.

Chanyeol ayağa kalktı ve kabarmış olan saçlarını biraz olsun sakinleştirmeye çalıştı. Derin bir nefes aldı. "Baba olacağım, hala şaka gibi geliyor." Güldü Baekhyun onun bu dediğine.

"Onu kontrol ettirmedim, sen olmadan yapmak istememiştim." Sıkıca tuttu elini. "Hastaneye gidelim en yakın zamanda. Bebeğimizi kontrol ettirelim."

Chanyeol büyükçe gülümsedi. "Olur güzelim. Yarın gidelim hemen." "Öncesinde Sehun sorununu halletmemiz gerek." Elinden tuttu ve salona çekiştirdi Baekhyun Chanyeol'u.

İkisini bekleyen Sehun derin bir nefes verdi. "Sonunda." Baekhyun hızla oturdu arkadaşının yanına. "Bak bunu yavaş yavaş anlatamam Sehun. Bana inanmayacaksın başta biliyorum ama en büyük kanıtım yanımda artık."

Chanyeol'un elini sıkıca tuttu. "Ben, o kitabı aldığım günün gecesinde evimde uyudum ama gözlerimi başka bir yerde açtım." Sehun kaşları çatılırken dinlemeye devam etti Baekhyun'u.

"Sınıra yakın bir köyde, sana yemin ederim ne olduğunu bende anlayamadım." Yutkundu Baekhyun. "Kendimi Chanyeol'un zamanında buldum ben."

Sehun derin bir nefes verdi. "Zaman yolculuğu yaptın yani öyle mi?" "Evet saçma geliyor biliyorum ama tam olarak bunu yaptım. Bende bilmiyorum nasıl olduğunu. O kitabı aldıktan sonra olduğunu biliyorum yalnızca."

"Okey tamam, sonra." Chanyeol boğazını temizledi. "Birazını ben anlatayım istersen." dedi Baekhyun'a bakarken. Baekhyun başını hafifçe salladı.

Beyond time/ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin