Yazarın anlatımından
Chanyeol bakışlarını kağıtların üzerinde gezdirdiği sırada rahat bir pozisyonda bekliyordum masanın önünde.
Sonunda beni içeriye almaya başlamıştı çalışırken de. "Yarın yola çıkıyoruz."
Yakın zamanda yola çıkacağımızı tahmin ediyor olsam da yarın olmasına şaşırmıştım. "Sınıra daha da yaklaşacağız. Teröristlerle çatışma yaşayabiliriz. Tehlikeli topraklara ilerliyoruz Baekhyun."
Başımı hafifçe salladım. "Anladım Chan." Ayağa kalktı ve çekmeceden aldığı silahla yaklaştı bana. "Tut bakalım." Silahı elinden aldığımda ağırlığı ile duraksadım.
Kolumdan tuttu ve destek oldu. Karşıdaki tabloyu işaret etti. "şu evi hedef al." Derin bir nefes aldım ve dediğini yapmaya çalıştım.
Bana biraz uzaktan baktı ve arkama geçti. Yavaşça tuttu dirseğimden. "Sol gözünü kapat." Yutkundum ve yaptım dediğini. "Tutuşun zayıf. Bileğin titriyor. Bu hafif bir silah. Gücünü omuzundan ve sırtından alman gerek." Yavaşça okşadı belimi.
Nefesi kulağıma çarpıyordu. "Ama hedefin ve aldığın iza iyi. Elinin titremediği kolunun güçleştiği zaman daha iyi olacaksın."
Gülümsedim hafifçe. "Teşekkür ederim." Diye mırıldandım yavaşça silahı indirirken.
Yanağıma yumuşak bir öpüş verdi. "Seni tehlikeye atmayacağım. Ama zor bir zamanda yaşıyoruz güzelim. Ani bir baskın yersek kendini koruyabilmen lazım."
Yavaşça döndüm ona. Kollarımı beline sardım ve gülümsedim. "Seni kaybedemem." Diye mırıldandı. Dudaklarını dudaklarıma bastırdı ağırca.
Sıkıca sarıldım beline. Karşılık verdiğim sırada çalınan kapı ile hızla ayrıldı benden. İç çekti ve bir adım geriledi. Boğazını temizledi sonrasında. "gel."
Adını bilmediğim bir asker içeri girip selam verdiğinde bakışlarımı masaya kaydırdım. Diğerleri öğrense bir sıkıntı olmazdı ama yine de gizliyor ve dikkat ediyorduk.
"Byun, odamın toparlanması gerekiyor." Askerde olan bakışlarını bana çevirip söylediğinde başımı salladım hızla. "Emredersiniz Generalim." Odasından çıkıp kapıyı kapattım ve üst kata ilerledim.
Odası düzenliydi. Daha dün düzenlemiştim. Bu sabah çarşaflarını bile değiştirmiştim. Odada bulunmamı istememişti.
İç çektim ve ilerledim odasına. Çift kişilik yatağa oturduğumda gözlerimi kapadım ve kendimi geriye bıraktım.
Sinirlerim bozuluyordu. Ne kadar yakınlaşırsam yakınlaşayım, aramızda hep bir mesafe vardı. Güvenmiyordu. Kendini tamamen bırakmıyordu bana.
Çok zor bir karakterdi. Okumuştum, biliyordum. İleride her şey çok daha zor olacaktı.
Onu seviyorsam, beklemeliydim. Güvenini tamamen kazanacağım zamanı da, onu rahat rahat sevebileceğim günleri de beklemeliydim.
Güldüm kendi kendime. Beklemekte iyiydim. Yıllarca hiç gelmeyen anne ve babamı beklemiştim ben. Beni çöpün kenarına bırakıp giden yıllarca hiç umursamayan insanları beklemiştim.
Sehun benim dostum olmuştu ama ilk defa biri kimsem olmuş gibi hissediyordum. Chanyeol benim kimsemdi.
//////////////////
Chanyeol'un anlatımından
"Baekhyun!" Odadan çıkıp seslendiğimde ses gelmediğini fark ederek duraksadım. İşim uzun sürmüştü, yemeğin gelmiş olması gerekiyordu şimdiye kadar.
Kapı çaldığında kapıya ilerledim. Jongin hızla selamladı beni. "Komutanım Baekhyun almaya gelmeyince ben getirdim."
Kaşlarım çatıldı. Neredeydi? "Gördün mü onu?" Diye sordum mutfağa geçerken. "Hayır, görmedim komutanım." Dediğinde başımı salladım hızla. "Çıkabilirsin sen."
Çıkıp kapıyı kapadığında hızla ilerledim merdivenlere. Üst kata çıktığımda odamın kapısını açtım. Tam seslenmek için ağzımı aralamıştım ki yatakta uyuyan bedeni gördüm.
Uyuya kalmış olmalıydı. Güldüm, tutamadım kendimi. Bunu başka bir asker yapsa gününü de gecesini de ona zehir eder nöbet cezası verirdim ama bunu yapan benim güzel sevgilimdi.
Dikkatlice yaklaştım ona. Diğerlerinin onunla pek muhatap olmadığını biliyordum. İyice yalnız kalmıştı.
Lucas'la yaşadığı tartışmadan sonra onu aralarında pek istemiyorlardı. Yavaşça oturdum yatağa. Anlına dökülen saçlarını okşadım.
Çok güzel uyuyordu. Baekhyun hep çok güzeldi. Bakışları bile içimi sımsıcak etmeye yetiyordu.
"Güzelim." Diye mırıldandım hafifçe. Yüzünü yastığa bastırdığında gülümsemem büyüdü. "Baekhyun'um uyan."
Yavaşça açtı gözlerini. "Chanyeol." Gülümsedim. "Uyuya kalmışsın. Yemeklerimiz geldi, aç aç uyuma gel." Yutkundu. "Üzgünüm, gerçekten uyuya kalmışım. Bilerek yapamadım."
Başımı hafifçe salladım. "Biliyorum güzelim. Bilerek yapacağını düşünseydim kızardım zaten. Yorgunsun, yarına güç de toplaman lazım o yüzden bir şey demiyorum."
Sıkıca tuttum elini. "Gel hadi yemeğimizi yiyelim. Sonra birlikte uyuyalım hım?" Gülümsedi. Hafifçe yaklaştı ve yumuşak bir öpüş verdi dudaklarıma. "Teşekkür ederim Yeol."
Birlikte yemeğimizi yedik ve odama geçtik el ele. Üzerimi değiştirdim ve Baekhyun'a da giymesi için kendi kıyafetlerimden verdim. Üstünü giydiğinde güldüm tutamadım kendimi.
Kolları da geceliğin paçaları da uzun gelmişti. Hızla katladı ve büyükçe gülümsedi bana. "Hazırım~" yaklaştım ve hızla aldım onu kucağıma.
Kollarını boynuma sardı ve sıkıca sarıldı bana. Boynunu öptüm ve kokusunu içime çektim.
"Yokluğumu fark ederler." Güldüm "inan hiç umurumda değil." Yatağa yattığımızda onu göğsüme çektim hızla. Kollarını belime sardı ve sessizce uzandı.
"Benimle tanışmadan önceki hayatından bahsetsene bana." Bir kaç saniye sessizlik oldu. "Ne anlatabileceğimi düşünüyorum da." Diye mırıldandı sessizce.
"Annemle babamı tanımadım." Dedi sonrasında. Yavaşça okşadım saçını. "Büyük annen ile büyümüştün." Dedim onun hakkında bildiğim tek şeyi söylerken. Başını salladı hafifçe. "evet öyle."
İç çekti. "Çok arkadaşım da olmadı. Bir tane dostum vardı." "Askere mi alındı?" Diye sordum. "Evet, sanırım. Uzun zamandır görmedim onu."
Yavaşça kaldırdı yüzünü. Gözlerimin içine baktı. "Senden önceki hayatıma pek de hayat diyemezdim Chanyeol. Anlam kattın bana."
Gülümsedim. Beni gözünde çok büyütüyordu. "Sen karanlık gökyüzünde parıldayan bir yıldızdın Baekhyun. Ben ise bir gece yarısı yerde olan başımı kaldırdım ve gökyüzüne baktım yalnızca. Bunun dışında hiç bir şey yapmadım güzelim."
Gözleri hafifçe doldu. "önemli olan bu Chanyeol." Dedi hızla. "Beni senden başka kimse görmedi."
Yanağını okşadım ağırca. Hiç kimsenin görmesine gerek yoktu. Ben görüyordum, ben seviyordum.
Ben Baekhyun'a çoktan aşık olmuştum.
Son aksiyonsuz bölümümüzdü desem kızar mısınız ki? Mdbdkdb
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyond time/Chanbaek
FanfictionBaekhyun üniversitesye girmeye çalışan sıradan bir öğrenciydi, gözlerini hiç bilmediği bir köy ve zamana açana dek. Cani olarak bilinen general Park Chanyeol ise zamanın ötesinden gelen bu çocuğa hızla tutulacak ve onu pusulası haline getirecekti. Y...