Yapbozun eksik parçası

197 16 3
                                    

Gözlerimi açtığımda dayanılmaz bir ağrı vardı üstümde. Rahatsız bir şekilde kalkınca koltukta uyuyakaldığımı farkettim.

Vicdansızlar uyandirmamislar. Ben size gösteririm gününüzü deyip hızla kalktım ve ağrıdan dolayi çığlık attım. Bu nasıl bir acıdır. Elimle belimi tutup banyoya geçtim. Büyük ihtimalle koltukta uyuduğum için benim tutulmuştu.

Hızlı bir duş alıp üstümü değiştirdim. Siyah renk bir şort giyip üzerime siyah Metallica tişortümü giydim. Siyah göz makyajı yaptıktan sonra aşağı indim. Sanırım giysilerim provalara uygun olmuştu.

Mutfağa geçip kendime tost hazırladım. Hızla yiyip mutfağı toparladıktan sonra aklıma intikam fikri gelmişti.

Kızların odasına gidip hoparlörü hepsinin başının dibine koyup mutfağa geçtim. Son seste rock şarkıyı ayarlarladiktan sonra başlattım. O kadar ses yüksekti ki kızları düşünemiyorum açıkçası. Kızları anda çığlık atınca kahkaha atmaya başladım.

Hepsi koşarak mutfağa geldiler. "Ya manyak misin kızım sen ? Diyen Hazal'a  daha çok kahkaha atmaya başladım. "Ya Elisa el insaf be kızım " diye yakınan Doğa'nın hali beterdi. "Oh olsun size nasıl beni uyandirmazsiniz belimin ağrısından deliriyorum " diye yakındım. "Neren ağrıyo bakıyım " dedi Hazal. Elimle ağrıyan yeri gösterince yüzümü buruşturdum. Tarif edilemez bir acı resmen "kızım orası belin mi böbrek orası " dedi. "Aman neyse ne işte " dedim .

Kızlar kahvaltı yaparken biraz gitar çaldım. Ayça yüzünden daha çok hırs yapmıştım. Saate baktığımda provalara yarım saat vardı. Çantamı alıp evden çıktım.

Okula geldiğimde arabayi kitleyip yürürken bir anda gelen sancı yüzünden olduğum yerde kaldım. Ağlıcak duruma gelmiştim. Bir süre bekledikten sonra okula girdim.

Herkes bana tip tip bakıyordu. Müzik sınıfına girince Mert' i görüp sarıldım. "Sanirim birileri beni çok özlemiş ha?" Deyip güldü. Saçlarını karıştırıp "tabiiki Dee bay ego" deyip kahkaha attım. "Sana bir haberim var , Mete' de müzikalde ama o kendi grubuyla çalıcaklar " dedi. Şaşırdım oldukça müzik konusunda iyi olduğunu bilmiyordum. "Hadi yaaa" dedim.

Mert kafasını salladı. Aniden gelen sancıyla çığlık attım. Mert endişeli bir şekilde
"Hey noldu "dedi. Gözlerimi kapatıp ağrı geçene kadar bekledim. "Gece koltukta uyuyakalmışım ondan tutuldu sanırım " dedim .Telaşla bana baktı. O haline gülümsedim. "Elisa kalk hastaneye gidiyoruz" dedi. Hastanelerden oldum olası nefret ederdim. "Mert iyiyim ben gerçekten " dedim. Açıkçası b*k gibiyim. Canım çok yanıyordu. Mert anlayışla kafa salladı. "Eve git dinlen en azından " dedi.
"Hayır daha havaalanina gidicem zaten " dedim . Şaşkınca bana baktı. "O ne alaka ki ?" dedi .

Doğru ya söylemeyi unutmuştum. "Yakın arkadaşım Kübra geliyo onu alcam oda bizim eve taşınıcak anlıcağın işimiz var " dedim. Kafasını sallayıp "Kübra'yi hatırlıyorum tanıştırmıştın bizle okulun başında da neden ara verdi ?"dedi. Ah Be Mertim ne çok soru sordun. "Sorunları vardı ara verdi şimdi dönüyo işte neyse ben çıktım sonra görüşürüz " dedim . Oda beni öpüp "görüşürüz" dedi.

Havaalanına girdiğimde Kübra 'da tam zamanında gelmişti. Canım ya nasıl özlemişim. Koşarak birbirimize sarıldık.
"Elisa ölmek için çok genç ve güzelim " dedi. Kahkaha atıp geri çekildim. Çok sıkı sarılmıştım. Konuşarak arabaya bindik.

Bir kafenin önüne gelip oturduk. Birbirimize anlatıcak çok şeyimiz vardı. Ailesiyle olan sorunlarını hallettiğini söyleyince çok sevinmiştim. Harika bir haberdi. Bende ona oturup Mete'yi anlatmıştım. Garibim dört yıldır Mete'yi dinlemekten bıkmıştı.

Eve gelince ikimizde yataklara atladık. O eşyalarını yerleştirirken bende kahve hazırlamıştım. Işimiz bittiğinde arabaya binip okula gittik.

Otoparka park edip okula doğru yürüdük. Herkes Kübra'yi süzüyordu.
Kübra beyaz tenli ve ela gözlüydü. Dolgun dudakları ve dikkat çekici bir fiziği vardı. Siyah pantolonu ve kırmızı gömleğiyle hem spor hem şık bir görüntüsü vardı.

Ben ise tam tersi kahverengi saç , kahverengi göz ve ince dudaklara sahiptim. Fiziğim iyiydi. Şu anki halim ise konserden firlamış gibiydim.

"Simdiden dikkatler üstünde hadi iyisin iyi " deyip dalga geçtim. O ise kolumu cimcirip yürümeye devam etti.

Mete'yi görünce yanına gittim. Oda beni görünce gülümseyip tokalaştık. Ah Be ah nasıl seviyorum. "Müzikalde sende varmışsın çok sevindim " dedim .
Saçlarını karıştırıp "evet öyle oldu ya teşekkür ederim" dedi. Gülümseyip önüme döndüm o sırada telefonum çaldı.

Arayan Gizem'di. Çok çok çok özlemişim onu . Farklı üniversitelerde olduğumuz içi ayrı kalmıştık. Ne kadar ısrar etsemde ikna edemememiştim. Yaklaşık iki saat beş dakika konuştuktan sonra yaz için plan yapmıştık.

Mete 'ye döndüğümde tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu. Neden öyle baktığına anlam veremedim. Kübra orda olduğu için yanlarına gittim.

"2 saat boyunca kimle konuştun ?" Dedi.
Bir dakika beni kiskanmis miydi o ?
"Çok değer verdiğim arkadaşımla " dedim.

"Kimmiş mi o ÇOK değer verdiğin kişi ?" Dedi. Çok lafının üstüne bastırarak söylemişti.
"Gizem " dedim .

Rahatlamış bir şekilde "haaa iyi bari " dedi.

Ona bakıp gülünce oda bakıp gülümsedi.

Beni benden alan;
kahverengi gözlerin sahibi...

Tek bir sözüyle heyecanlandıran;
Sesin sahibi ...

Kokusuyla Büyüleyen ;
Kokunun sahibi ...

İçimde oluşan ;
Korkunun sahibi ...

Ve içimdeki yapbozun eksik parçası ;
Beni bütünleyen tek kişi, ben her zerrene muhtaçken seni kimler israf ediyor?

HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin