Büyük Fırsat

226 17 4
                                    

Çocukken kendimiz gibi minicik hayallerimiz vardı. Sadece düştüğümüz zaman canımız yanardı ve içli içli ağlardık. Kızlar için en büyük merakı annesinin makyaj malzemelerini kullanmak , erkeklerde ise babası gibi traş olmaktı. Birde o zamanlar çocukluk aşkımız vardı. En saf duygularımızla sevdiğimiz temiz yürekler. O zamanlar aşk onun montunun yanına kendi montunu asmaktı. Şimdi ise kendimizden büyük hayallerimiz var. Canım aciyo dedikçe üzerine benzin dökenlerimiz.

Alarm çaldığında sinirle uyandım. Nerdeyse tek sosyal faaliyetim okula gitmek olmuştu. Halbuki önceden hiç evde durmaz sürekli gezen biriydim. Sırf Mete bey için okuldan çıkmaz bir inek olmuştum. Tabi aklıma bar faciası gelince yüzüm düştü. Aslında o kadar da kötü sayılmazdı. Sabah Mete'yle uyanmak güzeldi ama sonrasında olanları hesaba katarsak fazlasıyla faciaydı.

Dolabı açtığımda giyecek hiç bir şeyim olmadığını fark ettim. Tamam bu kızların bir atasözü olabilir farkındayım. Üstüme siyah bir kot geçirip üstüme kırmızı bir tişört giydim, saçlarımı örgüsünden bozup dalgalı haline bıraktım. Makyaja gerek duymadan çantami alıp evden çıktım.

Okula geldiğimde herkes dik dik bana bakıyodu. Neden diye düşünürken dün olanlar aklıma geldi . Kafamdan tamamen çıkmıştı. Müzik odasında olanları unutmustum. Hadi ama öyle bakmayı kesin artık.

Kampüse hızlı adımlarla gidip bizimkilerin yanına oturdum. Elimle kafamı kapatmaya çalıştım ama nafile herkes bana bakıp bir şeyler fısıldaşıyorlardı.
" sanırım rezil oldum herkes bana bakıyo " dedim. Bizimkiler bir anda bana gülmeye başladılar. Tuhaf bakışlar attim.

" Hadi ama sizde mi ya " diye sızlandım.
Mert daha fazla dayanamayıp konuşmaya başladı. " Kızım hocalar sesini çok beğenmişler ve senin yerine yıl sonunda olan eğlenceye Ayça yerine seni çıkarmaya karar vermişler." Dedi. Ağzım bir karış açılırken gözlerimi pörtlettim. Bu benim için harika bir haberdi ama bunu yapamazdim. " Ne ? Nasıl? Şaka yapiyosun demi ?" Dedim. Bizimkiler yine bu halime gülmeye başladı.
"Al işte triplere girdi kendince " diyen Uygar'a ters bir bakış attim. Böyle bir şey beklemediğim için oldukça şaşkındım.
" Böyle bir şeyi yapamam gidip hocalarla konuşsam iyi olur " dedim .
Buse ; "saçmalama Esra böyle bir fırsatı geri tepemezsin" dedi.

Biliyorum haklı ama nasıl yaparım ki böyle bir şey benim için fazla abartili hem aileme ne diyebilirim ki? Böyle bir şeyi onaylıcaklarını hiç sanmıyorum.

" Tamam harika bir haber ama böyle bir şeyi yapmak için fazla yeniyim hemde aileme ne dicem , duyunca karşı çıkıcaklardır. " Dedim. Aslında bir yanım çok istiyodu ama gerçeklerde bir yandan ağır basıyodu.
" Kızım aileni halletmek kolay ikna ederiz ya da gizli yaparız " dedi Doğa.

"Ama Ayça'ya ayıp olmaz sonuçta bu onun hakkiydi." Dedim.

" Ya kızım sen saf misin Ayça aynı şey olsa sana aynı şeyi yapar sanıyorsun ?" Dedi Uygar. Sanırım ilk defa beni düşünüyodu.
"Haklısın ama bunu düşüncem şimdilik ama suan derse yetismem lazım " dedim ve ayağa kalktım.

Herkes gözlerini devirip bana baktı. Ah yine naptım ki ?.
" Elisa dersler bugün iptal edildi mesajım gelmedi mi ?" Dedi. Çantamdan telefonumu çıkarıp mesajlara baktım. Haklıydı mesaj gelmişti ama ben bakmamistim. " Aa evet ama mesajlarıma bakmamistim şimdi görüyorum" dedim. " bizim kafeye gidip bir şeyler içelim diyoruz sende gelsene " dedi Mert. Kafamı olumsuz anlamda sallayıp " vizeler başlamak üzere ders calissam iyi olur sonra görüşürüz " dedim.

Bizimkilerle vedalaşıp Otoparka doğru yürümeye başladım. O sırada arabadan inen Mete'yi gördüm. Oda beni gördü ve gülümsedi. Kalbim yerinden fırlayacak gibiydi sanki . "Selam " dedim. Oda gülümseyip "selam " dedi. Tam yürümeye başlamıştım ki kolumdan tuttu ve kendine çevirdi. " Olanları duydum senin adına sevindim , tebrik ederim Elisa " dedi.
" Teşekkür ederim Mete " dedim. Bir süre birbirimize baktiktan sonra "sonra görüşürüz" deyip yürümeye başladı.
Bir anda bu kadar yakın olmamız tuhaf geliyodu ve endişelendiriyordu. Sonradan benim kuruntumdur diye düşünüp arabayi calistirdim.

Eve geldiğimde direk altına bir geniş eşofman ve askılı tişört geçirdim. Saçlarımı dağınık bir topuz yapıp kendime bir kahve hazırladım. Önüme test kitabını açıp çözmeye başladım . Paragraf sorusunu okuduktan sonra hiç bir şey anlamadığımı farkettim. Kafam yıl sonu gösterisindeydi. Bu benim için harika bir fırsattı. Ama Ayça'nın boş durcağını hiç sanmıyordum. Açıkçası hiçte urnumda değildi. Şimdiden bunları düşünmemem lazım. Bu gidişle vizeler giricekti.

Kafamı kaldırdığım da yaklaşık üç saattir ders çalıştığımı farkettim. Karnım acıkmaya başladı. Mutfağa gidip sandviç hazırladım. Televizyon karşına geçip yedikten sonra vakit geçirdim. Canım sıkılmıştı. Üzerime bir hırka geçirip dışarı çıktım. Biraz yürüyüş yapmak harika olurdu.

Kulaklığımı takıp Güntaç Özdemir : Benimle Yan 'ı açtım. Bu şarkıyı hayali Mete'yle şarkımız yapmıştım. Onunla bir çok hayalim vardı ama hiç birinden haberi yoktu. Benimki de laftı. Nerden haberi olabilirdi ki? Saate baktığımda 11 e geliyordu. Eve geldiğimde kendimi sıcak bir duşa attim. Günün yorgunluğu çökmüştü üstüme ve en iyisi uyumaktı yoksa saçma saçma hayaller kurucaktım.

Umarım beklediğim her şeyin karşılığını alabilirim sevdiğim...

HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin