Elisa...

173 13 0
                                    

Multimedia : Elisa

Mert 'ten :

Herkes dışarı çıktığında hızla etrafa göz gezdirdim. Elisa yoktu. Ya okulun içindeyse. .Ah Elisa nerdesin ?

Doğa ağlayarak yanıma geldiğinde
kendime çekip başını öptüm.

" Elisa yok, çok korkuyorum "

Deyince içimi bir telaş kapladı. Bizimkilerin hepsi ağlıyordu. Telefonumu çıkarıp bir umut Elisa'yı aradım. Kapaliydi. Kahretsin.

Ayça ve Selin'e baktığım da yanımıza geliyorlardı. Yüzlerinde bir telaş ve korku vardı. Niyeyse bu durum beni daha da tedirgin ediyordu.

"Biz bişey yaptık ama böyle olacağını bilmiyorduk gerçekten"

Diyen Selin'e baktım. Ayça yüzümüze bakamıyordu ve elleriyle oynuyordu.

" Naptiniz lan ?!" Diye kükreyen Uygar'a döndüm. Mimiklerimle sakin ol dedikten sonra Selin'e döndüm.

" Elisa korksun diye odaya kilitledik ama yangın çıkacağını bilmiyorduk yemin ederiz ki " dediğinde şokla kaskatı kesildim.

Doğa Selin'e yaklaşıp sert bir tokat attı. Hemen kendime gelip okula doğru koşmaya başladım. İtfaiyenin sesleri geliyordu. Lütfen Elisa'ya bişey olmasın diye iç geçirirken duyduğum düşme sesiyle hemen oraya gittim.

Öksürüğüm gittikçe artıyordu. Nefes almakta güçlük çekiyordum. Odaya girdiğimde yerde yatan Elisa'yı görünce hemen yanına gidip kucağıma aldım. Bilinci kapalıydı. Yüzü ve vücudunda yangından dolayi siyah lekeler vardı. Ah be güzelim.

Okuldan çıktığımız da herkes bize bakıyordu. Ambulans geldiğinde yere eğildim. Elisa kucağımda yatıyordu. Kafasını kaldırıp nefes alışına baktım. Anlaşılmıyordu. Kahretsin.

" Elisa güzelim gözlerini lütfen " diye bağırıp sarsıyordum. Bizimkiler ağlayarak bakıyordu. Ambulans görevlileri yanımıza sedyeyle gelmişti. Elisa'nın nabzına bakıp nefes alış verişine baktılar.

" nabız çok düşük , nefes alamıyor"

Dediğinde gözümden düşen yaşlara engel olamıyordum. Mete ağlayarak yanımıza gelip Elisa'nın elini tuttu.

Kalp ritmi yapan hemşireye baktım. Bir yandan da oksijen veriyorlardı.

" Hastayı kaybediyoruz " diye bağırınca kaskatı kesildim ve Elisa 'nın eli cansız bir şekilde yere deyince herkes bağırarak ağlamaya başladı.

Ambulanstan seyyar şok aletini getirip Elisa'ya şok yapmaya başladılar. Hala tek çizgiydi. Kulağına eğilip "hadi güzelim lütfen bizi bırakma " diye fısıldadım. Çok korkuyordum.

hemşire Üzgünüm der gibi bakınca Mete çaresizce ;

"Son kez, lütfen " diye fısıldadı. Hemşire son kez şok yaptığında Elisa'nın kalbi yeniden atmaya başladı. Ağlayarak gülmeye başladım.
O kadar mutluydum ki.

Hemen sedyeye yerleştirilip ambulansa götürdüler. Mete Elisa'nın yanında ambulansa binmişti. Bizimkilerle birlikte hemen arabalara atlayip takip etmeye başladık.

***********************

Mete'den:

Hastanede çaresizce koltuklarda bekliyorduk. Elisa'yı yoğun bakıma almışlardı. Içimde tarif edilemez bir korku vardı. Kısa sürede ne kadar alışmıştım ona..

Şu odadan çıkıp yine karşıma geçse utangaçlığından yüzü kızarsa , o güzel gözleriyle gözlerimin içine bakıp tekrardan gülmesi için her şeyimi feda ederdim.

Bir daha asla onu yalnız bırakmıcaktım. Onu koruyamadım, yapamadım. Kendimi asla affetmicektim. Ayça nasıl bu kadar canavarlaşabilirdi. Ona bunun hesabını çok kötü sorucam. Yeter ki Elisa bir çıksın yoğun bakımdan gerekirse beraber sorucaktık.

Koridora koşarak gelen Elisa'nın anne ve babasına baktım. Hıçkırarak ağlıyorlardı. Içim parçalanmıştı bu hallerine. Hemen ayağa kalkıp yanlarına gittim. Beni görünce annesi sarılıp ağlamaya başladı.

Bizimkilerde gelince annesini koltuğa oturttuk.

" Kızıma noldu , ne yangını ?" Deyince herkes birbirine baktı.

" Okulda bir yangın çıktı ve Elisa içerde kaldı. Mert içeri girip Elisa'yı çıkardı ama geç kaldığımız için kalbi durdu ama şimdi yoğun bakımda ve doktorlar yanında lütfen sakin olun " dedim. Müzikal kısmını anlatmama gerek yoktu. Çünkü Elisanin şarkı söylediklerini bilmiyorlardı.

Doktor çıktığında koşarak yanına gittik.
" Doktor bey kızımın neyi var ?" Diyen Ömer amcaya baktım. Gözlerini ağlamaktan Kıpkırmızı olmuştu.

"Kızınız zehirli gazdan dolayı zehirlenmiş. Buraya geldiğinde akciğeri iflas etme durumundaydı.
Hemen müdahale edip durumu kurtardık ve zehri vücudundan attık. Ama ne olur olmaz bu gece yogun bakımda kalıcak. Hastayı rahatsız etmemek şartıyla görebilirsiniz. Geçmiş olsun. "

Doktor gittikten sonra derin bir oh çektik. Annesi ve babası rahatlamıştı.
Normalde hep beraber girmemiz yasak ama Uygar'ın sözü geçtiği için girmemize izin verdiler.

Yoğun bakıma girerken özel kıyafetleri giyip içeri girdim. Annesi ve babası doktorun yanına gittikleri için kimse yoktu. Bizimkiler ise camdan izliyordu.

Elisa'nın vücudu çok yorgun ve bitik gözüküyordu. Kollarında serum ve gögsüne bağlanmış bir kaç kablo vardı. O yorgun haliyle beni görünce gülümseye çalıştı ama yapamadı. O kadar kötü duruyordu ki gözlerim dolmaya başlamıştı.

Yanına oturup elini avcumun içine aldım. Gözlerinin içine bakıp

"Çok korktum sana bir şey olucak diye " fısıldadım. Gözümden düşen yaşa engel olamadım.

" şşşt burdayım ,iyiyim " diye yorgun sesiyle fısıldadı.

O minik bedeni bunların hiçbirini haketmemişti. Başına onca şey gelmişti ve hala güçlü kalmayi başarıyordu.

Elisa'yı kaybetme korkusunu sonuna kadar yaşamıştım ve bir daha asla yaşamak istemiyordum. Bunca yıl beni sevdiği halde sır gibi saklayan kız karşımdaydı.

Ne kadar belli etmemeye çalışsada bunu biliyordum. Ondan uzak durdum ve umursamaz davrandim ama korkuyordum. Ona bir şey olmasından dolayı korkuyordum.

Ondan hoşlanıyordum evet ama bunu kendime bile itiraf edemezken ona nasıl itiraf edip sahip çıkıcam diye düşünüyordum bunca zamandır ama bugün anladım ki Elisa benim nefes alma sebebimmiş. Benim gülme sebebim. Onsuz hayat gözümde imkansız geliyordu.

Elimle yanağını okşayıp gözlerinin içine derince baktım. Bitkin bir gülümsemeyle bana baktı. Elini tutup yanağıma koydum. Eğilip saçlarını koklayıp , ufak bir öpücük kondurup,
O soruyu sordum:

"Benim olur musun Elisa?.. "

HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin