HAYAT

Ortada dönen intikam

Multimedia : Uygar, Elisa, Mete

Gözlerimi açtığımda esneyerek saate baktım. Daha alarmın çalmasına on dakika vardı. İsyan ederek yatakta doğruldum.

Bugün hem okula gidicektim hemde kafede ilk günüme başlıcaktım. Kafede sadece haftasonu diye anlaşmıştık ama haftaiçi boş olduğum için o zamanlar gitmeye karar verdim.

Kafeye de gidiceğim için rahat şeyler giymeye karar verdim. Altıma yırtık siyah kötü ve üzerime beyaz düz tişortümü geçirdim. Saçlarımı açtıktan sonra elimle dalgalandırdım. Hafif bir makyajın ardından hazırdım.

Aşağıya indiğimde kızlar yoktu. Sanırım dersleri erken saatteydi. Canım hiç bir şey istemediği için çıkmaya karar verdim.

Arabayı çalıştırdığımda aklıma dün gece Mete'yle olan konuşmamız geldi. Bizi yanlış anlamıştı sanırım ama öyle bile olsa bu kadar trip atması yersizdi. Bu kadarını haketmemiştim.

Üstüne üstlük kendisinin o gece Ayça'yla yemekte ne işi vardı ?
Bu kızdan nefret ediyordum. Alt tarafı bir müzikal için yapmadığı kalmamıştı ve bana hakaret etmişti. Bu kadarı fazla geliyordu artık ama asla vazgeçmicem.

Okula geldiğimde otoparktan çıktım. Okula doğru yürürken Mete'ye mesaj atmaya karar verdim. Içimdeki her şeyi anlatıcaktım.

Gönderilen : Mete öküzüü
Konuşmanız lazım, kampüste bekliyorum seni.

Heyecanla beklemeye başlamıştım. Dün gece son mesajıma cevap vermemişti. Telefonum titrediğinde heyecanla mesajlara girdim.

Gönderen : Mete öküzüü Vaktim yok, konuşucak bişeyde yok Elisa.

Gözlerim dolmaya başlamıştı. Içimde sanki bişeyler yanıyordu. Ayağa kalkıp kendimi tuvalete attım. Boş kabine girdiğimde hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. Canım acıyordu ama bu onu görmeyi bırak umursamıyordu bile. Ama bende artık onun gibi davranıcam. O bir şeylerin farkına varana dek bende onu umursamıcaktım.

Hızla ayağa kalkıp Üstümü toparladım. Kabinden çıkıp lavaboya gittiğimde yüzüme su serptikten sonra dışarı çıktım.

Derse girdiğimde kafam çok doluydu.
Hocanın dediklerini dinleyemiyordum.
Dersin bittiğini söyledikten sonra dışarı çıktım.

Otopark gidip arabaya bindim. Kafam çok karışıktı. Mete'yi sonsuza dek kaybetmiş miydim ? Kalbimde derin bir sızı vardı.
Geçmek bilmeyen bir ateş.. Elime damlayan gözyaşıma baktım. Ne zaman mutluluktan ağlıcaktım artık ?

.........

Kafeye geldiğimde içeri geçip önlüğümü giydim. Burası diğer kafelere göre dekorasyonu harikaydı ve dikkat çekiciydi. Genellikle lise ve üniversitelilerin takıldığı bir yerdi.

Bir nebze de olsa Mete'yi düşünmeyi bırakabilirdim. Burda ilk başta garsonlukla başlayıp daha sonra mutfağa geçicektim. Oldukça heyecanlıydım. Kendi masamdan siparis gelince hızla ilerledim.
Siparişleri aldıktan sonra içeriye söyleyip beklemeye başladım.

Iceriden siparişleri hazırladıkları tepsiyi alip anlamı dönünce karşılaştığım manzarayla olduğum yerde kaldım. Karşımda Mete ve Ayça'yı görmek içimde ki ateşi alevlendirmişti.