Köy, Huzur, Sen

market alışverişi

Güllü bir hışımla evden çıktığı anda pişman olmuştu. Kaç yaşındaydı da böyle duygusal tepkiler veriyordu sanki. Daireden çıkıp hemen ilerisindeki asansöre bindiğinde aynadaki yansıması ile karşılaştı. Bu hali neydi böyle.. Yanakları kızarmış gözleri alev alevdi.

Elleriyle kabaca saçlarına şekil vermeye çalıştı. Uzun siyah saçları omzundan aşağıya güzel bir şekilde dalgalanıyordu. Yansımasına bakarken derin nefesler aldı ve kendine hatırlattı 'bu kadar öfkeleneceğin bir şey yok ortada'.

Asansörden inip apartmanın dış kapısına yürürken ise isminin seslenilmesi ile eli kapıda duruverdi.

"Güllü, bekle." diye gür sesi ile seslenen Gökhan'ın sesi apartmanda yankılandı. Merdivenlerden büyük adımlarla inip genç kızın yanına geldi. Kaç kat merdiveni inmesine rağmen nefes nefese değildi hatta o gıcık sırıtışı ile bakıyordu Güllü'ye.

"Seni kızdırmak değildi niyetim."

Güllü inanmaz bakışlar atınca Gökhan tamamen dürüst bir şekilde devam etti konuşmaya. "Ama sinirlenince çok tatlı oluyorsun."

Güllü gözlerini devirip apartmanın kapısı sertçe açıp genç adamın suratına çarpmak istiyor gibi kapattı. Ama kapı tam kapanamadan Gökhan yarıda yakaladı ve kolay bir hareketle kapıyı açtı.

"Tamam dur, gitme!" Fazla gür çıkan sesi sokaktan geçen insanların dönüp ona bakmalarına neden olunca Güllü kaşlarını çatarak arkasını döndü.

"Biraz sessiz ol!"

Gökhan umursamaz tavrını hiç bozmadan konuştu. "Ne olur beni bırakma Güllü!" diye gür sesiyle konuştuğunda genç kız saçlarını öfkeyle savurdu.

"Herkes bizi sevgili sansın mı istiyorsun?"

"Bana çok koymaz."

"Koymaz tabi, kimseyi tanımıyorsun burada." diyip bir alt sokaktaki markete doğru seri adımlarla ilerledi. Arkasından onu elleri cebinde ıslık çalarak takip eden deli komutan da peşinden..

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

"Hayır ne mangalı apartmanda?"

"Teras var orada yakarım ben. Çok da iyi yaparım." diyip çapkın bir bakış attı yandan. Kasap reyonunun önünde tartışıyorlardı.

"Evde mangal, kömür hiçbir şey yok. Fırında yapalım işte.."

"Ben direk ham et yemek istiyorum diyorum. Sebzeler falan koyarsın sen yanına."

"Fırında sebzelerle güzel olur ama. Kuşkonmaz da yakışır, onu da almamız lazım."

"Yaa Güllü, nereden bulacaksın kuşkonmazı? Ne gavur icatlar bunlar."

"Önüne pişmiş gelince yersin ama!"

"Ayy ne tatlı bir çift, gördün mü Mahmut?" diye yanlarından geçen yaşlı bir kadının onlara yönelik konuşmasıyla Güllü ve Gökhan durakladı. Güllü "Yok ya ne çifti-.." demeye kalmadı yaşlı kadının yanındaki adam homurdandı.

"Yok bunlar bir sen olamaz gülüm."

Yaşlı kadın yaşından beklenmeyecek bir şekilde kıkırdadı ve adamın koluna girdi. "Biz bir başkaydık tabi ama bunlar da olur bak ben sana diyeyim."

Yaşlı adam çıkarttığı homurtulara bir yenisini ekledi ve Gökhan'a onaylamaz şekilde baktı. "Ben bu herifi beğenmedim. Varma kızım buna.."

Gökhan bir anda kendisine dönen oklara şaşkınlıkla bakarken konuştu "Amca bana niye yükleniyorsun şimdi?"