beraber ilk uyku, hasta olmuş Metehan..

489 23 4
                                    

Üzerimdeki scrubsları çıkartıp bej rengi pijamalarımı giydim. Dişlerimi fırçalayıp odaya geldiğimde Metehan'ı yatakta rahat bir şekilde uzanırken buldum. Her gece rutinimiz benim yatağımda uyumamızmış gibi olağanüstü bir rahatlık içerisindeydi.

"Çok güzel olmuşsun." içten bir şekilde söylediği söz ile utandım ve pencereye doğru adımladım. Nöbet sonrası dinlenmelerimde, aydınlık rahatsız etmesin diye aldığım siyah perdeyi çektim ve oda bir anda loş bir ortama büründü. Metehan'ın yanına yatmadan önce alnına dokundum ve ateşini kontrol ettim. Hafifliyor gibiydi. Metehan elimin altından bana dikkatlice bakınca kıpırdanıp sordum. "Ne oldu?"

"Hiiç." Alnındaki elimi yavaşça indirdi ve yanağına dayadı. Hafif uzamış sakalları elime batarken sıcak vücudu bedenime olmadık dalgalar yolluyordu. Gözünü hiç gözlerimden ayırmadan elimi kırılacak bir eşya gibi tuttu. Saniyelerin mili saniyelere bölünüp yavaş aktığına yemin edebileceğim bir sürede sıcak dudakları avuç içime değdi. Derin bir öpücük kondurduğunda vücudumdaki tüm tüyler diken diken olmuştu çoktan. Karnımda ve zihnimde az önce gerginlikten dolayı oluşan o huzursuzluklar şimdi heyecana dönmüştü. Metehan öpücüklerine bileklerime doğru devam ederken kanımda dolaşan heyecan bacaklarımı uyuşturdu. Yaşadığım duyguların büyüklüğü kendimi de şaşırtıyordu.

Bacaklarımı birbirine sürtüp ona baktığımda bileklerimde damarlarımın üstüne kondurduğu derin öpücüğü bıraktı ve gözlerini benden ayırmadan yanını işaret etti eliyle. "Gel yanıma.."

Usulca yanına vardığımda yorganı hafifçe kaldırdı ve tek kişilik yatağıma sevgilimle beraber sıkışarak yatmış olduk. Sırtını yatağın başına dayayıp kolunu açtı  ve beni kolu ile gövdesi arasına sıkıştırdı. 10 gündür susmayan zihnim işte tam bu noktada susuverdi. Anksiyete krizlerine girip beni uyutmayan, devamlı uykusuzluk problemi çekip beni yoran, panik ataklar geçirip hayatımı zorlaştıran zihnim bu adamın göğsünde huzur buldu. 

Kokusunu çaktırmadan içime çekmeye çalışıp başımı göğsüne dayadım. Oturduğumuz halde benden bir kafa boyu daha uzun olduğu için kafamın üzerine yanağını koydu ve bir yapbozun parçaları gibi uyumlu bir şekilde oturduk. Küçük ve tek kişilik yorganımı açıkta bir yerim kalmayacak şekilde örttü üzerime.

Kolumun üzerindeki eli, kolumu ritmik hareketlerle okşarken git gide mayıştım. Yatağa uykulu ve yorgun halde girip saatlerce uykuya dalamayan bünyem, bu adamın koynunda bu kadar çabuk nasıl huzura ermişti? Uykumu açmak için sordum.

"Nasıl oldun?"

"Daha iyi olamazdım." hafif eğlenerek çıkan sesi ile kafamı kaldırıp yüzüne bakmak istedim. Boynumu kaldırıp gözlerine diktiğimde çekik bir şekilde gülen ve benimle eğlenen gözleri ile karşılaştım.

"Nasıl kötü hasta olmuşsun, içim gidiyor. Hala şaka yapıyorsun." diye üzülerek söylediğimde hafif ciddileşip konuştu.

"Kötüydüm. Yıllardır bu kadar hasta olmamıştım. Görevi bitirmek bu sefer gerçekten zorlayıcıydı ama şu mavi tonunu gördüğümde hemen iyileştim." diyip saçlarımı işaret etti. "O tarhana çorbasını içtiğimde tüm mikroplar akıp gitti vücudumdan." Yanaklarımdan tutup kendine yaklaştırdı. Elinin olmadığı yanağıma bir öpücük kondurdu. "Şu öpücük ile var ya on tur koşarım köyün etrafında."

"Özledim seni.." gözlerimin hafif sulandığını hissetsem de konuşmaya devam ettim. "Başına bir şey geldi diye çok korktum." Ona yakın duran suratımı kendine doğru çekip kısa bir öpücük verdi. "Hasta olduğunu görünce çok endişelendim." Hafif bir öpücük daha kondurdu dudaklarıma. "Kollarını bu halde görünce çok üzüldüm." Bu sefer uzun bir öpücük..

Köy, Huzur, SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin