yeni bir operasyon, gece Mihrimah özlemi..

479 23 2
                                    

Koca bir masanın etrafında oturan kodaman insanlar suratlarındaki ciddiyetle sabahtan beri konuştukları meseleyi çözüme kavuşturmaya çalışıyorlardı. Sınırdan Türkiye'ye sokulan silah kaçakçılığı.

Metehan o masada oturan belki de rütbesi en düşük askerdi. Binbaşılar, albaylar ve hatta genel kurmay. Yıllardır sorun olan ama son zamanlarda iyice artan silah kaçakçılığını konuşuyorlardı.

Son aldıkları istihbarat ile operasyona çıkacak timi belirlemek için ve ileriye yönelik planlarını daha ayrıntılı yapabilmek için acele bir toplantı planlanmıştı. Metehan, timinin komutanı olarak oradaydı bedenen ama arada zihnine takılan Mihrimah detayı kendisine hafif çaplı dikkat kaybı yaşatıyordu.

"Aldığımız istihbarata göre bu 'kolsuz' denen adam büyük bir vurgun yapmayı planlıyor. Gürbulak sınır kapısına büyük miktar patlayıcı ile bir baskın hedefledikleri söyleniyor." İstihbarattaki komutanları büyük ekranda bir noktayı gösterip konuşmasına devam etti. "Bu kolsuzun ilk vukuatı değil. Metehan komutanım ve timi onu yakalamaya yönelik bir operasyon düzenlemişlerdi ama maalesef başarısız oldu."

Metehan dişlerini sıkıp komutana döndü. Suratındaki ifadesiz maskesini değiştirmeden ve gözlerini kırpmadan ona dönüp konuşan komutana bakmayı sürdürdü.

"Bu sefer Kolsuz'u yakalama görevinin tekrar aynı time verilmesi konusunda tereddütlerim var komutanım."

Masadaki insanların bakışları en baştaki yüksek rütbeli adama döndüğünde ise yerinde homurdanıp Metehan'a baktı komutan. "Bu konuda ne söylemek istersin yüzbaşı?"

"Komutanım, aldığımız istihbarat doğrultusunda çıktığımız bir operasyonda timin hayatını tehlikeye atmak pahasına Kolsuz'u yakalamak için uğraştık. Ama istihbarata fazla güvenmişiz zira bizi yarı yolda bıraktılar."

İstihbarat komutanı kendisine çatık kaşlarının ardından baktı ve aralarında gergin elektriği odadaki herkes hissetti.

Metehan konuşmasına devam ederken oldukça ciddi ve sert bir ses tonu vardı. "Kolsuz'u ortadan kaldırma görevini ben üstlendim bir kere şimdi de üstlendiğim bu görevi bitirmek istiyorum. Bu sefer istihbaratı da kendimiz sağlayacağız böylece çıkan aksilikleri en aza indireceğiz."

Metehan'ın yanındaki albayı ise fazla hızlı sinirlenen askerinin bu sefer en olunmayacak yerde sinirlenecek olması ile endişelenmişti. Toplantı bitene kadar ise ortamdaki gerginlik devam etti.

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

"Bana bak Mete, bundan sonra aklını başına al. Öyle kişisel öfkelerinizi iş yerine taşımayın."

"Komutanım geçen operasyonda istihbarattaki komutanın-.."

"Biliyorum, yanlış anlaşılma olduğunu ifade ettiler zaten!"

"Ama o toplantıda beni ve timimi küçük düşürmeye çalıştı."

Albay elindeki dosyayı masanın üzerine bırakıp Mete'nin yanına geldi.  "O senin komutanın oğlum, burası da askeriye. Ondan emir almaya devam edeceksin. Bu yüzden çok fazla kinlenme."

Mete dişlerini sıkıp çenesindeki kasları oynattı. "Ama komutan-.."

"Biliyorum evladım. Ama bu operasyondan güzel sonuçlar ile dönün ki bir daha bu lafları duymayın."

Metehan duyduğu cümle ile kısa bir an şaşkınlığını saklayamadı.

"Bize verildi mi operasyon komutanım?"

Köy, Huzur, SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin