Ailesini uzun zaman önce kaybetmiş, ninesiyle tek başına bir köyde yaşayan kendi ayaklarının üzerinde çok uzun zamandır duran Mihrimah, yanında yaslanacağı güvenebileceği biri olsa ona nasıl güvenebilirdi?
Ailesinden beri disiplin ile yetişmiş, kar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mihrimah'ın elbisesinin yakası ve üst kısmını tam bu resimdeki gibi hayal etmiştim, eteğin alt kısmını daha sade düşünelim :)
Dışarının dondurucu soğuğuna aldırmadan güzel kıyafetleri ve özendikleri makyajları ile gidecekleri mekanın yolunu tutmuştu iki genç kadın. Mihrimhah gece mavisi elbisesini olanca endamıyla taşıyordu. saçını dağınık bir topuz yapıp bir kaç buklesini bırakmıştı. Hafif makyajı uzun kirpikleri ve koyu renk ruju ile aynaya baktığında kendini şimdiden güzel hissediyordu.
Güllü ise arkadaşını depresyonundan çıkarmak uğruna düzenlediği geceye tüm güzelliği ve seksepalitesiyle katılıyordu. İçinden anlamlandıramadığı bir şekilde çok öfkeliydi ve bu öfkesi bu geceki kombinini de bir şekilde etkilemişti. Bordo elbisesinin göğüs kısmı kapalı olsa da sırtı oldukça açıktı. İp bağcıkları ensesinden aşağıya güzel bir biçimde bağlanmış ve yuvarlak kalçasının üzerinden aşağıya sarkıyordu. Saçları sıkı bir şekilde at kuyruğu yapılmıştı ve dudaklarına sürdüğü bordo ruju elbisesiyle tam bir uyum içindeydi.
Taksi ile ulaşacakları mekana varan kızlar parayı verip taksiden indiklerinde çoktan moralleri yerine gelmiş gibiydi. Eğlenmeyi eskiden beri çok severdi ikisi de. Birbirleriyle konuşarak mekanın girişine yürürken bir kaç metre ötelerinde duydukları ses ile o tarafa döndüler.
Genç bir kadın ayağının takılması sonucu dengesini kaybedip dizlerinin üzerine düşmüştü. Güllü ve Mihri koşar adım genç kızın yanına vardılar ve hızlıca yerden kaldırdılar.
"İyi misiniz? Bir şeyiniz var mı?"
Genç kız güzel yüzünü gölgeleyen saçları çekip yeşil gözleri ile kendilerine baktı. "Fiziksel olarak iyiyim ama kalbim ayakkabımda kaldı." diyip mazgallara sıkışan topuklu ayakkabısını işaret etti.
Güllü koluna girdiği genç kızın yere basamadığı bir ayağı yüzünden ayakta kalmasına yardım ederken Mihrimah kendi elbisesine süsüne ve üzerindeki koca kürke aldırmadan eğildi.
"Dert ettiğin şeye bak, iki dakikalık iş." Gerçekten de demirlerin arasına sıkışan topuğu bir kaç hareket ile ileri geri yaptıktan sonra kolayca çıkardı oradan ve zafer gülümsemesi ile ayağa kalktı. "İşte bu kadar.."
"Vay be, siz süper kahramanlarım mısınız?" diye hayranlık dolu bir sesle ekledi genç kız. Güllü kolundan tuttuğu kıza dönüp konuştu. "Hayır, iş çıkışında balkabağına dönüşmeden eğlenmek isteyen masum memurlarız."
Güllü'nün sözü üzerine gülüşürlerken birbirleri ile tanışmadıklarını fark ettiler. Üçlü önceden de tanışmış gibi hızlı bir şekilde tanışıp kaynaştı. Hatta şehre yeni geldiğini ve oteline gitmek üzere olduğunu söyleyen Umay'ı da bir şekilde ikna ettiler ve geceye başladılar.
